1.bölüm

27 2 4
                                    

Medya : Okyanus

İyi okumalar

Arkadaşlar ben @Alis_Cetin. Bu profili yakın arkadaşımla ortak olarak açtık ve bu benim yalnız yazdığım bir hikaye...

Bu gün fazlasıyla heyecanlıydım. Okulun ilk günü olmasıyla yanı sıra, yeni bir devlet lisesine başlamıştım.

Yataktan kalkıp banyoya girdim. Rutin işlerimi hall edip odama döndüm ve dolaptan okul formamı alıp üzerime geçirdim. Kahverengi saçlarımı salık bıraktım ve ayağıma siyah vanslarımı giydim. Siyah çantamı tek omzuma takıp son kez aynada kendimi süzdüm. Telefon ve kulaklığımı alıp aşağıya indim. Masada oturmuş yemek yiyen anneme

"Günaydın" dedim gülümseyerek. Annemse sadece donukça bakmıştı yüzüme ve tekrar yemeğine dönmüştü. Yüzümdeki buruk gülümsemeyle birlikte attım kendimi İstanbul sokaklarına. Kulaklığımı kulağıma taktım ve cem adrianın sesiyle azda olsa huzur bulmaya çalıştım.

Ben kendimi bildim bileli annem hep nefret etmiştir benden. Ben aşkla doğan mutlu bir çiftin aşk meyvesi değildim. Ben gece yarısı tecavüze uğrayan kadının nefretle büyüttüğü genç kızdım. Gözümden akan yaşı hızlıca sildim. Başımı kaldırdığımda okul binasına varmıştım. Ama dikkatimi çeken şey giriş kapısına yaslanmış çatık kaşlarla beni seyr eden siyah gözlü çocuktu. Başımı aşağıya eğerek hızla geçtim yanından. Okul binasına ordanda müdürün odasına girdim.

"Merhaba hocam ben yeni öğrenci Okyanus Arslan" dedim gülümseyerek. Şuan gözlerimin kızardığına adım gibi eminim. Ağladıktan sonra hep kan çanağı olurdu gözlerim.

"hoş geldin okulumuza kızım. Sınıfın 11/L" dedi ve gülümseyerek çıktım odadan. Merdivenlere yönelip 12 ve 11 lerin olduğu kata geldim. 11/L sınıfını sonunda bulmuştum. Kapını iki kez tıklattım ve 'gir' komutuyla birlikte içeriye girdim. Karşımda 50 li yaşlarda bir bayan vardı

"hoş geldin kızım tanıt bakalım kendini " dedi hoca gülümseyerek

" merhaba hocam ben Okyanus Arslan 17 yaşımdayım doğu lisesinden geldim" dedim

"çok güzel ismin var. okyanuscum boş bir sıraya geçe bilirsin " dedi bende gülümseyerek boş sıra aramaya başladım. Orta sıralarda en arkada oturan kız bana el sallayarak yanını işaret etti. Gülümseyerek kıza doğru ilerledim ve yanındaki sıraya oturdum.

" Ben İrem" dedi ve gülümsedi.

"bende Okyanus" dedim aynı şekilde gülümseyerek. Önümüzde oturan erkekde arkasını dönerek

" ben Can"

"okyanus memnun oldum "

" bende" dedi gülümseyerek. Bu sırada kapı paldır küldür açılmış ve aniden pat diye açıldığı için korkmuştum. Yine korku tetiklemişti hastalığımı. Benim kalbimde ritim bozukluğu vardı. Koşmak hızlı yürümek ağırlık kaldırmak korkmak ve hatta heyecanlanmak bile yasaktı bana. Kalbim yine göğüs kafesimi zorluyor ve nefesimi kesiyordu. Başımı kaldırdığımda sabahki siyah gözlü çocukla göz göze geldim. Elim kalbimde bakıyordum çocuğa. Çocukta çatık kaşlarıyla elime bakıyordu. İrem bana dönerek

"Okyanus neyin var " dedi endişeyle

" Çantamın ön gözündeki ilacımı vere bilirmisin" dedim kısık sesle Can endişeyle bakıyordu bana. İrem hızla çantamdan ilacımı aldı ve bana verdi. İlaç kutusundan bir tablet alıp ağzıma attım ve hızla yuttum. Kalp ritimlerim dizginleşmeye başlamış ve nefes alış verişlerim normalleşmişti

"Teşekkür ederim İrem" dedim ve gülümsedim.

