Doruk

68 3 2
                                    

Multi : Efe'nin kuzeni Doruk

********

Wve geldiğimde Ege'nin odasından yüksek müzik sesleri geliyordu. Hemen odama girdim ve kendimi yatağa attım. Bütün gece buradan çıkmayacaktım.
Birden kapının açılması ve yarı çıplak Ege'nin odaya dalması bir oldu.

"Ne o prenses sakatlandı diye partiye gitmiyo mu?"

"Senin davet edildiğini bilmiyordum"

"Edilmedim zaten ama ben yoksam eğlence de yok güzelim"

Konuşmama izin vermeden dolabıma daldı ve siyah dar deri etek ve krem remgi askılı bi büstyeri üstüme fırlattı. Ona 'sen ciddi misin' bakışlarımı attım.

"Haklısın bu gece hava soğuk olucak" diyip bana koyu bir kot fırlattı. Anlatmak istediğim bu değildi oysaki.

"Ben gelmiyorum!" Dedim. Karşımda kollarını kavuşturup. Karşımda durdu. Yarı çıplak bi şekilde onu süzmeye başladım. Yüzü çok güzel ve çekiciydi. Kemikliydi ve yemyeşil gözleri vardı. Kardeşine hiç benzemiyordu. Sarı ve uzun saçları onu tamrısallaştırıyprdu sanki. Uzun ve zayıftı. 6 tane de baklavası vardı. Kusursuzdu. Heykel gibiydi. Bi insan bu kadar mükemmel yapılmış olamazdı.

Ne saçmalıyosun Arya?
İç ses uzun ama çookk uzun zamandır yoktu! Ve beni kemdime getirdi. Hemen ayağa kalktım.

"Gözlerini üzerimden alamıyorsun güzelim" utanmıştım hemen arkamı döndüm ve aynaya doğrı yürümeye başladım.

"Hiç de sadece düşünüyordum ben"

"Ne kadar çekici olduğumu mu, yoksa kaslarıma dokunmak istediğini mi?"

"Saç-" arkamı döndüğümde burun burunaydık resmen. Arkamda olduğunu fark etmemiştim bile.

"Yoksa beni öpmek istediğini mi?" Diye fısıldadı. Bi an gözlerimi kapadım sonra hemen açtım. Çok güzel kokuyordu. Sert ve keskindi ama insanı yormuyordu. Dudaklarıma bakıyordu ve ben hareket edemiyordum çünkü tualet masasına dayanmıştım.

Onu öpmek istiyorsun
Hayır istemiyorum
Evet istiyorsun

İstiyo muyum gerçekten?
Ah bunu yapamam o Uygar'ın abisi. Ama Uygurla aramda bi şey yok.

Düşücelerimi bölen dudaklarımın üstündeki bir çift sıcak dudak oldu. Beni öpüyordu. Bu doğru muydu bilmiyorum ama çok güzel öpüyordu. Ve içimden ona karşılık vermek geliyordu. Zaman kaybetmeden ellerimi ensesinde birleştirdim ve onu kendime doğru çektim. Elinin teki ile beni belimden kendine bastırırken teki kalçama doğru kayıyordu.
Öpüşü gittikçe hızlı ve sert olmaya başlamıştı. Ama bu olamazdı ondan hoşlanmıyordu ve bu yanlış geliyordu. Ensesindeki ellerimi hafifçe esnettim ve tekini karnına doğru indirdim. Şu an elimin altında 6 tane sert kas duruyordu ve çok iyiydiler.
Durdurmak istemiyordum ve yapmıcaktım da. İnsanlar öylesine de öpüşebilirler.
Onu daha çok kemdime çektim anca kapının açılmasıyla ikimiz de ayrılıp kapıya döndük.

Bir adet sinirli Uygar bize bakıyordu. Hemen kapıyı sertçe vurup odadan çıktı. Ege de ben de şaşırmıştık. Ege gerileyince ben de yataktaki kıyafetlerime doğru ilerledim ve Ege de odadan çıktı. Uygar'ı bu kadar sinirli hiç görmemiştim. Ve açıkçası suçluluk hissediyordum. Odadan çıkıp onun yüodasına gittim. Kapısını çaldım ve içeri girdim.

"Sana gir dediğimi hatırlamıyorum"

"Sadece sana göründüğü gibi olma-"

"Nasıl o zaman!" Diye bağırdı bi anda. Niye kızıyo ki o da yapıyo aynısını.

Evcilik Oyunu (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin