-17-

270 20 4
                                    

"Sana sadece ben böyle şeyler diyebilirim,pisicik."

Kalbimi yerinden fırlatacak gibi attıran o ses...

Yıllar sonra bu sesi duymak bedenimde şok etkisi bırakmıştı. Bu kez ona Rüzgar gözüyle bakmıştım da,çok yakışıklıydı. Sahi,o karşımdaydı...

Bu gerçek ile elimi kaldırıp yüzüne sertçe geçirdim. Kafası sağa düşerken gözlerim dolmşltu.

"Bana söz vermiştin!" diye bağırırken bir kere daha vurdum güzel yüzüne. Yıllardır söz geçiremediğim kalbim yine bana ihanet ediyordu. Yine hızlanmıştı,karnıma o tuhaf hissi yerleştirmişti.

"Ben sana güvenmiştim!" Boğazım acıyana kadar bağırırken gözyaşlarım teker teker yanağıma düştü. Kalbim acımıştı ona vururken,ama bu çektiklerimin yanında hiçti.

Elim tekrar kalkarken benden önce davranıp tuttu ve beni kollarının arasına çekti. Kokusu burnuma dolarken hıçkırıklarım ağzımdan kaçmıştı. Ben bu kokuya yıllarca hasret kalmıştım,yıllarca bu anı hayal etmiştim. Beni kokusuna esir etmesi ona kızan yerlerimi güçsüz düşürüyordu,bu yüzden kollarından çıkmak için çırpınmaya başladım. Göğsünden onu ittirmeye çalıştığımda beni sıkıca saran kolları buna engel oldu.

"Bırak beni." dedim boğuk çıkan sesimle. Kolları beni daha da sıkınca bağı çözülen dizlerimle daha fazla ayakta duramıyacağımı farkettim.

"Özür dilerim."

Saçımın arasına fısıldadığı kelimeler tek bir hamleyle onu itmemi sağladı.

"Özür dilemen yıllarca acı çektiğim gerçeğini değiştirmiyor!" dedim ve omuzlarından onu geriye ittim. Bilerek gücünü kullanmıyordu,aksi halde onu itmem imkansız gibi birşeydi.

"Sen bencil herifin tekisin!"

Kelimeler ağızımdan tükürürcesine dökülürken kapıyı çarparak dışarı çıktım. Elimin tersiyle gözyaşlarım yüzünden ıslanan yüzümü sildim. Artık beni üzmesine izin veremezdim,ona karşı yeniden sevgi beslemek istemiyordum. Hadi ama,bu kalbi ben yönetiyordum ve kimden hoşlanması gerektiğinide ben seçmeliydim. Kapının açılma sesini duyduğumda adımlarımı hızlandırdım. Bu kadar güçsüzken onun kokusunu duymak yelkenlerimi suya indirmemi sağlayabilirdi. Kolumdan tutulmamla ne kadar engellemeye çalılsamda güçsüz olduğumdan ona doğru savrulmuştum. Mavi gözleri gözlerimi bulduğunda bir an titremiştim. O kadar yakışıklıydı ki,insan imreniyordu.

"Sakın bana dokunma."

Tıslarcasına söylemeye çalıştığım kelimelerden sonra elimi kurtarmaya çalıştım. Aksine daha da sıkıp beni koridorda sürüklemeye başlamıştı.

"Ne yapıyorsun!" diye bağırmama kalmadan hızlı hızlı merdivenleri inmeye çalışmıştı. Hadi ama,on sekizinci kattan bahsediyorduz.

Bunu anlamış olacakki merdivenlerin başından dönüp asansörlerin olduğu tarafa yürümeye,pardon sürüklemeye başlamıştı.

"Rüzgar bırak beni!" diyebilmeyi sonunda akıl edebildiğimde asansöre binmiştik. Kapılar kapandığı anda kollarını bana sardığında tuhaf bir özlem duygusu onu itmemi engellemişti. Kokusunu o kadar özlemiştim ki oturup satlerce ağlayabilirdim. Gelip yine kalbimi hızlandırması saçmaydı.

"Bunu özlemişim."

Saçımın arasına sıkıştırdığı kelimlere acıyla tebrssüm ettim. O sadece bana sarılmayı özlemişti,ben yıllarca onun herşeyini.

"Rüzgar..."

Acınası çıkan sesim teslim olduğumun göstergesiydi. Böyle mırıldanışımla küçük bir öpücüğü yine saçlarımda hissettim. Ben yıllarca bu anı beklemiştim. Ona içimde kalanları bağıracak,canını yakacaktım. Şimdi bunu yaparak belki tüm düşüncelerime ihanet etmiştim ama,o karşımdayken herşey hayal ettiğim kadar kolay değildi. Bu kokuya bu denli muhtaçken,canını yakma işlemini biraz sonraya erteleyebilirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin