13.Bölüm-Gerçekler

59 8 5
                                    


Medya:Bölümden
Şarkı:James Arthur-Impossible

Bugün Aslı teyze gelecekti ama benim saat birde stajım olduğu için Aslı teyzeyle saat dörtte bir lokantada buluşacaktık.
***
Bugün erken kalktığım için ılık bir duş alıp, kot pantolon ve pudra renkte boğazlı bir kazak giydim.

Hızla mutfağa ilerleyip çay demledim, sofraya ikişer tane tabak, çatal ve bıçak çıkarıp tüm kahvaltılıkları sofraya yerleştirdim.Dolaptan çıkardığım üç yumurtayı bir kaseye alıp, içine kaşar peyniri, ton balığı ve baharat ekleyip çırptım. Tavada ısıttığım yağın içerisine yumurtayı döktüm, biraz pişirip ters çevirdim, omlet kısık ateşte pişerken sofrayı son kez kontrol ettim. Her şey hazır olduğunda, parmak arası terliklerimi giyip üst kata çıktım. Kapıyı çaldığımda uykulu gözlerle saçları birbirine dolanmış Meriç açtı.

"Günaydın uykucu, ben sabah uyandım, biraz acıktım, şansa bak ki iki kişilik tabak çıkarmışım, boşuna toplamak istemedim. "dedim sırıtarak.

"Tamam tamam, sen çayları doldur ben geliyorum."dedi göz kırpıp. Koşarak aşağı inip çayları doldurdum. Beş dakika sonra kapı çaldı.

"Nerde kaldın oğlum ya çaylar soğudu!" dedim yapmacık bir sinirle.

"Yüzümü yıkadım anne ya!" dedi dudağını büzüp kelimeleri yayarak.

"Hadi geç geç, kıracağım o bacaklarını. "mutfağa pelteleyerek giden Meriç'i takip ettim.

Sofraya bakıp ıslık çaldı," Sende de az marifet yokmuş. " dedi gözlerini kahvaltıdan çekmeden. Gülüp sandalyeme geçtim.
Yemeğimizi sohbet ederek yerken kapı çaldı." Bu da kim?" diye mırıldanarak kapıya gittim.
Kapı deliğinden baktığımda kırk - kırk beş yaşlarında, kızıl saçlı bir teyze vardı.

Açtığımda teyze elindeki poğaça tabağını uzatıp içten bir gülüşle"Hoşgeldin kızım yeni evine, ben alt katta oturuyorum, ismim Şeyma." dedi. Gülümseyerek elindeki tabağı aldım, tam cevap verecektim ki Meriç, "Şeyma sultan, nerelerdesin sen?" dedi. Şeyma teyzenin yüzü gülümsedi. "Cemil'le tatile çıktık üç gün." dedi ve bana bakıp,
"Kızım sen de haylaz oğlanla hemen kaynaşmışsın."dedi.

Tam cevap verecektim ki Meriç yine lafa atladı,
"Yok sultanım biz önceden tanışıyoruz. " dedi, Şeyma teyze Meriç'e hafif bir yumruk attı,
" Bir dur da kızım konuşsun. " dedi yapmacık bir sinirle sonra bana döndü,
"Bakma yavrum sen buna aslında çok severim, iyi çocuk." dedi kısık bir sesle sonra Meriç'e bakıp güldü.

"Evet kızım senin ismin ne? " diye sordu. Bu sefer lafı Meriç'e bırakmadan cevap verdim.

"Cemre, teyzeciğim. İçeri gelsene kahvaltı yapalım." dedim. Çok tatlı bir kadındı.

"Yok yavrum yok, size afiyet olsun, Cemil amcan bekler anlarsın ya. " dedi ve göz kırptı, şaşkınlıktan kala kaldım. Sonra Meriç büyük bir kahkaha atıp," İşte Şeyma sultan. " dedi.

Şeyma Teyze bana el sallayıp aşağı indi. Kapıyı kapatıp mutfağa giden Meriç'i takip ettim.

"Anneannem öldükten sonra dört sene Şeyma teyze bana annelik yaptı, çok iyi bir insandır, seversin. " dedi ve ağzına büyük bir omlet sıkıştırdı.

Kahvaltıyı bitirip Meriç'i sofrayı toplamaması için zorla evine gönderdim. Mutfağı güzelce temizleyip saçlarımı taradım ve bolca topladım. Ayakkabılarımı da giydiğimde, arabamın anahtarını ve çantamı alıp çıktım.

Kırk beş dakikalık yolu bitirip, acentanın önüne geldim. Bugün neler olacağını konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Arabamı otoparka bırakıp binaya açılan kapıdan girdim. Yine lobide duran Ayşe'ye,
"Günaydın, ben dün de gelmiştim ama stajım bugünmüş."dedim. Ayşe her zamanki gülüşünü takınıp,

Erasmus #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin