Meyhanenin en kuytu kosesine cekilmis ickisini yudumluyordu frank etrafindaki kalabaliklarin sikintilari ruhunu sarmis, aysaslardan bir nebze uzak farkli bir dunya kurmustu kendisine yeniden huzurlu bir sabaha uyanacagini hayal edip gozleri renkli bir tabloya bakip duruyordu tablo bembeyaz duvari tamamen sarmis biraz gol, fazlasiyla dag manzarili yesilliklerle donatilmis kucuk bir evdi. Huzurun resmi onun icin oydu o an gunlerce karsina oturabilir o tabloyla konusabilirdi. Izdarabini azda olsa bu kohne meyhanede tek parca manzarayla dindirebiliyor,anilarini unutabiliyor ve cizik cekebiliyordu anlik zihnine ensturaman calmaktan tahris olmus elleri yillar sonra titreyerek tutuyordu mizrabi sonra vazgeviyordu calma hevsinden yureyini titreten gayp aski bir an sonra gecmis dolu sozleriyle dokulecegini biliyordu.