Kim o?

25 2 0
                                    

Bir kaç gündür evde taşınmakla alakalı konu konuşuluyor. Gitmekten ve burayı, her şeyimi özellikle de Stephan'ı terk etmek aman tanrım çok korkunç gözüküyor. Böyle bir şeye izin veremem hayatımızın en azından hayatımın en güzel olduğu dönemlerde buradan gitmek Stephan'dan uzaklaşmak yada yeni arkadaşlarımla daha hiçbir şey yaşayamadan her şeyden vazgeçmek çok zor olacak.Umarım kuruntu yapıyorumdur bir yere gittiğimiz yoktur. 

Akşam yemeği sırasında konuyu açmak ama bir o kadar da açmamak istiyordum.Kendi kendime düşünüyor kurguluyordum öyle bir ihtimal varsa  ne yapacağım diye hemen yemekten sonra Stephan'ı çağırdım ve bu konudan ona da bahsettim bana iki de bir ''Böyle bir ihtimal olamaz Saylan lütfen olmasın'' diye tekrarlayıp durdu.Sanki hemen yarın gidecekmişcesine sarıldık belki baya bir uzun süre böyle kaldık. Oysa ki daha belki de ortada öyle bir şey yoktu bize de sarılmak için güzel bir bahane ..Neredeyse gece yarısına kadar beraberdik dondurma yedik,gezdik,kocaman bir dönme dolaba bindik en son bir tavşandan fal kağıtları çektik.

Benim kağıdımda '' Her ne olursan ol nerede olursan ol sana mutluluk veren o adam daima seninle olacak bu fala inan çünkü tanrı sana bu kağıdı çekmen de ve bu mesajı okuman da yardımcı oldu'' yazıyordu.Sesli okudum ve gülüştük küçük bir öpücük kondurdum masumca gamzesine doğru.

'' Hadi Stephan sıra sende '' diyerek heyecanlandırdım onu ve hızlı davranmasını sağladım.

Çekti,açtı ve okudu..

'' Başına ne gelirse gelsin daima seninle olacak birini bulmalısın.Bulduysan ne şahane! sakın onu kaybetme.Tanrı ikinizin bir arada olması için size sevgi,huzuru bol bol verecektir.''

yazıyor dedi.Bana baktı ve beni asla kaybetmek istemediğini söyledi o an içimde sanki daima yanımda kalacak hissi vardı.Tebessümle yüzüne baktım ve uzun bir süre inceledim tüm yüz hatlarını, bir tane bile kırışığı yoktu kaz ayakları bile.Taptaze cildi apaçık bir teni vardı.İlerledik yol boyunca bana bir şeyler anlattı dinlemek gerçekten çok hoştu..

Akşamüzeri artık dayanamayıp yemekte birden sessizliği bozarak 

''Taşınıyor muyuz öyle bir şeyler duydum sanki''dedim.Babam annem birbirine bakarak gülümsedi. Ve babam :

-Evet çocuklar artık taşınmanın vakti geldi uzak bir yerde yepyeni bir hayat .Diyerek hepimizin yüzüne baktı.

Nikon ve Sara çok mutlu gözüküyorlardı bense telaş içine girmiş bir şekilde 

-Hayır benim ve Niko'un okulu var daha bitmedi hem o kadar arkadaşlarımız varken nasıl yeni bir hayat kuracağız ki bizim için çok zor olur. diye bir şeyleri değiştirmeye çalışıyordum ki annem ''Gitmek gerekiyorsa gitmeliyiz Saylan aile saadetimiz için en azından buralardan uzaklaşmak en iyisi olacaktır'' dediği anda bende bir terleme başlamıştı kendimi bir anda çok kötü hissettim ailem ve Stephen olarak ikiye bölünmüş gibi hissediyordum kendimi.Ne yapmalı nasıl fikirlerini değiştirebilirdim diye düşünmek üzere yatağıma geçtim gözlerimi açtığımda saat 06.30 okula hazırlanma vaktiydi.

Biraz derslerimden bahsetmem gerekirse ben bir lise öğrencisiydim derslerim de ne kadar haylaz bir öğrenci olarak ve okuldan nefret eden biri olsam da gayet iyiydi. Stephan da benden bir sınıf büyük bir öğrenciydi davranışları,konuşmaları,dersleriyle tam bir örnek öğrenci, dış görünüşüyle de okul kızlarının gözdesi sayılırdı.

Okul girişinde Stephan ve Stellayla karşılaştık onlar arabadan iner inmez yanıma doğru geldiler günaydın fasılları ve Stella benimle bir şey konuşmak istediğini gizliden gizliye belirtti,okul çıkısında bir mekan ayarlayıp orada buluşmayı teklif etti.Neler olduğunu merak etmiştim bide gizlice teklif edince iyice meraklandım.. Kantinde öğle yemeğimizi yerken bile Stella'nın gözleri benim üstündeydi bir derdi vardı anlaşılıyordu ama ne olabilirdi hiç  bir fikrim yoktu.

Psikopat Bir PsikologHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin