Hande'nin ağzından;
Tolga gittikten sonra biraz sohbet ettik. Sonra yatıp uyuduk. Sabah uyandigimda saat 10 idi. Daha doğrusu uyandırıldığımda. Uyandıran kimdi? Tolga. Şaşırdım mı? Tabiki de hayır.
Tolga : Uykucu uyan hadi.
Hande : Tolga ne işin var burda?
Tolga : Seni uyandirmaya geldim. Ayrıca bugün dikislerin alinicak unuttun mu?
Hande : Cidden mi ya benim aklımdan çıkmış o?
Tolga : Ama ben unutmadım. Bak seni senden daha çok önemsiyorum. Ve sen hala beni affetmedin.
Hande : Sanırım artık affedilmeyi hakediyosun.
Tolga : Affettin mi yani?
Hande : Bakçaz ama önce bi kahvaltı edelim.
Beraber mutfağa gittik. Mutfağa girdigimde herkes ordaydi. Irem, Sarp, Berk, Burcu, Gamze ve evin gereksizi Pınar. Irem beni görür görmez gelip sarıldı.
Irem: Hande kuzucum iyi misin neden bize haber vermediniz?
Hande : Tatilinizi mahvetmek istemedim.
Irem: Keşke haber verseydin. Neyse ağrın var mı?
Hande: Yok Tolga ile Burcu bana çok iyi baktılar. Turp gibiyim.
Sarp: Geçmiş olsun.
Hande : Çok sağol Sarp.
Kahvaltimizi ettik. Güzel güzel sohbette ettik. Çok eğlenceli vakit geçirmiştik.
Tolga: Hande bitti mi kahvaltin?
Hande : Hı hı bitti.
Tolga : Hazırlan gidelim o zaman.
Pınar : Nereye?
Sanane gülüm bunca insan içinden sana mi düştü sormak?
Tolga : Bugün Handenin dikisleri alinacak.
Burcu : O bugün müydü?
Gamze : Neden bana söylemedin? Hande : Benim aklimdan çıkmış Tolga az önce bana da hatırlattı.
Tolga : Bizimle kim geliyor?
Gamze : Geliyim ben.
Hande : Abla sen gelme Burcu gelsin sen hastaneyi bilmiyorsun.
Gamze:Sen bilirsin.
Berk, Irem, Sarp vedalasip gittiler. Gamzeyle Pınarda alışverişe gidiceklermis. Bizde Burcu ile hazırlanıp Tolganın yanına gittik. Hastaneye gittik. Sıra vardı beklemeye başladık.
Burcu : Benim tuvalete gitmem lazım siz bekleyin.
Hande : Ya sıra bize gelirse ben tek başıma girmem korkuyorum haberin olsun.
Burcu : Yetişirim Hande acil gitmem lazım.
Hande : Çabuk ol.
Burcu : Tamam korkma Tolga var yanında.
Burcu gideli 2 dk olmadan sıra bize geldi.
Tolga : Hadi sıra bizde.
Hande : Burcu gelmedi.
Tolga : Hande girmek zorundayız.
Hande : Tamam.
Tolgayla içeriye girdik. Sedyeye yattım.
Hande : Ben korkuyorum. Daha önce başıma böyle bir şey gelmedi.
Tolga : Benim geldi hiç acimiyor gerçekten.
Hemşire: Korkmaniza gerek yok acımıyor her gün yüzlerce insana yapiliyor bu merak etmeyin.
Hande : Ben acimasindan korkmuyorum sadece o ipin deriden çekilmesi bana ürpertici geliyor.
Tolga: Tamam sende bakmassın bana dogru bak. Elini ver.
Hemşire karnımı açtı. Bir şeyler yapmaya başladı. Ben Tolgaya bakıyordum.
Tolga : Acıyor mu?
Hande : Hayır.
Hemşire : Evet bitti. Geçmiş olsun.
Hande : Bu kadar mıydı?
Tolga : Ne dedim ben sana bir şey yok.
Beraber disarida çıktık. Burcu gelmişti.
Burcu : Girdiniz mi?
Tolga : Hallettik hallettik sorun yok.
Hande : Hadi gidelim.
Burcu : Benim biriyle randevum varda siz gitseniz ben sonra uğrarım olur mu?
Hande : Olur ama o kim?
Burcu : Şimdi değil sonra anlatırım. Bakma öyle Hande söz sonra.
Hande : Tamam o zaman görüşürüz.
Tolga : Burcu da gittiğine göre bizde eve dönelim.
Hande : Tamamdır.
Bizde sonunda eve vardık. Gamzeler yoktu. Daha gelmezlerdir zaten. Salona oturduk.
Tolga : Uzan istersen yoruldun.
Hande : Yok iyiyim böyle ama senle bir şey konuşucam.
Tolga : Neymiş o ?
Hande : Pınar la ilgili Tolga. Ona yakın davranmanı istemiyorum. Nasıl söylenir bilmem ama Pınar biraz şey bi kız yani seni yanlış anlayabilir.
Tolga : Sen merak etme. Hem ama ben bekar ve yakışıklı bir gencim.
Hande : Öyle mi?
Tolga : Öyle ama kalbimin bir sahibi var.
