Bu, bir hikaye değil. Daha çok bir yolculuk, kendime ve ait olduğum yere doğru...
Ben Andromeda. 16 yaşındayım. Ailem soylu olduğundan sarayda doğup büyüdüm. Evet, ben bir prensesim. Herkesten sakınılarak büyütülen, saraydan dışarı çıkarılmayan bir prenses hem de.
Doğduğum an benim adıma bir kehanette bulunmuşlar. Sahip olduğum güç, korku ve öfkeyle birleştiğinde Kaos'u getirecekmiş galaksimize. Kaos geldiğinde yıkım ve karanlık da onunla olacakmış. Ayrık yıldız birleşene, Kayıp Taç ortaya çıkana dek durdurulamayacakmış.
Bu kehanete inanıp korkanlar beni her zaman sarayda tuttu, sırf kontrol altında olayım diye.
Saray da, ailem de sırlarla doluydu. Bana ne kehaneti anlattılar, ne de böylesine güçlü ve farklı oluşumun nedenini. Hepsini kendi başıma öğrenmek zorunda kaldım.
Annem Regina, su tanrıçasıymış. Nora'daki kutsal gölde doğmuş ve sudan yükselerek suyu kontrol etme gücüne erişmiş. Denizlerin dibinde mühürlenen tacını alarak Kraliçe olmuş. Uzun sarı saçları, yeşil gözleri, inciden tacı, asası ve bembeyaz elbisesiyle çok ihtişamlı görünüyor.
Babam Eron'a gelince, Axonlu olduģu için herhangi bir elementi yokmuş. Onun yerine her Axonluda olduğu gibi robota dönüşebilen zırhlı bir vücudu ve kalkanları, silahları kontrol edebilme becerisi varmış. Savaşçı olarak bilindikleri için Axonlulara Lanetli Irk diyenler de varmış. Babam, bulabildiğim resminde, gri bir zırha bürünmüş. Başını kaplayan başlığa rağmen sevgi dolu gözleri hemen fark edilebilir.Galaksimizde doğan hemen her ırk, belli bir elementi veya özelliği kontrol edebilme gücüne sahiptir. Bu güç çoğu zaman aileden gelir, ancak bazı özel durumlar da vardır. Tıpkı bana olduğu gibi. Annemin su gücü olduğundan bende de aynı gücün olması beklenmişti, ama ben Ateş gücüyle doğmuşum.
Farklı ırklar, güç dengesizliğine yol açabileceğinden birbirleriyle evlenemezler. Buna rağmen, ailem başta olmak üzere birçok çift, aşık oldukları gerekçesiyle ırk özelliklerini gizleyip evlenmişler.
Ben doğana dek bu sırrı saklayabilseler de doģduģumda beden değiştirebildiğim ve element kontrol edebildiğim için safkan olmadıģım anlaşılmış. Yasağı çiğnediklerinden annem de, babam da sürgün edilmişler. Beni ise kehanet yüzünden dışarıya karşı bir tehdit olarak görüp saraya kapatmışlar. Bütün bunları saraydaki tarih kitaplarından öğrendim.
Kehanete de, kadere de hiçbir zaman inanmadım. Kafam sorularla doluydu ve sarayda kalmaya devam ederek daha fazla öğrenemeyeceģimi biliyordum.
Kulemden atlayıp kendimi boşluģa bıraktığımda, ait olduğum yere doğru yolculuğum da başlamış oldu.
Bu, kendimi ve ait olduğum yeri bulacağım bir yolculuk. Bana eşlik etmek, maceralarımı görmek isterseniz okumaya devam etmeniz yeterli! Benimle gelebilecek kadar cesur musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Taç
FantasyBu, bir hikaye değil. Daha çok bir yolculuk, kendime ve ait olduğum yere doğru... Ben Andromeda. 16 yaşındayım. Ailem soylu olduğundan sarayda doğup büyüdüm. Evet, ben bir prensesim. Herkesten sakınılarak büyütülen, saraydan dışarı çıkarılmayan bir...