"Ne oldu Okyanus neyin var " dedi Can endişeyle.

" Kalbimde ritim bozukluğu var ani korku tetikledi hastalığımı" dedim gülümseyerek. Canda gülümsedi. Bu sırada zil çalmıştı. İrem kolumdan tutarak

" gel bak seni kimle tanıştırıcam " dedi  ve ben iremle önde Can  arkada birlikte kantine girdik. İrem sabahki siyah gözlü çocuğun masasına doğru ilerlemeye başladı.

" Bu abim Uygar. Kendisi 2 yıl sınıfta kaldığı için bizim sınıfta" dedi ve bana bakarak gülümsedi. Uygara baktığımda bana bakıyordu ama bu sefer kaşları çatık değil normaldi. Fakat bakışlarındaki soğukluk içimi ürpertmişti

"Abi buda yeni kız Okyanus" dedi ve gülümsedi. Bense hala Uygarla bakışıyordum. Bakışmamızı bölen aniden üstüme dökülen sıcak çay oldu.

"Ah" diyerek acıyla inledim.  Küçük bir çocuk yanılmıyorsam lise 1 öğrencisi yalnışlıkla dökmüştü üzerime

"Özür dilerim abla" dedi masumca. Gülümseyerek

"Önemli değil yakışıklı" dedim ve saçını karıştırdım

"Abla yapma ya şöyle sonra kızlar beğenmiyor" dedi ve saçını düzeltmeye başladı

"hm demek öyle" dedim ve tekrar karıştırdım

"ama ya" dedi bu sefer gülerek

"İsmin ne Bakalım " dedim gülerek

" Ben Deniz " dedi

" Senin adın ne abla "

" Okyanus yakışıklım "

" abla melekler kadar güzelsin " dedi ve koşarak gitti. Masadaki her kes kahkaha atmaya başlamıştı. Ama sadece Uygar hiç istifini bozmadan bakıyordu bana. Geçip yerime oturdum ve İremin elindeki ısırılmamış çikolatayı alıp ağzıma attım

"Okyanus nasıl kıydın bebeğime" dedi gözlerini büyüterek. Cebimdeki bitter çikolatasını çıkarıp gülerek ireme uzatdım.

"Oha en sevdiğim " dedi ve alıp yemeye başladı. Gülerek önüme döndüm ve bu sırada Uygarla göz göze gelmiştim. Uygar 1.80 boylarında siyah gözlü  yakışıklı bir erkekti. Düşüncelerimi önüme koyulan çikolata böldü. Başımı kaldırdığımda Can bana gülümseyerek bakıyordu

" Teşekkür ederim " dedim gülümseyerek ve çikolatamı cebime attım. Bu sırada zil çalmıştı.

" Siz sınıfa geçin ben lavaboya gidip elimi yıkayıp gelicem" dedim

"Gelmemi istermisin" dedi İrem.

"Hayr canım hemen gelicem" dedim ve ayağa kalkarak lavaboya doğru ilerledim. Kantine gelirken görmüştüm.

Lavaboya girip elimi yıkadım ve kuruladım. Son kez aynada kendime baktım ve lavabodan çıktım. Duvara yaslanmış Uygar'ı görmemle şaşırmıştım. Uygar bana doğru ilerledi ve bileğimi tutup sıkarak

"Benden uzak dur küçük. Yaralanan sen olursun" dedi ve okuldan çıkıp gitti. Arkasında şaşkın ve bir o kadarda üzgün olan Okyanusu bırakarak. Peki ya bu dedikleri neden üzmüştü ki beni?

İlk hikayem :) - Alis

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 03, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lise AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin