Bölümlerin yazılış stili böyle olacak ve finale kadar hep Sunggyu'nun ağzından anlatacağım. Final bölümünden sonra birkaç bölümde de Woohyun'un duygularını öğrenmeniz için onun ağzından yazıp bitireceğim. İyi okumalar <3
Küçüklüğümüzden beri hep bir aradaydık. Birbirimizden ayrı kaldığımız zamanlar çok nadirdi. Tüm günü birlikte oyun oynayarak geçirir, ailelerimiz ise gitme zamanı geldiğini söylediğinde, sırf biraz daha birlikte kalabilmek için elimizden gelen her şeyi yapardık.
Belki de sana olan sevgim buradan geliyordu. Daima yanımda olan ve her yönüyle tanıdığım bir insanı sevmem kadar doğal başka ne olabilirdi ki ? Sonuçta aramızda gizli kalan hiçbir şey yoktu ve ben seni en doğal halinle seviyordum...
Yaşımın küçüklüğünden dolayı sana olan sevgimi, bir kardeşe duyulan sevgi gibi görüyordum. Ama aslında öyle değildi ve bunu anlamam biraz zaman almıştı.
Liseye geçtiğimizde tüm düşüncem değişmiş ve erkeklerden de hoşlandığımı fark etmiştim. Ben biseksüeldim ve bu, benim kimseye anlatamadığım tek gerçekti. Bir ara aileme bahsetmeyi düşünmüştüm, fakat hoş karşılamayacaklarını bildiğimden daha fazla üstelememeye karar vermiştim. Sana sıra gelince Woohyun, sana asla söylemezdim çünkü sen tam bir homofobiktin... Yani en azından ben öyle sanıyordum.
Sana olan duygularımı tam anlamıyla kafamda netleştirmeme neden olan şey ise, ilk kez flörtleştiğin birisi olduğu zamandı. Sürekli gelip onu bana anlatırdın ve benimse tek yaptığım şey yorum yapmadan seni dinlemek olurdu.
Flörtleştiğin kız, okuldaki her gözüne kestirdiği erkeği elde etmeyi başaran bir sürtükten başka bir şey değildi. Ama sana düşündüklerimi söyleyemezdim çünkü arkadaşın olarak seni desteklememi istiyordun. Seni seven birisinden bunu istemen sence de fazla bencilce değil miydi, Woohyun ?
Ve asıl olaya, günümüze dönersek... Beni en çok etkileyen olayı yakın bir zamanda yaşamıştık. Karşıma geçip sakin bir şekilde 'Ben aslında gayim ve seni erkek arkadaşımla tanıştırmak istiyorum' dediğin zamanı unutamıyorum Woohyun.
Karşıma geçip bu kadar rahat olman adil değil. Benim, senin karşındayken elim ayağım birbirine dolaşırken... Senin böyle ifadesiz bir şekilde bunları söylemen... En azından ne hissedeceğim ya da söyleyeceklerim konusunda tedirgin olman gerekmez miydi ?
İşte ilk o zaman sana kırıldım. Çünkü ben sana gerçekleri söyleme konusunda ölesiye korkuyorken, sen benim aksime fazla umursamazdın.
Keşke bende senin gibi olabilseydim Woohyun, belki de o zaman bir çocukluk arkadaşından daha fazlası olabilirdim...