24.07.2014
Jimin yatağında boylu boyunca uzanmıştı . Saat üç olmuştu ama kalkmak istemiyordu . Çünkü yaz tatilindeydi . Telefonundan gelen sesle yerinden kalkması gerekiyordu . Masada duran telefona bir süre baktı susmayınca huzur dolu yatağından kalkıp telefonu açtı . Arayan Hyejeong .
"Selam ! Nasılsın ? "
"Iyi değilim " dedi Hyejeong .
"Neyin var Bayan Shin ! Yine çok yediğin için miden mi ağrıyor? " dedi kıkırdayarak . Ama Hyejeong'un derdi sanki büyüktü ."Okula devam edemeyeceğim. "
"Ne?! Sorun ne Hyejeong !"
"Biz ... biz Amerika' ya gidiyoruz."
"Ne ! Nasıl? ! Onca zaman sonra mı ! Bir daha seni nasıl bulacağım! Gitme.."
"Üzgünüm, gitmek zorundayım . Amerika da devam edeceğim. "
"Ama..."
"Gidiyorum Jimin . Bayan Shin senin için geri dönecek . Beni unutma ."Dedi ve telefonu kapattı . Jimin neler olduğunu sindirememişti . Ortaokul 3.sınıftalardı . Daha doğrusu 4.sınıfa geçmişlerdi . 1 sene sonra liseye gideceklerdi .
Ve daha önemlisi bu sene sınav olacakken Jimin moral kaynağını kaybetmişti . Telefonda olması yanında olması gibi olmayacaktı . Jimin telefonunu masaya koydu ve yatağa uzandı . Hyejeong ile 3 sene boyunca yaptıklarını gözünün önüne getirdi .
Onu şimdiden özlemişti . Sınıftaki tek dostu ve tek sırdaşı Hyejeong ' tu . Şimdi ise 1 seneyi tek geçirecekti . Uzun uzun düşünürken annesinin sesiyle uyandı .
"Jimin ! Hadi aşağı gel ! "Söylenerek merdivenlerden indi ve oturma odasına geldi .
"En sevdiğin tatlı ! Istediğin kadar yiyebilirsin ! "
"Canım istemiyor" diye tersledi . Şuan umrundaki tek şey Bayan Shin'di .
"En sevdiğin tatlıyı geri mi çevirdin ?!"
"Evet aynen öyle yaptım ."
"Sende bir iş var . Bana söyle "
"Hyejeong..." dedi ve yutkundu . "Gidiyor."
Annesi gözlerini çıkararak sordu , "nereye?" Jimin tatlılara bakarak "Amerika ." diye cevap verdi . Sonra da annesinin konuşmasına izin vermeden odasına çıktı .Yapacak bir şey yoktu . Her şey masasının üzerinde yapışık olan resimlerden , günlüğüne yazdığı güzel ve eğlenceli günlerden , beraber aldıkları eşyalardan , beraber dedikodusunu yaptıkları kişilerden ve kendi aralarındaki şakalardan ibaret kalmıştı.
Hava almaya ihtiyacı vardı . Giyinip saçını yaptı . Hazırlandı , aşağı indi ve "Ben gidiyorum anne " diye bağırdı . "Bisiklet sürmeye " diyerek kapıyı çekti .
Her yerde anıları vardı . Anılarını hatırladıkça gülümsüyordu ama bir yanı da üzülüyordu . Büyük parka doğru sürdü . Parkın içinde tur atıyordu . Jimin derin düşüncelere dalmışken onu götüren sanki ayaklarıydı . Hem şarkı dinliyor hemde sürüyordu
"Durmayacak mısın? " dedi bir ses. Derin düşüncelerinden ayrılıp önüne bakınca karşısında Yeri duruyordu . Sınıfından başka bir dostu .
"Dalmış gibi gözüküyorsun " dedi .
"Ya, evet " diyebildi Jimin . "Üzülmüş gibisin." Jimin sadece bakmakla yetindi .
"Anlatmak ister misin? " Evet anlamında başını salladı ve bisikletten indi .Bisikleti bir banka sürerken Yeri konuşuyordu. "Seni üzen nedir? " Jimin konuşmaya başladı. "Hyejeong ... Artık Amerika'ya gidiyor . " Yeri de şok olmuştu . Jimin akşam olasıya kadar Yeri ile beraber sobbet etmişti . En azından içini dökebildiği için mutluydu .
Saat 8'e yaklaştığında eve dönmek için hazırlanıyordu ... "Gitmem gerekiyor." Bisikletine geri bindi ve Yeri ile vedalaştı. Az da olsa kafasını dağıtabilmişti . "Sonra tekrar konuşuruz " dedi ve bisikletini sürdü . Büyük parktan çıktı ve 5 dakika içinde eve geldi . Bisikletini garaja bağladı ve kilitledi . Eve geldi .
Ayakkabılarını çıkarırken annesi söyleniyordu . "Telefonunu neden açmıyorsun?!" Jimin annesine cevap vermeden mutfağa girdi . Buzdolabından dünden kalan keki tabağa koydu ve kutu meyve suyu açtı . Keki yerken annesinin sesinden bıkmış ve "Duymadım annee" diye bağırdı .
Ama müziği açık unuttuğu için sarji bitmiş olmalıydı . Bunu açıklamaya üşenmişti . Keki bitirdi bulaşık makinesine koydu . Boş meyve suyu kutusunu çöpe attı .
Merdivenlerden yavaş yavaş çıkarken telefonuna mesaj geldi . Mesaj Myungsoo'dandı . Çocukluk arkadaşı. "Selam! Ne zamandır görüşmüyoruz . Nasılsın? " Mesaji okudu ve cevap yazdi . "Iyi miyim bilmiyorum " gönderdi . "Neden? Sorun ne?" Jimin iç çekerek cevap yazdı . "Hyejeong Amerika ya gidiyor . Ailesi yüzünden. Bir daha görüşemeyeceğiz ."
"Gelmeyecek mi? " Jimin gelip gelmeyeceğini bilmiyordu. "Bilmiyorum . Beklemem gerektiğini söyledi . " Jimin bekleyecekti . Bayan Shin Jimin in umudu tükenmeden gelmeliydi . "Sana ne iyi gelir?" Jimin'e tek iyi gelecek olan şey Hyejeong tu . Ama bu Myungsoo nun yapacağı bişey değildi .
"Biraz abur cubur iyi olabilirdi . Bir de arkadaş "
Cevap gelmemişti . Yaklaşık 15 dakika sonra penceresinden bir tak sesi gelmişti. Jimin uykuya dalmak üzereydi. Sesle irkilerek uyandı . Pencereye bakma niyeti yoktu . Ama ikinciye vurulunca kalkmak zorunda kaldı .
Perdesini geri çekti ve aceleyle yaptığı topuzu ile dışarı kafasını çıkarttı. Biri el sallıyordu. Kişinin Myungsoo olduğunu algılaması dakikalar sürdü . Anlaması boyunca sadece ifadesizce dışarı baktı . Anlayınca da el sallamaya başladı .
1.katta oturdukları için Myungsoo böyle akşamları gelir ağaca tırmanır ve balkona çıkardı . Jimin gel işareti yaptı ve odasına daldı. Kendine çeki düzen verdi ve balkon kapısını açtı . Myungsoo ağacın dalından gülümsüyordu .
Balkona indi ve yere oturdu . Elinde iki poset abur cubur vardı . Jimin keşke başka bir şey isteseydi. Jimin de yanına oturdu .
"Baştan anlat neden gidiyor?" dedi Myungsoo ağzına cipsi tıkarken . Jimin olan biten her şeyi anlattı . "Birden aradı ve gidiyorum dedi . " Myungsoo nefes almadan dinliyordu . Hyejeong dan , ondan , bundan konuştular . Yaklaşık 2 saat konuştular . Saat 11 e yaklaşırken Myungsoo artık gitmesi gerektiğini söyledi . Jimin Myungsoo 'nun gitmesini izlerken gözleri kapanıyordu .Telefonunu açtı ve Hyejeong'a mesaj attı .
"Gidiyor musun?" . Mesaj geç cevaplanmıştı . Bildirim sesi ile gözlerini araladı . "Evet . Beni bekle ... geri geleceğim."Jimin telefonunu yatağa attı . Masaya doğru ilerledi . Beraber çektirdikleri bir fotoğrafa dokunarak konuşuyordu .
"Gidiyorsun Bayan Shin . Ben bekleyeceğim..."
Saate baktığında gözleri kapandı . Bir daha da uyanmadı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTIK SEN VARSIN
Teen Fiction12.09.2012 Jimin yeni okulu için fazlasıyla heyecanlıydı . Müdürün yanına gitmesi gerekiyordu . Sınıfını buldu ve hızlı adımlarla kapıya yöneldi . Jimin yeni sınıfına aceleyle girdi . Çantasını bir sıraya koydu . Tam çıkmak için hazırlanıyordu ki...