36.Bölüm

175 15 11
                                    

Serenay'ın ağzından :

Büyük bir acıyla gözlerimi araladım. Neler olmuştu bana. Bileklerimde derin kesikler vardı ve canımı çok acıtıyorlardı. Odada kimse yoktu. Ben ne güzel Hilmicem'in yanına gidecektim. Beni buraya kim getirmişti?

Kapıyı çalarak Merve ve Murat içeri girdi. Tabi ya onlardan başka beni bulabilecek pek bir kimse yoktu.

"Merve ben çok özledim Hilmi'yi onsuz yapamıyorum keşke bıraksaydınız da..."
"Şişşt Serenay sen ne diyorsun. Hilmicem burada olsaydı emin ol böyle yaptığın için çok üzülürdü. Onun üzülmesini ister misin?"
"Merve ben çocuk filan değilim. Bu özlem bitmiyor bitmeyecek de ben eğer ölseydim daha mutlu olacaktım"
"Hayır Serenay artık Hilmicem yok. O sadece seni gökyüzünden izliyor. Sen de onu unutmak zorundasın. Biliyorum Hilmicem'i çok özlüyorsun ama özlemini kendine zarar vererek geçiremezsin." "Merve onu geri getir nolur" diye ağlamaya başladım. Haftada neredeyse her günümü Hilmicem'in mezarında geçiriyordum ve en azından ona yakın olduğumu bilmek kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu.

2 gün sonra
Murat'ın ağzından:

"Begüm artık gerçekleri söylemek zorundayız Serenay'a"
"Murat ben Hilmi'yi seviyorum. Hilmi'de yatıyor kalkıyor Serenay diyor. Sende zaten Serenay'ı seviyorsun. Boşversene."
"Ben sevdiğimin üzülmesini isteyecek son kişiyim. Bu yüzden ya sen Hilmi'yi getirirsin sonra da başka yerlere gidersin ya da Hilmi'yi zorla ben alır Serenay'ın yanına getiririm."
"Murat Hilmi senin rakibin bunu istesen de yapamassın."
"Begüm kes! İstersem öyle bir yaparım ki. Sen getirecek misin?
Bir süre Begüm den ses gelmedi.
"Begüm getirecek misin"
"Getirmeyeceğim sen de alamayacaksın çünkü alıp getirirsen ve Serenay senin bu işin içinde olduğunu anlayacak ve sana olan güveni azalacak. Böyle olsun ister misin?" Begüm ün oyununa gelmeyecektim çünkü Serenay'ın intaar etmeye çalışması beni çok etkiledi. Belki Hilmi gelirse o gül yüzünü asmaz hep gülümser ve bende mutlu olurum. Benimle mutlu olamaz zaten Hilmi'ye bu kadar aşıkken.

Telefonu Begüm'ün suratına kapatıp tuvaletten çıktım. Serenay'ın odasına doğru ilerlerken aynı zamanda bahane düşünüyordum.

Kapıyı 3 kez tıklatıp "Gelebilirsin" sesiyle içeri girdim. Serom uyuyordu. Merve de büyük bir sevgiyle Seronun saçlarını okşuyordu. Serenay'ı uyandırmamaya çalışarak "Merve ben bir eve gidip geleyim" "Neden canım bir şey mi unuttun?" "Telefonun şarjı bitti de onu alıp gelirim" "Tamam canım"

Arabayı hızlı sürüyordum. Serenay'ım uyanmadan Hilmi 'yi getirip ona sürpriz yapmak istiyorum. Begüm ve Hilmi'nin kaldığı eve gittim. Baya ıssız bir evdi. Ağaçlık bir yerin ortasında ve hiç bir komşusu yoktu.

Kapıyı kırarcasına vurdum. O sırada Begüm kapıyı stresli bir şekilde açtı. "Hilmi'yi alma benden nolur" "Begüm Üzgünüm ama Hilmi ile Serenay birbirini seviyor. Belki ikimizde onlardan vazgeçemeyiz ama unutmak zorundayız ve Üzgünüm serenay için Hilmi'yi almak zorundayım"

Begüm dizlerinin üzerine düştü ve ağlamaya başladı. Her bir gözyaşında ağlaması daha hızlanıyordu. Özenle yaptığı makyajı yerle bir olmuş yüzünün her bir bölgesine yayılmıştı. Üzgünüm Begüm ama Serenay için...

Hilmi'nin yarı baygın koltukta yatıyordu. Beni görünce ufak çaplı bir şok geçirdi. Ama o da buradan çıkmak istediği için sesini çıkarmadı. Hilmi Begüm e o kadar direnmiş ki begüm ün yanında çalışan siyah giyimli iri cüsseli adamlar Hilmi 'yi dövmüş. Ama allahtan bugün yoklardı.

Hilmi'nin bir kolunu boynuma doladım ve evden Begüm e kısa bir bakış atarak çıktık. Arabaya bindik. Hilmi noluyor diye yüzüme baktı. Merak etme Hilmi yakında her şeyi öğreneceksin.

Lütfen beğendiyseniz vote ve yorum atmayı unutmayın. Beğenmediyseniz de yorum olarak eleştirilerinizi bekliyorum :))

Sen Misin İlacımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin