BÖLÜM ŞARKISI: Lal- Sen Ben
Ellerimle kendime ufak bir rüzgar oluştururken derin nefesler alıp veriyordum. Neredeyse yarım saattir kesintisiz çalışıyorduk. Lakin Savaş ve Nazlı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü onlar bu koreografide yoklar. Ayrıca yarışa da katılamayacaklar. Nedeni ise; ceza aldılar. Hemde ilk günden!
"Evet arkadaşlar mola veriyoruz biraz!"
Doruk Hocanın istediğim şeyi söylemesiyle rahatlayarak dışarı bir nefes verdim. Olduğum yerden ayrıldım ve elimi kalbimin üzerine koyarak büyük merdivenlere oturdum. At kuyruğu yapmış olduğum saçlarımı açtım ve sıkı bir topuz yaptım. Hava çok sıcaktı. Çantamın yan gözündeki bölmeden su şişesini aldım ve suyu kafama diktim. Biraz iyi gelse bile soğuk bir su vurmam lazımdı yüzüme. Ayağa kalktım ve salondan çıkıp lavobonun yolunu tuttum. Koridordan sağa dönecektim ki Nazlı ve Ali'nin orda olmasıyla duvarın arkasına yaslandım.
"Ali ben o kız yüzünden daha ilk günden ceza yedim!"
"Nazlı bağırmadan ve sakin bir şekilde konuş lütfen"
"Sen ne kadar rahatsın Ali ya?!"
"Nazlı-"
"Sen neden tepki göstermedin sahi?!"
Aralarında sessizlik oluştu.
"A-Ali?"
"Nazlı ben-"
"Evet sensiz olmaz ama senle öyle de olmaz"
"Öyle birşey ima etmedim"
"Ben seninle...S-sevgili falan o-olmam, olamam Ali"
Gözlerim büyürken oradan uzaklaştım. Nazlı'nın gittiğini gördüğümde sanki yeni gidiyormuş gibi lavaboya ilerledim. Ali'nin önünden geçmemiş rağmen bir tepki vermemiş, beni görmemiş gibi yapmıştı ama ben onun yumruk halindeki elini görmüştüm. Lavaboya girdiğim gibi direk suyu açıp elime soğuk suyu doldurdum ve yüzüme vurdum. Bunu iki kere daha tekrarladıktan sonra suyu kapadım. Aynada yansımama baktım bir süre. Aklımda ise Ali ve Nazlı'nın konuşmaları vardı.
"Boşver gitsin Çiğdem, onların sorunları kendine. Ayrıca senin düşmanın değil takım kaptanların ve arkadaşların"
Kendi kendime konuştuktan sonra havlu peçetelerle yüzümü kuruladım ve lavabodan çıktım. Hızlı adımlarla salona geri döndüm.
"5 dakika sonra devam!"
Alev Hocanın sesi kulaklarımda yankıkanırken adımlarımı hızlandırıp çantamın olduğu yere gittim. Içinden telefonumu çıkardım ve birileri aramış mı diye kontrol ettim.
"Toplanın, provaya devam!"
Doruk Hoca ayakta bizi beklerken ellerini beline yerleştirmişti. Telefonumu çantama geri koydum ve büyük adımlar atarak yerime geçtim.
"Çok çalışacağız daha o yüzden ailelerinize haber verin. Saat 8:30 gibi çıkarsınız anca"
Herkes kurulduğu yerden ayrıldı ve çantasına yöneldi. Herkesin kulağında telefon varken Ozan'ın kimseyi aramaması dikkatimi çekmişti. Telefondan annemin numarasını buldum ve aradım. Üç çalışın sonunda açtı.
"Efendim kızım?"
"Anne iki gün sonra yarışlara katılacakmışız. O yüzden çok çalışmamız gerek. Saat 8:30'da çıkabilirmişiz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VS-Kamufle
FanfictionKafandaki herşeyi unutup, dans etmeye ne dersin? SEZON FİNALİNDE!!!