2. 'Kutu'

10 0 0
                                    

Merhaba!! İkinci bölümle karşınızdayım. Umarım hoşunuza gider bu bölüm. Gittikçe doğum gününe yaklaşıyoruz, ha? Beğendiyseniz yıldıza basmayı unutmayın. Yorumlarınızı da esirgemeyin, lütfen. Herkese iyi akşamlar.


Gözlerim acıyor ama diziden alamıyorum kendimi. Saat 3.00. Annem iki saat önce uyuyup uyumadığımı kontrol ettiğinde bilgisayarı yorganın altına ışık hızıyla fırlatmıştım. Şimdi annem de babam da horulduyarak uyuyorlardı.

Bilgisayarı kapatıp telefonu elime alıyorum. Maya'dan iki mesaj var. Cemre'den de bir.

Cemre Atan: Kanka yarın geliyon mu avmye

Ceylin Yener: Gelmicem kanka siz gidin

Maya'nın mesajını açtım.

Maya Öztan: Kanka ben yarın işe gelmicem

Mayan Öztan: Çok ağlama tamam mı?

Ceylin Yener: Komiksin ha

Ceylin Yener: Neden gelmiyon? Otobana mı çıkçan ahahahaha

Telefonu uçak moduna alıp alarm kuruyorum.

Gözüm tarihe takılıyor.

21 Ağustos Pazartesi.
3 gün kaldı.

Küçük adımlarla çekmeceme ilerliyorum. Her yeri yazılarla dolu A4 kağıdını arıyorum.

Bütün çekmeceyi talan etmeme rağmen bir türlü kağıdı bulamıyorum. 

Yok.

Yok.

YOK.

 Buraya koyduğumdan emindim oysa ki. Kimsenin o kağıttan haberi yoktu. Yani kağıdı birisi de almış olamaz. Yürüyerek falan mı gitti kağıt? Anlamıyorum. Buraya koyduğuma emindim.

Her doğum dünümdeki dileklerimi yazıyordum ona.  Benim için gerçekten önemliydi. Artık ona yazmak benim için her yaş günümde gerçekleştirmem gereken bir milli gelenekti. Bayramlarda el öpmek gibi. Aslında şöyle de diyebiliriz. Komşu çocuğu size her geldiğinde 'bilkisayar oyniçam' demesi gibi bir şeydi. İstisnasız her zaman gerçekleşirdi yani. Ve de çok sinir bozucuydu.

8 yaşında başlamıştım buna.

O zamanlar bütün arkadaşlarımda olan bir Barbie bebek vardı. Ve annemler bana o bebeği almamışları. Ve ben de gerçekleşir umuduyla doğum günümde bu dileğimi bir  kağıda yazıp onu saklamıştım.

Hoş, bebeği hala almamışlardı ama...

Bunun gibi dokuz dilek daha vardı. Gerçekleşmemiş boynu kırık dilekler... Her sene yatağımdan ağlama seslerini duyabiliyordum.

Bu sene de bir tane yazacaktım. Eğer kağıdı bulabilirsem tabi.

Anneme çekmecemi temizleyip temizlemediğini sormam gerekiyordu.

 Dilekler artık kaçıp  gitmiş miydi acaba?

''Gençler! Nasıl olsa hiç gerçekleşmeyeceğiz. Bu lanet çekmeceden sıkıldım. Artık gitmeliyiz. Bana katılıyooooor musunuuuz?''

''Evet!''

''Eveeeeeeeet!!!''

''Hadi terk edelim bu lanet olası çekmeceyi.''

''Ow yeahhhhhh!''

Ve beni bırakıp gitmişlerdi. 

Geri dönüp yatağıma yatıyorum. 

Artık uyusam iyi olcaktı. Kafayı yemeye başlıyordum.

_

''Kızım bak yeni reçel yaptım ondan da ye.'' diyor annem gülümseyerek.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

17. Yaş GünümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin