Multi:Demir SOYKAN (Bora CENGİZ)
*Kabul edin çocukta tam bir psikopat tipi var😊😊.
Batuhan'ın ağzından;
Sağlık görevlileri sedye ile bize doğru gelirken Defne çoktan kendinden geçmişti.Zaten belinde olan elim ile onu biraz dikleştirdim ve diğer kolumu bacaklarının altından geçirerek ayağı kalktım.Defneyi sedyeye yatırdığımda ambulansa koyana kadar eşlik ettim;
-Beyefendi binecek misiniz?
-Hayır siz Ersel Hastesine götürün takip edicem ben.Ambulans yola çıktıktan sonra diğer ambulans Demiri götürmüştü.Demirin yanına ise bir polis binmişti.Diğer polis ifade için yanıma geldiğinde Defne uyandıktan sonra hastane de almalarını söyleyerek arabama bindim ve Defne'nin olduğu ambulansı takip ettim.Hastaneye geldiğimizde Demiri acile alırlarken Defneyi de bir odaya almıştılar ve sakinleştirici serum takmıştılar.Defne karşımda uyurken yatağın yanındaki sandalyede oturuyordum,eli avucumun içindeydi ve baş parmağımla okşuyordum.Bir elim ise saçlarındaydı.
Yaklaşık 1 saat sonra kendini gelmeye başlamıştı,gözlerini birkaç kez kırpıştırarak açmaya çalıştığında sonunda başarılı olmuştu;
-İyimisin güzelim?
Başını sallamakla yetindi ve nerede olduğunu anlamak için odada gezdirdi gözlerini ve birden bana döndü;
-Anneme haber verdin mi?!
-Sen uyanmadan vermek istemedim ama o ısrarla arayınca 'okulda etüte kaldım' diye mesaj attım.
-Ersel'e mi geldik?
-En yakını ve iyisi burası.
-Annem'in kulağına gidecek kesin,sinem teyze söyleyecektir.
-O söylemesede sen zaten söyleyeceksin Defne.Başını iki yana salladı ve yutkundu;
-Söylemiyicem,annemin benim yüzümden aynı şeyleri tekrar yaşamasını istemiyorum.
-Ne demek bu şimdi?Ayrıca söyleyeceksin Defne bunu saklaman hoş değil o senin annen bilmek zorunda.
-Anlamıyorsun beni,söyleyemem işte.Dediğinde gözleri çoktan boşalmaya başlamıştı bile.Elimi yüzüne koydum ve gözyaşlarını sildim;
-Senin bana söylemediğin birşey var.
-Sonra konuşalım,lütfen.Gitmek istiyorum burdan.
-Tamam,doktoru çağırıyım ben.Dedim ve gidip doktoru çağırdım ve tekrar odaya döndüm.
Defne'nin ağzından;
Batuhan doktor ile odaya döndüğünde doktor biten serumu çıkardı;
-Nasıl hissediyorsun kendini Defne?
-Yorgun.
-Biz yapmamız gerekeni yaptık sakinleştirici ile uyuttuk seni bu durumda yorgun olman çok normal,istersen seni Derya ablana yönlendirelim.Başımı iki yana salladım ve konuştum;
-Psikoloğa gitmek istemiyorum,durumum o kadar vahim değil.
-Emin misin?
-Evet,Yusuf abi annemin bu durumdan haberi olmasın,söylemesen olur mu?
-Defnecim seni anlıyorum ama ben söylemesemde annen bu hastanenin beyin cerrahı seni tanımayan yok hemşirelerden falan duyacaktır bir şekilde.
-Sonuçta senden başka kimse niye buraya geldiğimi bilmiyor ki başım döndü bayıldım falan derim duyarsa,ama sen de sebebini söyleme ona lütfen.
-Tamam canım merak etme,serum bittiğine göre çıkabilirsiniz ama ifade için dışarda bekliyorlar.Hazırsan gelsinler artık.Başımı tekrar salladığımda;
-Geçmiş olsun tekrar.
Dedi ve çıktı hemen peşine ise odaya iki tane polis memuru girdi.Batuhan yanımdaki sandalyede elimi tutarken memur konuştu;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'ın Mezuniyeti
Roman pour AdolescentsSol yanımda ağrılar,kalbinde sancılar başlar.Gözlerin sürekli bir yere bakar.Hayali sürekli gözlerinin önüne gelir ,onu bir türlü unutamazsın.Sanki hayat sadece onun üzerine kurulmuştur.Gözün hiçbirşeyi ve hiç kimseyi görmez.Sadece onun için yaşar,o...