''Bir dostluk partisi mi ?'' diye soru sorar bir şekilde yakardı siyah saçlı , gözlüklü çocuk. Kimsenin ondan farkı yoktu fakat dile getirebilecek cesaret sadece onda vardı. O cesur Gryffindor'lular ve ukala Slytherin'liler gitmiş yerine susup oturmaktan başka bir şey yapmayan iki grup gelmişti sanki. McGonagall iki gruba da otoriter bir biçimde baktı ve kaşlarıyla Harry Potter'a onay verdi. Ama iki grupta hala hiç bir şey anlamışa benzemiyordu. '' Bu düşmanlık durumunuzdan bende dahil olmak üzere bütün Hogwarts bıktı usandı . Artık aynı çatı altında dostça yaşamayı öğrenmeniz gerkecek. '' Odada ki altı öğrenciyi de dikkatle süzdü. '' Zaten yakında öleceksin hala dostluktan bahsediyorsun. Yaşlı cadaloz. '' diye mırıldanan ise yeşil ve gri renli kıyafetlere bürünmüş , beyaza yakın sarı saçları , maviye çalan soluk gri gözleri ile bir bütün oluşturmuş genç Slytherin'li Draco Malfoy'dan başkası değildi. Yaşlı kadın tüm dikkatini öğrenciye verdi '' Anlayamadım bay Malfoy?'' diyerek sorusunu ona yöneltti ama sesindeki tınıda gayette anladığı açıkça belli oluyordu. Yanında ki Slytherin'li iki öğrenci kıkırdarken Malfoy kafasını yok bir şey anlamında salladı. '' Evet arkadaşlar parti iki gün sonra olacak. O zamana kadar güzelce hazırlanmanızı ve birbirinizle iyi geçinmenizi öneririm. '' Pansy Parkinson ve Blaise Zabini olayı pek takmasalar da yanlarında ki Draco ne kadar eğleneceğini düşünmeye başlamıltı bile. Bütün ezik Gryffindor'lar için aklında yaptığı müthiş planları uygulamak için en güzel zaman olduğunu biliyordu. Altın üçlü ise anladıklarını belli ederek kapıya yöneldiler. Bütün öğrenciler dışarı çıktığında kabarık saçları karışmış ve kehribar renkli gözleri sinirle parıldamış olan kız ve kızıl saçlı çilli çocuk tartışmaya başlamıştı bile . '' Yemin ederim Malfoy'un gözlerindeki ışığı görebildim.'' diyen Hermione Granger'dı. Ona hak veren gözlerle bakan ise Ron Weasley. '' Hayatımda katıldığım en saçma parti olacak.'' diyerek kıza tekrar hak verdi Ron. Sonra Harry' e döndü. '' Sen niye hiç fikrini belirtmiyorsun Harry ?'' diyerek sorusunu ona yöneltti. Düşüncelerinden sıyrılan Harry ise arkadaşlarına baktı ve mırıldandı ''Belki de durumu kendi aleyhimize çeviririz .
***
"Harry sana inanamıyorum ! Pansy Parkinson'dan hoşlanıyorum da ne demek ?" Hermione'nin gözlerindeki şaşkınlıkla karışık sinir birden parlayınca Harry korkmuştu fakat belli etmemeye kararlı gibiydi. "Sakin ol Hermione bağırmasana. Birisi duyacak. Ve dediğim gibi elimde olan bir şey değil ne yapayım ? Çok denedim fakat olmadı bende itiraf etmekten zarar gelmez diye düşündüm. Açıkçası senden daha anlayışlı bir tepki bekliyordum." Diyen genç adam biraz olsun kırılmıştı sonuçta olayı en yakın arkadaşı bile garip karşılamışsa insanların tepkisini düşünemiyordu. "Tamam Harry. Özür dilerim sadece şaşırdım . Ama ayrıca senin adına sevindim de . " Harry rahatlamış bir şekilde nefes verdi. Asıl sorunu Hermione ' ye anlatsana mı kararsızdı. Ama yardımı dokunacağını düşünerek söze başladı. "Sorun şu ki onun benden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyoruz." Zeki cadı düşünür gibi bir hal aldı . En yakın arkadaşına elinden geldiğince yardım etmek istiyordu. " Onunla konuşacağım." Harry'nin gözleri endişe ile büyüdü. "Ne ? Hayır hayır rezil olmaya hiç niyetim yok !" Hermione gülümsedi "Tabiki direk sormayacağım şapşal. Sadece ağzını yoklayacağım. " Genç adam minnetle arkadaşına sarıldı . O olmasa ne yapacağını gerçekten merak ediyordu. Beraberce Hogsmade gezisi için bahçeye çıktılar. Balo için kıyafet almaları gerekiyordu. McGonagall hepsi için özel izin hazırlamıştı. Buna neden bu kadar önem verdiklerini anlamamışlardı ama dediklerini yapıyorlardı işte. Hermio Granger yolculuk boyu birinin gözlerini üzerinde hissetti . Bu kişinin Draco Malfoy olması onu daha da rahatsız etmişti. Ama aldırmamaya çalışarak kendine güzel bir elbise seçti. Yakın arkadaşlarından Ginny ile beraber gerçekten çok eğlenmişlerdi. Sonunda Hogwarts'a dönüp yataklarına girdiklerinde hepsinin aklında balonun nasıl geçeceği vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One-Shots |Dramione|
Fanfiction''Bir dostluk partisi mi ?'' diye soru sorar bir şekilde yakardı siyah saçlı , gözlüklü çocuk. Kimsenin ondan farkı yoktu fakat dile getirebilecek cesaret sadece onda vardı. O cesur Gryffindor'lular ve ukala Slytherin'liler gitmiş yerine susup oturm...