❄LAVİNİA❄

#ŞEHVET#

MEDYA: Bora KAPLAN

Okumanız dileğimle. 💫

Yıldızlar yavaş yavaş yerlerini almaya başlamışlardı sinsi karanlık gökyüzünde. Hira daha fazla dayanamayarak,
-"Kimi bekliyoruz evren ?"
-"Bora gelicek güzellik."
O anda Karan'ın istemsizce kaşları çatıldı. Kapı bir kaç kere tıkladı, evren ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledi.
-"Çaylak al şu anahtarı arabaya geç ben geliyorum." diyerek ardından karan la hira'ya dönerek,
-"Siz ikiniz diğer arabayla bara gideceksiniz, biz borayla arkanızdan takip edicez."
Hira ayağa kalktı ama karan hala yerindeydi. Evren sinirlenerek,
-"Canım davul zurnacılar malesefki bu saate çalışmıyorlar o yüzden arabaya."

Kaan ağır adımlarla arabaya doğru yürürken arkasından evren'in küfürlerini duyuyordu. Evren kapıyı kilitledikten sonra korumalara doğru seslenerek,
-"Hiç bir vukuat istemiyorum yoksa sizden keserim." Diyerek arabaya binip sürmeye başladı. O sırada bora heyecanla ona bakıyordu. Evren alayla gülümseyerek,
-"Heyecandan ölüceksin ama dirine ihtiyacım var çaylak." Ardından derin bir nefes alarak,
-"Gece 1'de uyuşturucu teslimatı var hemde yüklü bir miktarda. Limanı başlarına yıkacağız. Orayı cehenneme çevirmeden ordan çıkmak yasak. Umarım anlamışsındır." Bora ise donmuş bir şekilde,
-"Tamam." Dedi.

Evren arabayı park edip borayı yanına alarak bara giriş yaptı. Dostları onu alkış yağmuruna tuttu, düşmanları ise küfür yağmuruna. Karan'la Hira'yı özel bir masaya bırakarak kendisi borayla birlikte dj'nin yanına gitti. Yapmacık bir gülümseme gönderdi hepsine. Eline mikrofonu alarak,
-"Değerli vaktinizin bir kaç dakikasını alıcam sadece. Bugün buraya sizi toplama amacım, yaşadığımı ögrenmenizi istedim. Ki ona göre davranmanızı. Babama gelirsek onun düşmanları benim de düşmanımdır ve hepsinin cezası kesilecektir. İyi eğlenceler millet."

Düşmanlarının eli kolu bağlıydı. Çünkü racon vardı kimsenin mekanında kimse kimseyi ne tehdit edebilir nede öldürebilirdi. Eğer böyle birşey olursa yukarıdakiler tarafından ölüme maruz kalınabilirdi. Sadece konsey üyelerini tanırdı genç kız ayrıca o üyelerin içinde babası da vardı bir zamanlar. Bir türlü baştakiyle tanışmak mümkün olmamıştı. Ki onu öldürmek istiyordu. Elbet öğrenecekti o soysuzun kim olduğunu herşeyin sebebi oydu çünkü.

Genç kız barmene doğru ilerleyerek 4 bardak içki'yi masaya istedi. Her karana baktığında karan da gözlerini delercesine ona bakıyordu. Hoşlanmamıştı genç kız bu bakışlardan. İçkiyi fondipleyip saatine baktı 00:40 20 dakika vardı. Bora'ya kalk diye işaret verdi. Karan sessizliğini bozarak,
-"Nereye ?" Diye sordu.
Evren ise keskin bir dille,
-"En geç 1 saat sonra yanındayım, sizde eve geçersiniz, hiray'ı yalnız bırakma sakın!" diyerek bardan çıkıp arabaya bindi.
Bora merakla,
-"O adam kim ?" Diye sordu.
-"Hayatında görüp görebileceğin en mükemmel insan." diyerek limana doğru sürdü.

Hava ıssız ve pusluydu. Ay sanki bu gece olacakları görmemek için ortalıkta yoktu. Ama yıldızlar ona nazaran daha cesaretliydi. Ay'ın yokluğunu fırsat bilerek gökyüzüne hakim olmaya başlamışlardı. Yavaşça arabanın kapısını açıp dışarı çıktı genç kız ses çıkmasın diye kapatmadı kapıyı. Bagajdan 2 büyük bomba alarak tam teslimatın yapılacağı alana geldi. Birini uzak olan tır'ın arka tarafına sabitledi diğerini ise alana çok yakın olan bir kuytu köşeye koyup etkinleştirdi.

Saatine baktı 5 dakika kalmıştı. Bora'ya gel işareti yaparak önceden planladığı yere gizlendiler. Ölüm çiçeği gibiydi genç kız. Aralarında bir tek fark vardı Lavinia güzelliğin pembe rengini, yeşil gözlü ise asilliğin siyah rengini taşıyordu. Ama bir türlü bunun farkına varamamıştı. İlk önce yeryüzünden ilhan geldi alana. 1-2 dakika sonra ise yeraltından serkan.