•••İNTİHAR•••

15 2 0
                                    



Karakolun kapısına geldiğimizde yine o silah sesini duydum. Ama bu sefer o can alıcı kurşun benim bedenimi istemişti.  Ve ardından bir kere daha...

~•~•~•~•~•~•~•~•~

" Mina kalk, Mina lütfen. "

" Hadi uyan. Sana ihtiyacım var. Mina!"

Gözümü açıp etrafa bakındığımda hastanede olduğumu anlamam hiç de zor olmamıştı.

Dikleşmeye çalışmamla sağ omuzumda hissettiğim ağrı bütün bedenimi acıtmıştı.

" Dur kalkma yaralısın. " Zehre bunu söylediğinde acının sebebini anlamıştım. " Kaç saattir uyuyorum?"

" On dokuz saattir. " bunu söyleyen kuzenim olmuştu.

Yanıma oturup elimi tuttu. Halamı ve eniştemi kaybettiğimizden beri bizde kalması için yalvarmıştım. Ama o İstanbuldan gelmek istemediği için kabul etmemişti.

" Gitmek istiyorum. "

" İstemek ile olmaz. Ona kalırsa bende çok şey istiyorum. Mesela neden kendini öldürdü?"

Kuzenim " Zehre!" diye bağırınca

" Kim kendini öldürdü?"

Kuzenim Zehre' ye vurduktan sonra yukarıya bakıp " Kimse. "

" Kes saçmalamayı. Söyle bana ne oldu? Kim kendini öldürdü. "

" Aynı kişi. Seni vurduktan sonra kendi kafasına da sıktı gerizekalı. "

Zehre bir kere daha dayak yedikten sonra sustu. Sonra içeri Mert girdi.
" Mina uyandın mı?"

" Yok daha uyanmadım prova yapıyorum. "

" Nerden bileyim. Gece öküz gibi uyuyordun da. "

Ben Zehre'ye baktıktan sonra Mert'i dışarı çıkardı.

Yarım saat sonra ben kendimi sonsuzluğa bıraktım.

Mete'den:

Hakan iki haftadır çok garip davranıyordu. Sonra o kız geldi, dahada garip davranmaya başladı.

Alaz yanımıza oturduktan sonra Hakan " Abi bir gelsene. " dedi

Alaz'a abi dememizin sebebi bizi bir araya getiren onun olmasıydı.
Ve genellikle kararları o verirdi

Hakan ve Alaz gittikten sonra tartışmaya başladılar. 

Yanlarına gittiğimde Alaz bana gitmemi söyledi. Benden hiçbir şey saklamazdı. Ama belli ki özel bir durum vardı. İnat edip gitmedim ve dinledim.

" Ne demek okula geldi? Nasıl olur?"

" Eminim abi oydu. "

" Sık kafasına. "

Alaz bunu söyleyince donup kalmıştım. Kimden bahsediyorlardı.

" Abi sana anlatmam gereken bir şey var. " Hakanın bunu demesine rağmen Alaz basıp gitti. Hakan'a baktığımda yumruklarını sıkmış etrafa bakınıyordu. " Neler oluyor Hakan?"
Ardından Hakan bana bakmadan gitti.

Kimi vuracaktı. Neden vuracaktı.

Akşamın sessizliğini Cem'e gelen telefon bozdu.
-Efendim. Buyurun ben arkadaşıyım, evet.. -

Ben daha sormadan polisin aradığını söyledi. Koşarak arabaya atladık.

Karakolun önüne geldiğimizde ben içeri girdim. Polis memuru bizi gördüğüne şaşırmış olacak ki elindeki dosyayı neredeyse düşürecekti.

Bizi arayan adam babamın arkadaşıydı. Onun sayesinde çok yırttık buralardan.

" Geldiniz mi. Hadi gelin benim odama. "
Çok ciddi bir konu olduğu kesin.

" Arkadaşınız Hakan.  Dün, öğleden önce. Sizinle konuştu mu? Yada dün herhangi bir zamanda. "

" Hayır. Bizimle neredeyse üç gündür konuşmuyor. İki haftadır da bir garip zaten. Ne oldu?"

" Hakan dün, önce bir kızı vurdu. Sonra, sonrada ke-kendini öldürdü. "

Kalbime bir şey oldu sanki. Küçüklüğümden beri yanımda olan Hakan, her şeyimizi beraber yapardık. Nasıl? Nasıl kendini öldürür?

Odadan çıkıp Alaz'ı aradım.

- Ne oldu?-

- Abi Hakan. Hakan dün kendini ö-öldürmüş. -

Telefon kapandı. Biliyordum ki Alaz beş dakika sonra burada olacak.

~•~•~•~•~•~•~•~•~

Hakan' dan:

Moralim bozuktu. Çünkü hayatımda en sevdiğim kişi. Canım dan bile çok sevdiğim kız kardeşim sadece bir not bile bırakmadan evden gitmişti. Hemde Onur'un yanına. Bunu öğrendiğimde çok sinirlenmiştim. Dayanamayıp Onurun mekanına gittim. Çok sinirlenmiştim, bu yüzden kardeşime vurdum. Hayatımda hiç bağırmadığım kardeşimi dövmüştüm. Ama o aksine yüzünde pis bir gülümsemeyle sürekli bana baktı ve "Biliyor musun şuan canımı acıtan bana attığın yumruklar değil. Hayır hayır asla fiziksel olarak canımı yakamazsın. Ama sorun ne biliyor musun? Ben sana söyleyeyim. Aaa yanlış anlama sakın sorun sen değilsin, sorun senin çevren, yaptığın iş, arkadaşların ve en önemlisi.." o  bütün bunları söylerken ben durup dinlemiştim ama son sözünden sonra bağırmaya başladı. " En önemlisi annem senin ve çevren yüzünden öldü anladın mı? Sen işte benim canımı o zaman yaktın. Ölmesi gereken kişi Onur değil sensin anladın mı sen!?"


Sabah kendime geldiğimde pişmanlık duygusu yoktu. Kardeşim Nisa doğru söylüyordu 
Hayatta size en çok zarar veren kelime. Bazende hayatınızı elinizden alan. PİŞMANLIK-  ama benim kendime zarar vermem için pişmanlığa gerek yoktu.

Kendimi öldürmeyi iki gündür planlıyordum. Ta ki Alaz'ın isteği üzerine öldür emri verdiğimiz adamı gören kız, bizim okula gelince bu planımı ertelemiş oldum. Alaz'ı yarıda bırakmam. O kızın her şeyi polise yada herhangi birine anlatmayacağını bilemeyiz.

Olanları anlattığımda Alaz'ın tepkisi:" Gebert gitsin." olmuştu.

Bu sözü üzerine bende kızı takip etmeye başladım. Kız karakola gelince o gün gördüğü şeyleri söyleyeceğinden emindim.

Tam kapıdayken kafasına hizaladığım silahı sıkacak iken elimi ittiren kişi yüzünden kafasından vuramamıştım. Omuzuna yakın bir yerden vurduğum kızın ardından silahı kendi kafama doğrulttum.

-ELVEDA-

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

SADABADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin