Yazarlık hedefim için kendi evine ayrılmış, izinli bir resim öğretmeniyim. Ama bir türlü yanlız kalamıyorum...
İzlediğim televizyonun kumandasını alıp içindeki pilleri camdan aşağıya attım.
"Bekir! Kumandanın pilleri kaybolmuş. Gidip al!"
"Ama babanız yanınızdan ayrılmama emri verdi"
"Ama benide üzmemeni söylemiş olması lazım değil mi Bekir?!"
"Tamam efendim hemen gidiyorum."
İşte böyle... Biraz sensiz kalıyım.
Bekirsiz vaktimi nasıl değerlendirsem acaba? Diye düşündüm kendimi yatağıma attım. Telefonumdan eğlenceli bir müzik açıp, ayağa kalkıp kendi etrafımda dönmeye başladım.
" Upuzun yollar arkandayım, takip mesafesi aramızda.
Duyduğuma değilde gördüğüme inanayım demeye de kalmadı...
Sırtımdan,vurdun,vurdun...
Hiç acımadan ardımdan
Duydum, duydum ne işler dönmüş ardımdan...
Bir kere zıpla,iki kere zıpla bıkmadın allah allah
Ben hadi neyse atlatırım da
Yerle bir ol sen inşallah
Bence sen öyle gün yüzü görme o yılanı besle koynunda
Kusuruma bakma, bizde de böyle
Herşeye yok ki eyvallah
Adeyyo lalaley... "
Salak salak etrafımda dönerken ayak parmağımı yatağın köşesine çarptı.
Yere oturup elimle ayak parmağıma bastırdım.
"Salak Güneş! Şurada iki dakika mutlu olamak için bir şeyler yapalım diyoruz yine sakarlığın! Ne zaman mutlu oldun ki zaten sen? Şanssızsın kızım sen! Şanssız.
Çokta gözüm yok benim. Azıcık şanslı olsam yeter. Hani mesala güzel bir arkadaşım olsa hiç fena olmazdı..."
"Merhaba"
Camdan bana bakan tanımadığım çocağa dehşetle baktım.
"Sen kimsin?!"#########
Titreyen ellerim ile suyumu içtikten sonra sorumu yeniledim.
"Sen kimsin?"
"Hırsız"
"Ne?!"
"Ben bir hırsızım" diye yeniledi.
"Peki ya sen hırsızsan neden?... Dur bir dakika şu an ben bir hırsızla mı konuşuyorum? Bu çok tuhaf. Yeni kitabımda bundan bahsedebilirim"
"Bunun neresi tuhaf?"
"Sen her gün evine giren hırsızla konuşuyorsan ve bunu normal bir şey olarak algıladıysan yapacak bir şey yok. Hem senin için olmasada benim için tuhaf. Kaç günlerden sonra babamın başıma diktiği adamdan az bir süre için kurtuluyorum ve o az süre içerisinde evime hırsız giriyor. Ve de o hırsız dünyanın en tatlı insanı gibi. Senin hırsız olduğuna inanmıyorum."
"Birincisi ben de inanmıyorum. İkincisi iltifatın için teşekkürler üçüncüsü ben Ay"
"Ay diye isim mi olur? Aman neyse bende Güneş Yıldız PARLAYAN " dedim. Uzattığı eli sıkarak.
"İlk defa evime giren bir hırsızla tanışıyorum ki zaten evime ilk defa hırsız giriyor. Ama hırsız demiyim çünkü sen hırsız değilsin çok iyi biliyorum."
"Ben de memnun oldum. Ama nefes alarak konuşursan daha çok memnun olacağım.Bu arada sana Güneş mi yoksa Yıldız mı dememi tercih edersin? "
"Sen bilirsin"
"O zaman.. Güneş diceğim"
Zilin çalınca Bekir'in geldiğini anladım.
"Bekir geldi!"
"Bekir kim ya!?"
" Babamın başıma diktiği adam. Görerse babam beni bitirir. Hem hırsız desem ona bile inanmaz çobuk odama git saklan! " dedim. Arkasından odama doğru itikledim.
Koşa koşa kapıyı açtım.
"Pilleri aldım."
"Tamam Bekir çok sağol sen odana inebilirsin ben yatıyorum" Numaradan esnedim "Çok uykum var"
"Peki Güneş hanım. İyi geceler"
Odama gidip kapıyı da kilitleyerek önlemimi aldım.
"Bak bay maviş. Eğer şimdi gitmezsen Bekir gelir topuğuna sıkar. Çok acımıyor ama bu riski göze alma. Şimdi geldiğin yerden git"
"Peki o zaman ben gidiyorum Bayan maviş "
"He bu arada sen niçin geldin? Para felan istersen veriyim"
"Yok ben seni sevdim. Bir şey almıcam senden" dedi. Alaycı bir tavırla. Sonra geldiği yerden yani pencereden gitti. Bende penceremi kapatıp yattım.#########
"Baba, iznimin bitmesine çok az kaldı. Elde ne var? Sıfır! Bekir yanımdayken rahat olamıyorum. Beni anla lütfen. "
"Benden ne istiyorsun? Eğer bekir'i başından almaksa hayır."
"Aslında iyi bir fikrim var. En azından benim yaşımda bir kız tutsan yanıma... Bekir'i alıpta. Ama Bekir'e de bir iş bulup. Yanı çocağa yazık olmasın"
"..."
"?"
"..."
"Hadi ama baba..."
"İyi tamam ben şimdi Bekir'i arıcağım. Kızda yarım saat sonra gelir."
"Baba çok teşekkür ederim"
Telefonu mutlulukla kapattım. küçük çocuklar gibi yatağımın üstünde zıplamaya başladım.
Birden odamın kapısı çaldı. Muhtelemen Bekir 'di. Evde başka biri olmadığına göre.
"Efendim Bekir?"
"Ben gidiyorumda onu haber veriyim dedim"
"Herşey için teşekkürler. Babam sana yeni bir iş bulucak dimi?"
"Evet efendim"
"Tamam Bekir herşey için yeniden teşekkürler"
Bekir de gittikten sonra bahçemdiki hamağa uzanıp, kulaklarımı takıp, müzik dinlemeye başladım. Hayattaki en keyifli şey bu bence.
30 dakika sonra...
Babam arıyor.
"Efendim baba?"
"Nerdesin sen Güneş?"
"Evdeyim baba"
"Eh kız gelmiş. Sen kapıyı açmayınca kız da beni aradı. "
"Onu tamamen unutmuşum ben. Kulaklıkla müzik dinliyordum"
"Kız kapıda kalmış yarım saatden beri hadi"
"Tamam baba"
Telefonu kapıtıp kapıya yöneldim.Hala ısrarla kapı çalıyordu.
İyi bir kız olması dileyiyle kapıyı açtım. Karşıma gözlüklü, kafasına şal atmış biri çıktı. Beyaz pantolon ve mavi bir bluz ile oldukça sıradandı.
"Çok özür dilerim. Ben kulaklıkları takmıştım duymadım. Gerçekten çok özür dilerim"
"Önemli değil diceğim ama ÖNEMLİ!"dedi. Şımarık bir tavırla içeriye girerken.
"Ben sana mı korumalık ve arkadaşlık yapıcam?"
"Evet"
Baştan aşağa süzdükten sonra "Senin gibi bir tipsize mi?" dedi. Allahım korktuğum başıma geldi galiba.
Sonra gözlüğünü ve şalını çıkartarak "Benim!" diye bağırdı. Ama bu Selin!
"Selin! Sen nerden çıktın!?"
"Özlemedin mi beni?"
"Delimisin?"
Birbirimize sarıldık. Çok özlemiştim Selin'i. Selin benim lisede en yakın arkadaşımdı. Ama üniversiteyi ayrı okumak zorunca bir daha görüşmedik.
"Eh ama nasıl?"
"Ya ben iş arıyordum. Bu ilanı görünce babanla kınuştum. Oda işe aldı. Zaten senin olduğunu sonradan anladım. Babanı da tanımadığım için açıkcası başından beri bilmiyordum. Bana da süpriz oldu "
"Şansa bak ya...."
Kıvırcık saçlarını bile özlemişim be.
"Selin gelsene bahçedeki hamağa geçelim."
"Olur"
Selin ile beraber hamağa otutduk. Ne güzel rüzgar da esiyordu.
"Ee selin. Neler değişti hayatında?"
"Ne dehişmediki. Senden sonra bizde başka bir eve taşındık
son-"
"Yani o yüzden seni görmeye geldiğimde yoktun"
"Sen beni görmeye mi geldin?!"
"Evet. Neyse sen devam et"
"Sonra birisine vuruldum. Yani o da bana. Sonra ben ailemi karşıma alıp onunla evlendim. Daha üniversite ikiye giderken. "
"Aşk gözünü kör etmiş senin. Sen okuluda bırakmışsındır. Oysaki okulun en başarılısı sendin. "
"Günyıl o güzel gözlerini... Tatlı gülümsemesini görsen. Neyse. Sonra bir daha annem ile babamı hiç görmedim"
Günyıl Güneş ve yıldız'ın karışımıydı. Selin bana hep böyle derdi.
"İşte bende annesiz büydüm. Az da olsa seni anlarım"
"Ama her gün cançekiştim. Annemi karşıma aldığımda ne kadar üzüldüğünü görmen gerekirdi. Sonra Rüzgar'la yani eski kocamla ayrıldık."
"Peki neden?"
"Beni aldattı."
" Sen onun için bunca fedakarlık yaptın. O da seni aldattımı
yani?"
"Aynen öyle.Birden hayatımın düşüşünü yaşadım resmen. "
Birden hamak koptu. Tartmadı tabi bizi. "Ay götüm!" diye bağırdı Selin. Bende acıyan ayağımı bastırdım.
"Bence hayatının düşüşü bu olması lazım" diye espiriye vurdum. Beraber kalkıp içeriye yere, bağadaş kurarak oturduk.
"Ee sende ne var ne yok?" dedi.
"Ben de işte resim öğretmeniyim"
"Hadi ya!"
"İzin aldım. Yazarlık hedefimi geliştirmek istiyorum"
"Güzel bir hedef"
"Babam hiç bir zaman beni rahat bırakmadı. Annem yok diye hep üstüme titredi. Başıma da adam taktı. sonra benim aklıma böyle bir fikir geldi. Daha dün akşam ne oldu biliyormusun..."
Selin'e de dün akşamki herşeyi anlattım.
"Şaka gibi ya!" dedi. Halıda yataraken birbirimize bakarak.
"Çok değişik biriydi. Dediğim gibi hırsız olduğuna hiç inanmadım"
"Sen!"
"Ben! Ne olmuş bana?"
"Sen baya baya böyle aşık olmuşsun bu çocuğa"
"Saçmalama Selin"
"Neyse seninle tartışmıcağım. Benim altıncı duyum iyi gelişmiştir. Zamana bırakıyorum. Eh uzun saçlar da yakışmış sana dağa güzel olmuşsun. Seni hiç bu kadar uzun saçlarla görmemiştim"
Evet saçlarım baya uzındu. Yani belime kadar geliyordu.
"Teşekkür ederim. Seninde saçların çok tatlı olmuş. İnce ince kıvırcık."
"Bende teşekkür ederim"
"Of nazikliği bir yana bıralım. Önemli olna benim meselem. Bak şimi roman yazmayı düşünüyorum. Şöyle değişik bir olay var aklımda..." Selin'e tüm fikirlerimi anlattım.
"Muhteşemmiş. Başarılar diliyorum. İnşallah hayelleeine kavuşursun"
"Senin yardımınla inşallah"
Yattığımız halıdan kalktık.
"Ben biraz sıkıldım" dedi, selin.
"Aynen. Dışarımı çıksak?"
"Olur. Buralarda güzel yerler var mı?"
"Nasıl?"
"Bar felan yani"
"Ben bilmemki öyle yerleri."
"Herneyse buluruz"
"Eh babam-"
"O iş bende. Hadi sen gel"
Beni kolumdan sürükleyerek bir yere götürüyordu ama bende anlamadım.
"Tüm havam bozuldu. Odanın nerede olduğunu bilmiyorumki" dedi. Bebek takliti yaparken.
Şimdi de ben onu kolundan tutarak odama götürdüm.
"Ay odan çok güzelmiş" dedi. Bir ıslık öttürüp.
"Fazla çocuksu ama olsun"
"Saçmalama Güneş. Çok güzel bir odan var" dedi. Raflardaki çerçevelere bakarken.
"Bu da kim" dedi. Çerçevemi aline alıp.
Bana doğru döndü.
"Şey o.. Bulut"
"Bulut da kim"
"Eski-"
"Dur tahmin ediyim. Eski sevgilin. Seni aldattı ama hala çok seviyorsun. Zaten ilk sevgilin olduğunu düşünüyorum" dedi. Makyaj aynama doğru ilerlerken.
"Evet bildin ama bir şey hariç. Beni aldatmadı sadece gitmek istedi... " dedim. Mahçup bir tavırla yatağıma otururken.
Selin, kırmızı bir rujumla çerçevedeki Bulut'un yüzüne kocaman çarpı işareti çizmiş bir şekilde bana döndü.
"Bir ; onu unutucaksın. o artık hayatında yok! Olmıcakta!Baksana gitmek istemiş ve gitmiş! "
"Olmıyacakta!"
"İki ; onun yerine yenilerini bulman gerek"
"Yeni birileri?"
Selin birden modunu mutluluğa bağladı.
"Bu yüzden.... Haydi hazırlanalım"
"Saçmalama Selin ya. Zaten babam duyarsa-"
"Duymıcak dedim Güneş! Beni sinir etme. " dedi. Yatakta yanıma oturup.
"Ne öyle çocuk cocuk laflar. Beni sinir etme felan?" dedim. Selin'e bakarak.
"Sen de beni sinir etme!"
"Hala çok çocuksun Selin"
"Ne var sen de bir gün çocuk olup beni dinlesen?"
"..."
"Bak bu akşam eğlenelim. Yarın beraber fikir üreririz"
"Anlaştık" dedim. Uzattığı elini sıkarak.
"O zaman makyajından başlayalım..." dedi, selin. Bende zorla makyaj aynamın önüne oturdum.
"Selin çok abartı olmadı mı?"
"Sen bu makyaja-"
Selin sözünü bitirmeden kapı çaldı.
"Ben bakarım" dedim.
Kapıya doğru ilerleyip kim olduğunu sormadan kapıyı açtım. Gördüğüm sıfat karşısında kanım donmuştu."Bulut..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAK IŞIKLAR
Romance"Sen hiç gördün mü? Güneş ile Ay'ı yan yana?..." Doğru Ay ile Güneş'i hiç yan yana görmedim ama... Yıldız ile Ay yan yanadır hep. Ben Güneş Yıldız PARLAYAN. Güneş olmayı seçerek bay Maviş'ten vaz geçip Bulut'a mı koşsam? Yoksa Yıldız olmayı seç...