16.Bölüm-Ortak

34 7 0
                                    


Medya:Bölümden
Şarkı:Oscar and the wolf-joaquim

Elimde hissettiğim sıcaklık ile uyandım, vücudum soğuktan büzülmüştü adeta, kafamı sola çevirdiğimde yerde ayağını uzatmış, elimi sımsıkı tutarak uyuyan Derin'i gördüm, şaşkınlıktan yaklaşık üç dakika Kadar baka kaldım, dün gece olanları hatırlamaya çalıştım, Cihan ve Derin'i izlerken uyuya kalmıştım demek ki, sonrasını hatırlamıyorum, sadece Derin'in beni koltuğa düşürdüğünü hatırlamıştım, biz nasıl bu hale gelmiştik, herşey çok karanlıktı sanki. Hiçbir şey düşünemiyordum o anda, ellerinin sıcaklığı beni ısıtıyordu, ama ilk onun uyanmasını istedim, benim uyanmadığımı düşünüp giderdi belki, eğer uyandığımı anlarsa ölesiye utanırdım. Gözümü kapatmadan önce gözlerim Derin'in saçlarına gitti, çok karışıktı ama ışıl ışıl parlıyordu, kendimi tutmak istiyordum, ama irademe yenik düşüp Derin'in ipek gibi duran saçlarında ellerimi nazik dokunuşlarla gezdirdim.Çok garipti şu an, Derin benim elimden tutarak uyuyordu ve ben onun saçlarıyla oynuyordum, sanırım hala uyanmamıştım, bir rüya görüyor olabilirdim, ama kalbim o kadar hızlı atıyordu ki bu bir rüya olamazdı. Ellerimi biraz daha gezdirdikten sonra tam çekecektim ki Derin kollarıyla saçında olan elimi sertçe tuttu, uyanmıştı demek, ama gözleri hala kapalıydı ve iki eli de benim ellerimle kenetlenmişti.Kısık çıkan sesim ile durumu toparlamak için, "Saçında... Tüy vardı,onu aldım." dedim.

Saçıyla oynadığım elimi bıraktı önce, ama hala gözleri kapalıydı, sanki açmak istemiyordu. Sonra da gece boyunca tuttuğu elimi bıraktı, gözlerini hafifçe aralayıp,

"Saçımdaki tüy de ne inatçıymış bir alamadın." dedi, iğneleyici ses tonu ile.

Gözlerini iyice açtı ve bana döndü, ne diyeceğimi bilmiyordum, hiç düşünmeden ağzıma gelen kelimeleri çıkardım birden ve"Dün ne oldu? "dedim.

"Cihan'ı odana yatırıp gidecektim ki olduğum yerde uyuya kaldım ben de, sonra da böyle olmuş." dedi, ellerimi işaret ederek. Biraz bile utanmıyordu, ben kendimi kırmızı renkte hissediyordum.

"Dün gerçekten uyutamadım Cihan'ı. Kusura bakma seni de gece gece yordum." dedim.

"Sorun değil, Cihan çok tatlı bir çocuk." dedi, yine o içten gülüşünü takındı.

"Sana karşı öyle masum, bir inatçı ki görme. " dedim dişlerimi göstererek gülerken.
Biz konuşurken Cihan mutfaktan gözlerini ovuşturarak yanımıza geldi,
ikimiz de aynı anda," Günaydın! " dedik. Cihan bize baktı ve güldü, sonra da" Derin Ağabey sen niye yerde oturuyorsun?" dedi bilmiş tavrıyla, Derin bana dönüp yine o muhteşem gülüşüyle göz kırptı, o anda midem kasıldı, kalbim sanki buharlaşıp gitmişti, ilk defa bana bakarak gülmüştü.Derin göz kırptıktan sonra Cihan'a dönüp, "Cemre Ablan bana yer vermedi, mecbur burda uyudum." dedi zemini göstererek. Cihan sinirle bana döndü, "Gerçekten çok kaba." dedi ve arkasını dönüp gitti, Derin'le birlikte gülme krizine girmiştik.

Biraz daha Derin'i gülerken görürsem gerçekten bayılabileceğimi düşündüm ve Cihan'ın üstünü değiştirme bahanesiyle odama kaçtım. Bana neden böyle oluyordu, acaba Derin'in yaşadıkları o acılardan dolayı mı ona karşı çok hassastım, ya da onu görünce kendi üzüntülerimi mi hatırlıyordum, bu yüzden mi kalbim sıkışıyordu. Hiçbir soruya cevap veremeden dolabımdan bordo kazağımı ve kot pantolonumu alıp, banyoda giyindim, saçımı da dağınık bir topuz yaptıktan sonra odamda uzanmış telefonumla oynayan Cihan'ı giydirdim, kıyafetleri çok minikti, hemen Cihan'ı da hazırlayıp salona Derin'in yanına gittik.

Derin montunu giymiş koltukta oturuyordu, bizi görünce ayağa kalktı ve, "Ben artık gideyim, staj da var." dedi, Cihan suratını astı birden,
"Kahvaltıyı birlikte yapalım istiyorsan, ben de staja gideceğim birlikte çıkarız. " dedim, Cihan ruh halini aniden değiştirerek,

Erasmus #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin