Okul çıkışlarında haftanın 3 günü evimize yakın bir kafede çalışıyorum. Anneme çok yük olmak istemiyordum açıkcası..
Çok yağmur vardı.. Saat sabahın yedisi ve benim uykum var!! Telefonumun alarmını kapatmaya çalışırken saatin farkına varıp yataktan fırladım ve kendime küfürler yağdırmaya başladım..
Hemen saçlarımı yapıp kıyafetlerimi giydim. Okula soğuğun ve yağmurun içinde koşar adımlarla gitmeye başladım..
Okula vardığımda okulun dört yakışıklıları ve en korkutuculari girişte dizilmiş konuşuyorlardı. Bu dörtlü sıkça çalıştığım kafeye gelip gidiyorlardı. Doruk, Mert, Ege ve Cem'di. Aralarında ki en iyimser Doruk'tu. Diğerleri beni korkutuyordu. Aslında hepsi yavşaktı.. Onların olduğu yerlerde çok bulunmuyordum aslında..Tam içeri girecektim ki ayağıma bişey takıldı ve yere kapaklandım. Okulun en sürtüğü Sevgi ben yerdeyken hunharca kahkaha atmaya başladı.
Pis sürtük, gülm lan, döverim seni. Tabi bunları yapmayacağımı biliyordum.. "Allah kahretmesin beni!!" dedim mırıldanarak..
Doruk uzaktan Sevgi'nin güldüğünü ve benim yerde olduğumu görünce yanımıza yavaş yavaş gelmeye başladı. Bense dizlerimin üstüne oturup çantamdan dökülen kalemlerimi toplamaya başladım. Kahretsin ki hepsi döküldü.
Doruk yanımıza geldi ve Sevgi'ye "Sevgi git burdan! Yoksa kötü şeyler olucak"
...
Sevgi gülmeyi bırakıp öfkeli gözlerle bize bakıp gitti.
Doruk eğilip bana yardım etti. Ve yardım ederken gözleri benim gözlerimi bulmuştu. O güzel masmavi gözleriyle gözlerimin içine baktı..
'Sanırım heyecandan öleceğim' dedim mırıldanarak..
Doruk bana yardım etti ve ayağa kalkmam için elini bana uzattı.. Allah'ım bu çocuğa ne olmuştu böyle.. Çok iyimser davranır ve bana karşı.. Okulun en ezik kızına.. Hayal dünyamdan çıkıp Doruğun elini tuttum.. Ve ona masum olduğumu düşünerek güldüm. "Teşekkürler.." dedim.. "Önemli değil. Sen iyimisin?" diye sordu..
İyiyim ya ben. B*k iyiyim çok kötüydüm dizlerim yara bere içinde, kıyafetlerim ıslanmış..
"İyiyim" dedim Doruğun gözlerinin içine bakarak..
Yai bu kadar yakışıklı, okulda ki bütün kızların peşinden koştuğu öküz Doruk bana yardım etti... Ölsem gam yemem cidden..
"Adın ne?" diye sorunca kalbimin atışı çok fazla hızlanmıştı..
-Tuğba.(dedim gözlerim dolu dolu..)
-Gözlerin doldu. İyi olduğuna iyi misin?
-İyiyim ben.. (Dedim gözümden yaş düşerken)
-Ağlama niye ağlıyorsun?? (Diye sordu onun yüzünde hiç görmediğim bir ifadeyle.
Cevap vermeden koşarak ondan uzaklaşamaya başladım.. Bana bakıyor mu diye baktım kahretsin bakıyordu.. Hemen önüme dönüp boş bulduğum bir sınıfa girdim ve ağlayarak kendi kedime konuştum..
"Tuğba salaksın ya.. Tutamadın o gözlerinde ki yaşı. Ne var ki orda ağlamasan? Gül gibi çocugun önünde ağladın gül gibi öküzün yani.. Bir de cevap vermeden kaçtın çocuktan.. Allah kahretmesin beni!!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli İnsan
Teen FictionKışın ilk aylarında, okuldan eve yağmurlu hava da yürüyordum. Eve çok az kalmıştı ama ben yağmurdan çoktan ıslanmıştım.. Heme eve gidince sıcacık bir duş aldım.. Odamda ki pencerenin önüne geçip dışarıyı seyrettim. İçimin ısınması için sıcak çikolat...