Multimedyaya resim koyacaktım ama koyamadım, üzgünüm.
Herneyse, iyi okumalar!
•••
"Okula giderken artık çorap giymeme gerek yok herhalde. Çok sıcak."
Eteğimi giyip üstüne okulun kısa kollu beyaz gömleğini geçirdim.
Ceketimi almama da gerek yoktu.
Gömleği eteğimin içine soktum ve klasik okul ayakkabılarını giydim.
"Pff! Cidden çok sıcak ya!"
Saçlarımın sağ ve solundan bir tutam alıp tokayla arkaya tutturdum.
Saçlarım gerçekten uzamıştı. Başta omzumda olan saçlarım şimdi belimin beş parmak yukarısına geliyordu.
Lavaboya girip sonra odamdan çantamı aldım ve hızla merdivenlerden inmeye başladım.
"Günaydın!""Günaydın Yui."
Bu arada Kanato ile uzun zamandır beraber uyumadık.
Tapınaktan sonra da sanki birlikte uyuyalım dememiş gibi kapıyı kapatmıştım.
"Günaydın sevimli insan."
Kanato başımı okşayıp elimi tuttu ve masaya yöneldi.
"Mmh! Günaydın sana da!"
Sandalyelerin birine oturdum.
Herkes şimdiden yemeğe başlamıştı.
"Ittadakimasu."
Tam yemeğe başlayacakken Kanato elimden çubukları aldı.
"Ne yapıyorsun?""Ben erken kalkıp kahvaltımı etmiştim. Şimdi de sana yedirmek istiyorum."
"Bana yedirmek istiyorsun? Ciddi misin?""Evet."
"Hmm... Şey, tamam."
"Kabul ettin." Gülümsedi ve bir domates aldı.
"Domates."
"Peynir."
"Brokoli."
"Poğaça."
"Biber."
"Yumurta."
"Tatlı pirinç."
"Zeytin ezmesi."
"Ekmekte ye."
Hepsini sırayla ağzıma tıkıştırırken elimi ağzıma götürdüm.
"Kanato... Bunların çoğu sevmediğim şeyler.""Çok sevimli görünüyorsun."
Zeytinde verdiğinde parmağımı kaldırıp çayı işaret ettim.
Gülüp çayı bana içirdiğinde sertçe yutkundum.
"Ah! Ağız kaslarım yoruldu!""Bu arada Yui, son zamanlarda saçın çok uzadı. Unutmadan söylemek istedim."
Ağzıma nutellalı ekmek verdi.
"Değil mi? Bende bugün saçımın ne kadar uzadığını düşündüm."
Bir dilim ballı muz uzatınca uzanıp yedim.
"Onu geçin de okul festivalinden sonra son sınavlar ve yaz tatili başlıyor!"
"Temmuz'da kaplıcalara gideceğiz." Dedi Shuu ve yumurtasından bir parça kesip yedi.
"Aah! Muhteşem olur!""Shuu gerçekten güzel bir fikirle geldin."
"Mükemmel, mükemmel."
"Çok eğleneceğiz!"
Herkes bir ağızdan konuşurken ciddi bir şekilde elimi kaldırdım.
"Hey..."
Hepsi bana dönmüştü.
"Ben buradaki tek kızım. Bunu unuttunuz.""Doğru. Kaplıcalara tek başına girmek zorunda kalacaksın. Üzüldüm şimdi. Ama sonra buluşuruz!"
"Saçmalama Ayato."
Shuu, Ayato'ya gözlerini devirip bana döndü.
"Arkadaşlarını çağır. Bunların hepsini düşündüm merak etme."
Sakura ve Kurama yaz tatilinde Temmuz'da bir aylığına İngiltere'ye gidiyor.
Tarihler uyuşmayacaktır.
"Ama-""Sakura senin tek arkadaşın değil Yui."
Doğru... Nagisa ve diğerlerini çağırabilirdim.
Bizimkiler Serokawa ve Akura ile iyi anlaşacaklardır!
"Pekala..."
~~~
"Evet arkadaşlar! Oylarınızın sonucunda 3-2-4 sınıfının etkinliği korku evi olacak."
Korku evi demek.
Ah, herşeyi yapmak çok yorucu!
Üşeniyorum...
"Yaşasın!""Çok zevkli olacak!"
"Sessiz olun!" Liselerin başkanı Ginti Arita adlı bir oğlan.
Bizim sınıfta ve lise son.
Notları çok yüksek ve boyu 1.90.
Kısacası kızlar ona hayran. Çok iyi bir çocuk.
"Şimdi tahtaya görevleri yazacağım. Sizde istediğiniz görevin altına adınızı yazın."
Herkes bir anda ayağa kalkıp tahtaya doluştu.
Ben ise başımı sıraya koyup uykuya dalmıştım.
~~~
"Yui-san, boş kalan hayalet görevini sana veriyorum. Hayalet kıyafetini de sen dikeceksin. Tüm görevler çoktan doldu. Uykuya dalmışsın. Ders işlenmediği ve yorgun göründüğün için seni uyandırmak istemedim."
...
"Önemli değil... Hayalet olabilirim..."
Gülümsedi.
"Sorun olmadığına sevindim."
Bende gülümsedim.
"İnsanları korkutmakta çok iyi değilim ama deneyeceğim."
"Mmh! Başarırsın."
~
"Yui!"
Başımı dikiş makinesinden kaldırıp Serokawa'ya çevirdim.
"Efendim?"
Dikiş makinesini durdurdum.
"Ginti her şey yolunda mı diye soruyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolik Lovers Yui Değişti?
Fanfiction★ Hikayenin baş kahramanı bir kız. Çoğumuzun animede fazlasıyla salak bulduğu bir karakter. "Bu... Bu çok kabaydı." -Sanıyorum ki... Evet. "Hikayeyi de böyle mi yazmayı düşünüyorsun?" -Salak mısın? Böyle yazarsam hikayeyi kim okur? "Bilemiyorum. Bi...