Ben Ela Yıldırım.19 yaşındayım. Orta gelirli bir ailenin tek çocuğuyum. İzmir'de yaşıyorum. Abimi 3 ay gibi kısa bir süre önce, intihar süsü verilen bir olayla kaybettik. Ailemde bu olayın intihar olmadığını düşünen tek üyesi benim.
Abim 2 yıl önce evden ayrılmış, kendi ayakları üzerinde durabileceğini söylemişti.Yaşadığımız evin Şirinyer'de olmasına karşın abim de aynı benim gibi bir Karşıyaka hayranıydı. Karşıyaka'da tuttuğu ev tam anlamıyla bir harikaydı, ve bu harika ev,onun öldüğü ev oldu. Annem ve babamla aram pek iyi olmasa da bu hayatta abimle aramıza girebilecek bir insan yoktu. O intihar edecek biri değildi. Hayat doluydu.
Annem bu olaydan sonra beni bir psikoloğa göndermek istediğini söyledi. İlk başta buna karşı çıksam da annemin ısrarları karşısında çok da başarılı olamadım. Doktoru bulmuş, ve randevu almıştı bile.
Bir sabah kahvaltısı sonunda elime tutuşturulan bir adresle yola koyuldum. Doktorun adı Kemal'di. Kemal Korkmaz. Arabamda ilerlerken sonunda adresi bulduğumu fark ettim. Apartmanın önüne geldiğimde zili bulmak için çok da uğraşmış sayılmam. Kemal Korkmaz. Bu isimi hiç sevmemiştim. Utana sıkıla zile bastım. 14 katlı apartmanın en üst katına nasıl çıkacağımı düşünürken önüme bir asansör çıktı. Binip binmemekte ufak bir kararsızlık yaşadıktan sonra merdivenlerin, klostrofobisi olan bir kişi için daha güvenilir olduğu sonucuna vardım. Nihayet merdivenleri çıktıktan sonra karşıma hafif sakallı,kumral ve korkunç büyüklükte gözleri olan bir adam çıktı. Karşısında dikildiğim adam, sanki soru sorarmışçasına ''Ela yıldırım ?'' dedi. Benim dedim. Ben Prof.Dr. Kemal Korkmaz. Memnun oldum diyerek elimi uzattım. Elimi sıktıktan sonra beni içeriye davet etti. İçeriye girdiğim anda çilek kokusunun bütün odayı kapladığını fark ettim. Çilekten nefret ediyordum. Kemal bey karşıma oturdu. Nasıl olduğumu sordu. ''İyiyim teşekkür ederim. '' gibi psikoloğa verilmesi yanlış olduğunu düşündüğüm bir cevapla karşılık verdim.'' Bu günkü konuşmamızın başlığını öğrenmek ister misin Ela yıldırım ?'' dedi. Adımı ve soyadımı söylerken sanki önünde nefret ettiği biri varmış gibi söyledi. '' sanırım birşeyler konuşmadan önce tanışmalıyız Kemal bey.'' Diye yanıt verdim. Ve bütün bu cümleyi sanki tanışmak istemiyormuş gibi davranarak söyledim. ''Seni tanıyorum Ela. 19 yaşındasın, şirinyerde yaşıyorsun. Kısa bir süre önce abini bir intiharda kaybettin. Pizza en sevdiğin yemek ve mavi en sevdiğin renk. Sana bir ölüm şekli seç dersem de şüphesiz boğularak ölmek istediğini söyleyeceksin. Şimdi müsaaden olursa seninle bu gün konuşacağımız konuyu söylemek istiyorum.''. Bu lanet adam bunların hepsini nereden biliyordu. Annemle sadece randevu almak için konuştuklarını sanıyordum. İçlerinden bazılarını ben bile bilmiyorken bu sinir bozucu adamın herşeyi bilmesi gerçekten sinirimi bozmuştu ve bende şaşkın bir yüz ifadesi oluşumuna sebep olmuştu. Kemal bey'in sorusuna '' Tabi.'' Gibi sinir bozucu bir cevap vermiştim. Bence bir psikolog, hastasıyla bu şekilde konuşmamalıydı. '' Sana bir soru sormak istiyorum Ela. Neden bir klostrofobi sahibi olduğunu bana açıklar mısın?'' klostrofobim olduğunu benden başka kimsenin bilmediğine eminim. Peki bu adam da neyin nesiydi böyle ? '' Nereden biliyorsunuz ? '' dedim soğuk bir ses tonuyla. '' Yapma Ela. Yerimde kim olsa anlardı. 14 katlı bir Apartmanın son katına kadar merdivenle çıktın.''. Bu adam gerçekten sinir bozucu şekilde zekiydi. '' 7 yaşında asansörde kaldım.''. bunun gerçekten iyi bir cevap olduğunu düşünüyordum. '' Bak Ela. İlk önce korkularını yenmelisin. Sana bu konuda yardım edebileceğim 5 kişilik bir grup hazırladım. Hepsi senin gibi 19 yaşında ve hepsi Klostrofobi sahibi.''. Saçma sapan tedavi arayışları içerisinde olduğumu sanmıyordum. Ama yine de '' Nasıl bir yardımmış bu ?''. Sinsi sinsi güldü ve anlatmaya başladı. '' Bir yarışma. Kendini içerisinde gerçekten çok iyi hissedeceğin bir ev, yarışma süresince senin olacak. tabii kapılardan geçmezsen.'' Nasıl yani? Evde kapı yok muydu? Hangi kapılardan geçmezsem? Ne diyordu bu adam ?... yüz ifademden anlamadığımı anlamış olacak ki küçük bir kahkaha attıktan sonra sözlerine devam etti. '' Kapılar... yarışmayı bitirmen için istediğin zaman geçebileceğin 6 kapı. Ve o 6 kapının hepsinden geçtiğin anda, yarışmanın birincisi sen olacaksın. Bulunduğun yerde istediğin kadar kalabilirsin, çünkü kapının ardında ne olduğunu kimse asla bilmeyecek. Ve çıktığın kapıdan, bir daha geri giremeyeceksin.'' Bu kulağa korkunç geliyordu. Ama diğerlerinin fikrini de merak etmiştim doğrusu. '' Tehlikeli ve can güvenliğimi tehlikeye atacak herhangi bir şey var mı yarışmanızda?'' . sadece güldü ve '' Senin açından bazı olumsuzluklar olabilir fakat bu eve korkularını yenmek için gidiyorsun küçük bayan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ KAPILAR
Mystery / ThrillerGizemli 6 kapı, 6 kişi. Her birinde macera dolu yaşantılar ve ölümün fısıltısı. Son kapı, son şans. bir silah ve kan dolu bir havuz.