Medya:Doruk
Bu çocuğu anlamak çok zordu. Çoğu insan hakkında yeni tanışsam da karakter analizini rahatlıkla yapan ben bu çocuğu çözememiştim. Neden geldiğini ve ne diyeceğini gerçekten merak ediyordum. Ona kızgın ama daha çok meraklı olan suratımla " burda be işin var, yoksa beni mi takip ettin? Nesin sen SAPIK falan mı? " dedim. Burak bana cevap vermesi gerekirken olduğu yerde gülüyordu. Şaşkın halimi kenara bırakıp gerçekten sinirlenmeye başlamıştım. Ses tonumu biraz daha yükselterek " CEVAP VER!" Dedim. Anlaşılan işe yaramıştı ve gülmeyi kesmişti. "Senin hakkında her şeyi biliyorum ve merak etme SAPIK falan da değilim. Buraya konuşmaya geldim. İzin verirsen yanına geliyim. " demişti. Şimdide sinir yerini şaşkınlığa vermişti. Buda ne demekti böyle. Ah inanamıyorum. Çaresiz ama çok meraklı bir şekilde ona "tamam" dedim. O da birkaç saniyede odamda belirdi. Bu... Bu sanki fazla hızlıydı ve açıkçası ağzım açık kalmıştı. Nasıl olur da çatı katında kalan bir cama bu kadar kısa sürede tırmanabilirdi. Benim hayal ettiğim saçlarımı kuleden uzatıp ona tırmanarak yanıma gelmesi ve beni kurtarmasıydı. Ama bunun sapık ve şizofreni bir çocuğun yapmasını istemezdim değil mi. Her neyse. Ona soracak binlerce soruyu kafamda hazırlamış doğru anı bekliyordum. "Kapıyı kilitlemeliyim. Sonuçta kimsenin benim odamda bir erkeğin olduğunu öğrenmesi istemem" dedikten sonra kilidi çevirdim. Karşısına oturdum ve hazır olduğunu anlayınca sesimi açıp konuşmaya başladım. " benim hakkımda herşeyi bilemezsin, hem bilsende neden ve nereden biliyosun, eğer biliyorsan bu senin sapık olduğunu gösterir, ve beden akşam akşam konuşmak istedin, ormanda ne işin vardı, buraya bu kadar saniyede nasıl çıktın ve nede....." Sorularıma devam ederken sözümü kesti. " hey hey arada nefes al ben de senin için endişelenmeyim. Bi sakin ol. Açıklayacağım. Ama hiçde kolay olmayacak." Diyip büyük bir nefes verdi. Ondan açıklamasını beklerken konuşmaya başladı. " bak Selin, seni yıllardır yetimhane de dahil her yerde gözetledim. Senin hakkındaki tüm bilgiye ulaştım. Doğru zamanı bekledim." Demesiyle ben de onun sözünü kestim. " ne için doğru zamanı bekledin. " büyük bir nefes daha verdi. " Selin sana anlatacaklarım delice gelebilir ama bana inanmalısın. Doğru söylüyorum. Ve anlatması da o kadar kolay olmuyor. Bak bizler küçükken seçiliriz. Kimisi doğuştan anne baba tarafından olur fakat kimisi ise sonradan ısırılarak. " gözlerimi olabildiğince açmıştım " ne olur ısırılarak". " kurt adamlara dönüşürler. Ve bu yıllar önceden kimin olacağı seçilir. Senin ne kadar güçlü biri olduğunu anlamamız sen yetimhaneye gelince başladı. Ben de sen yetimhanede kaldığından beri seni takip ediyorum. Ve o ormanda olan da rüya değildi. Tamamen gerçekti. Seni ben ısırdım. 18 yaşına gelmeni bekledim bunca zaman. " bu ne diyordu böyle. Bunlar gerçek olabilir miydi??? " bben şşi şimdi bir kkurrtadam mı olucağım. "
"Bak Selin sana bunu öğreteceğim. Yeteneklerini kullanmayı öğreneceksin her konuda sana yardımcı olucağım merak etme. Ve söylemem gereken bir şey daha var. Seda. " ne ne oldu ona. " seda ya ne oldu çabuk konuş. " içimi bir korku sarmıştı. Ona bir şey olamazdı, olmamalıydı. " bir şey olmadı. O da gayet iyi ama o da bir kurtadam yani kurtkadın. Ve doğuştan anne babasından dolayı. sen küçükken onu senin yanına verdik. Sana göz kulak olması için. Yani her şeyi biliyor. " işte bu imkansızdı. Olamayan tek şeydi. "Nasıl ama o da mı. Wow. İnanmıyorum. O bana yapmaz ve bu kadar saçmalık yeter." Demenle ona camı gösterdim. O da "dikkatli ol "diyerek camdan bir anda çıktı. Ben ise olanları hazmedemiyordum. hemen Seda'nın odasına gittim. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Yatağında uzanıyordu. Ona döndüm ve " bu doğru mu Seda. Herşey yalan mıydı. Dostluğumuz, arkadaşlığımız , aile olduğumuz. Ben ne kadar salakmışım böyle yıllarca kandım sana. " dememle kahkaha atmaya başladım. Delirmiş olmalıydım başka açıklaması yoktu. O ise bana döndü ve " başlarda evet bir numaraydı ama şimdi istesem de numara yapamam selin. Şu an sen olmasan sokaklarda para dilenen ipsiz sapsız bir insan olabilirdim. Ama sen beni bırakmadın. Ben de seni. Bu yalan da değil oyun da. Ben seni seviyorum. Biz hala aileyiz ,dostuz, arkadaşız. Bunu asla unutma." Dedi ve ona sarıldım. Göz yaşlarımı tutamıyordum. Tutmak da istemiyordum akmakta özgürlerdi. İkimiz de yatağa uzandık ve bir süre boyunca hiç konuşmadık. Sonra ise ikimizde uyuya kaldık. Ben bunu bir süre sonra uyanınca anlamıştım. Hemen kalktım ve su içmeye mutfağa gittim. Olanlara hala inanamıyordum. İçimde büyük bir endişe vardı. Hala bunları düşünürken merdivenleri yavaşça inip mutfağa girmiştim. Üst dolap bir bardak aldım ve sürahiden su doldurmaya başlamıştım. Tam içecekken arkamdan bir el omzuma dokunmasıyla bardağı aniden yere düşürdüm. Arkamdaki ses "benim merak etme Selin sadece sen iyimisin diye sormak için yanına gelecektim ama seni burada görünce konuşmak istedim" dedi. Arkamı döndüğümde ise bu sesin Doruk'a ait olduğunu anlayıp derin bir nefes verdim. Rahatlamıştım bu olanlardan sonra birkaç günde tanışıp güvendiğim insanlar arasına eklediğim bu isimle konuşmaya çok ihtiyacım vardı ama bu olanları da anlatamazdım. Aslında kimseye anlatamam. Bu saçmalığa ben bile tam inanmıyorken başkasını da inandırmayı deneyemem değil mi ? " aslında konuşabiliriz" dedim ve beni hemen odasına götürdü ve oturduk. "Başla bakalım bücür " demişti. Başkası olsa ağzının payını verebilirdim ama onun samimiyetle söylemesi herşeyi değiştiriyordu. Evet doğru ondan bir yaş küçük olabilirdim ama bana bücür demesi her neyse sadece yüzümdeki tebessümün oluşmasını sağlamıştı sanırım.
"Aslında anlatılacak bir şey yok. Öylesine konuşmak istedim seninle. Hem seni tam olarak tanımıyorum. Belki sapıksın belki şizofren belki de seri katil. Seni tanımıyorum anlat bakalım" dedim. Şimdi gülme sırası ondaydı ve konuşmaya başladı. " ben doruk soydan. Usta bir sapığım. Aynı zamanda şizofren ve seri katil. 19 yaşındayım. Ve sevmediğim bir kardeşim var. Genelde iki arkadaşım dışındakilerle takılmam. Asosyal biriyim. Sigara içerim. Burdan bütün taliplerime sesleniyorum. Ekranın altındaki numaradan bana ulaşabilirsiniz. " dedi ama ben gülmekten ölme derecesine gelmiştim. Bu kuzenimi baya sevmiştim. Beni güldüre biliyordu. Ben de onu. Sempatik bir sapık seri katil ve şizofren bir kuzenim vardı. Ben de ona bayılmıştım. "Peki bay sapık ,şizofren ve seri katil. Ben de Selin tanıştığımam memnun oldum" dedim ona elimi uzattım ve resmice el sıkışmıştık. Sabaha kadar konuşup gülmüştük. Tabi oturduğumuz yerden de yorulmuştuk. Ben de uyuya kalmıştım. Doruk beni yatağına yatırdı ve üzerimi örttü. Bunları nerden mi biliyorum. Tabiiki de kalkınca anladım bu olanları. O da koltukta uyumuştu. Bu sefer ben de kalkıp onun üzerini örttüm ve içimden ona teşekkür ettim. Dün beni baya eğlendirdiği için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıradışı
Loup-garouAilesinin 5 yaşında trafik kazası sonucu öldüğünü sanan selin hayatının 13 yılını yetimhanede geçirmiştir. Yetimhaneden çıktığı gün ise amcası meriç ile tanışmış ve onun evinde kalmaya ikna olmuştur. Bu sayede birçok sırrı öğreneceğinin farkında olm...