Formidable

1.Bölüm

Medya:Mira

Umarım beğenirsiniz :*.

Başımın ucunda çalan iğrenç alarm sesiyle gözlerimi açtım. Yorganı yere fırlattım ve yataktan kalktım. Uyku sersemliğiyle etrafa bir kaç saniye göz gezdirdim. Sanki göz gezdirilecek ne varsa? Banyoya ufak adımlarla ilerledim soğuk suyu açtım ve suya iç çekerek baktım , en nefret ettiğim şey yüz yıkamak. Tabi ama kimse gözünde çapaklarla okula gitmek istemez. Elimi yüzümü yıkadım ve bir kaç işimi hallettim. Banyodan çıkıp dolabımın karşısına geçtim. Evet yine başlıyoruz , her sabah olduğu gibi 'Ne giysem ?' sorusuyla karşı karşıyayım. Siyah dizlerimin üzerine kadar gelen etek ve üstüne mavi göbek açık tişört seçip yatağımın üzerine koydum. Ayakkabı dolabıma ilerledim ayakkabı olarak da siyah beyaz süperstarlarımı çıkarttım. Kıyafetlerimi üzerime geçirdikten sonra saçlarımı yapmak için aynanın karşısına geçtim . Uçlarını maşayla dalgalandırdım ve elimle ovalayarak salaş bir görüntü verdim. Makyaj masamdan eyeliner , rimel ve pastel pembe tonunda bir ruj alarak aynanın karşısına tekrar geçtim . Makyajımı yaptıktan sonra tekrar kendime göz gezdirdim . İdare ederdim işte. Siyah deri ceketimi ve siyah deri sırt çantamı alıp merdivenlerden aşağı indim .

Babam kahvaltı masasında gazete okuyordu annem ise telefonuyla ilgileniyordu. Sesli bir şekilde öksürdüm. İkisi de bakmadılar bile. Bende imalı bir tonda ''Size de günaydın.'' dedim. Hiç bir tepki vermediler bende hışımla kapıyı çarparak evden çıktım. Servisi beklemeden okula yürümeye başladım. Saat 7.45 ve okul 8.30 da açılıyor yürüsem yetişirim. 20 dakikalık bir mesafe , kulaklığımı taktım ve Meghan Trainor - Me Too şarkısını açtım. Uykumun açılması için hareketli şarkı dinlemem lazım . Yürürken bir yandan ailemi düşünüyordum , neden onlar için bir şey ifade etmediğimi? . Keşke bunun cevabını bilseydim. Aramda doğru düzgün konuşma bile geçmeyen babam ve sadece bana para konusunda katkısı olan annem.

Ben bunları düşünürken okulun önüne geldiğimi farkettim. Hızlı adımlarla sınıfa doğru ilerledim saat çoktan 8.25 olmuş. Sınıfa girip en arkada cam kenarına oturdum. Yanıma Çağan geldi . Çağan benim en yakınım , arkadaş gibi değilde daha fazlası her şeyimizi beraber yaparız. Okulun sahibi Poyraz Bulutun oğlu Çağan Bulut. Neşeli bir sesle ''Günaydın'' dedi. Düşüncelerimden dolayı biraz kısık ve solgun bir sesle ''Günaydın'' dedim. ''Birileri yine mi üzgün yoksa uykusuz mu ?'' dedi. Yükses sesle iç çektim ''Her zaman ki şeyler Çağan sanki bilmiyosun.'' ''Hayır bilmiyorum Mira herkesin dediği gibi soğuk olan ben senin için biraz gülümsüyorum ve sen son günlerde fazla değişiksin. Hiç bir şeyini bana anlatmaz oldun. Her zaman ki şeyler deyip geçiyosun ve ben artık sana yardımcı olmakta güçlük çekiyorum.'' Çağan sırayı iterek yanımdan kalktı , beni düşüncelerimle yalnız bıraktı. Ne var sanki biraz anlayış gösterse, böyle olmak zorun da mı sanki ? Kafamı sıraya koydum ve Çağanla her geçen gün daha kötüye gittiğimizi düşündüm . Bir şeyler yapmalıyım . Bu akşam Poyraz amcanın klübünde Çağan' la beraber düet yapmaya karar verdim. Bu fikir onunda hoşuna gider, en azından benimde kafam dağılır ve biraz eğlenmiş oluruz. Kafamı sıradan kaldırdım , deri ceketimin cebinden telefonumu çıkartıp Melek teyzeye bu akşam klübe gidiceğimizi , bizim için Poyraz amcaya haber vermesini rica eden bir mesaj attım. Melek teyze Çağa'nın annesi. Tekrar kafamı sıraya koydum ve uyumaya çalıştım.

Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum, kafamı sıradan kaldırdığımda zil çalıyordu. Öğle yemeği olmuş Mira hâla uyusun. Sınıftan çıktım , merdivenlerden inmeye başladım. Merdivenlerin son iki basamağına geldiğimde Çağan'la bi kızı gülüşürken gördüm. Bu duygunun sebebini hiç bilmiyorum ama onu başka bir kızla gördüğümde moralim bozuluyor. Hiç takmadan kantine geldim kendime kahve aldım ve boş masaya ilerledim. Kahvemi yudumlarken etrafa bakınıyordum , birden yanımda ki sandalye çekildi ve Çağan öküzü oturdu. ''Napıyorsun burada tek başına?'' ''Ne yapıyormuş gibi gözüküyorum Çağan? Kahve içiyorum.'' ''Sana da bir şey söylemeye gelmiyor Mira ne yaparsan yap.'' Tam kalkıyordu ki hemen lafa girdim. '' Çağan dur bu akşam planım var akşam 8 de beni alır mısın?'' ''Tamam bakarız.''