Medya:Bölümden
Şarkı:Yirmi7-sokak lambası-----------____-----------
Ji Seo Cemre'yi biraz izledikten sonra Toprak'ı aradı ve olanları anlattı. Toprak Merve'ye de haber verdikten sonra hemen Cemre'nin evine geldiler.
Ji Seo Merve ve Toprak'ı bu olanları anlatmamaları için sıkıca tembih etti.----------____----------
Gözlerimi başımın sızısıyla açtım, koltukta Toprak uyuyordu. Olanları düşündüm, önce biraz hatırlamasam da sonra Ji Seo'nun yanında bayıldığımı hatırladım. Utançtan yatağımdan çıkmak istemesem de yüzümü yıkamak için banyonun yolunu tuttum. Mutfaktan gelen tabak sesleriyle Merve'nin de evde olduğunu anladım.
Yüzümü yıkadıktan sonra burnuma gelen kokuları takip ettim." Merve yine döktürmüş. "diye mırıldanarak içeri girdiğimde Merve sıçradı ve boynuma atladı.
"Bizi çok korkuttun ne diye o soğukta dışarıdaydın?" dedi.
"Biraz yürümek istedim sadece, ama beni eve kim getirdi?" diye sorduğumda Merve'nin sinirli yüzü yerini endişeye bıraktı, biraz kovrandıktan sonra "Toprak getirdi, yolunun üzerinde görmüş seni." dedi. Yalan söylediğini o an anladım. "Ama Toprak eve sahil yolundan gitmiyor, yol üstü olması imkansız." dedim.
Merve pes edercesine başını öne eğdi.
"Ji Seo dün bavulunu almak için senin evine geliyormuş, seni sahilde görmüş. Sonra da bayılmışsın zaten. " dediğinde doğru hatırladığımı anladım."Sizin nasıl haberinizi oldu, bir de Ji Seo gitti mi? " dedim
"Dün Ji Seo seni alıp evine getirmiş, kıyafetlerini değiştirip yatağına yerleştirmiş, senin bilmeni istemediği için Toprak'ı aramış, biz de geldik. O da geldiğimiz gibi evden çıktı." dedi.
Anladım dercesine kafamı salladım. Sonra Merve'nin söylediği cümleyi idrak edince ağzımdan bir çığlık kaçırdım.
"Kıyafetlerimi mi değiştirmiş? " dediğinde Merve ilgilendiği krepleri bırakıp bana döndü.
"Sanırım, biz geldiğimizde üzerinde okulda giydiğin kıyafetlerin yoktu." dedi.
Biraz şaşırdım, çünkü Ji Seo bana kötü davranıyorsun bu kadar ilgilenmesi imkansızdı."Ben Toprak'ı uyandırıp geliyorum. " deyip hemen kendimi banyoya attım.Yüzüme soğuk suyu çarpınca kendime geldim...
Toprak'ı alıp guruldayan karnımı doyurmaya mutfağa ilerledim. Bugün Cuma olduğu için dersim yoktu. Boş günümdü. Haftaya da okul bitiyordu sonunda mezun olup iş sahibi olabilirdim. Artık hangi işi yapacağımı düşünmekle meşguldüm.
Güzelce kahvaltımı yapıp Merve ve Toprak'ı yolculadım, onların bugün dersi vardı.
Bütün gün koltuğumdan kalkmadan film izlemeye karar verdim. Saat 12 olmuştu.
Televizyon ünitesindeki dolapları karıştırıp filmlerin olduğu bir kutu buldum. İçinde çok film yoktu, forest gump, the human centidepe, taşıyıcı, black ve scent of a woman vardı. Çok önceden bir arkadaşım black filmini çok önermişti onu alıp dvd sürücüsüne taktım.
Filmi açmadan önce mutfağa gidip kilerden tohum mısırı alıp biraz yağ ve tuz ile bitlikte tencerede patlattım.Filmi açıp pijamalarımla birlikte kendimi koltuğa bıraktım...
***Neredeyse bitmek üzere olan film ile birlikte göz yaşlarımı tutamadım. Filmin konusu kör bir kızla ilgiliydi.
Ağlamamı durduğum sırada kapı çaldı, kalkıp filmi kapattım, tam kapıya ilerliyordum ki girişteki aynaya takıldı gözüm. Burnumun ucu ve kaşlarım kızarmıştı ağlamaktan.
Umursamadan kapıyı açtığımda gördüğüm kişi ile şaşkınlığımı saklayamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erasmus #Wattys2016
RomanceKapak tasarımı @yazmazdayazmaz 'a aittir. "Hayatıma giren kızlar hep acı çekti anlıyor musun, yeminimi bunca zamandır bozmadım, ama şu an zorlanıyorum, sen beni zorluyorsun." dedi, kalbimin ritmi hızlandı o an, sanki bir uçurumdan sonsuza uzanan bir...