"Egeeeee!"
Siyah orta uzunluk saçları olan hafifçe balık etli bir kız minik adımlarla koşuşturur halde Ege'nin boynuna sarıldı.
Bal öğrencileri olarak dersanede kendi aramızda geçirdiğimiz bir teneffüstü, kızı da hiçbirimiz tanımıyorduk e şaşırdık birden hasret çığlıklarıyla dersliğimizin önüne gelince.
"Yaaa! Hiç değişmemişsin be! Ketum!" sarılması bitmişti, hayıflanıp şakacıktan koluna vurdu kız Ege'nin.
Aaa! E çünkü sarılmadı ki Ege kıza geri?
Ya ahahah bu manzarayı hayal edebiliyor musunuz? Sarılmak karşılıklı ve iki kişi arasında olur değil mi? Öyle bir ikili düşünün ki biri inanilmaz bir özlem ve sevinçle doyasıya sarılırken diğeri de öylesine duygusuz, ifadesiz bir suratla gözlerini devirip sarılmanın bitmesini bitiyor kollarını bile karşılık için kaldırmış olmadan.
Kızın neşesine bakınca, sanki yılların dostularmış gibi duruyorken; Ege'nin haline bakınca kızı ilk kez görüyor'dan bile beter bir durumdaymış gibi.
Kız belli bir süre bekleyip Ege'den umduğunu bulamayınca bize kendini tanıştırma işini üstlenmek zorunda kaldı.
"Işıl ben, Ege'nin ilkokuldan arkadaşıyım. Ya şimdi o kalkar adımı unuttuğunu falan bile söyler, hiç güvenim yok ona, en iyisi ben kendim tanıtayım". Çok güler yüzlüydü.
O cümlelerinin devamını getirirken ben de kızı inceleyedurdum. Birkaç santim uzundu benden. Ben 160-165cm arasındaysam, o da 165-170cm falandır işte. Ondan çok daha zayıfım ama. Nerden baksan 65 70 kilo vardır o.
Saç rengi de benimkinden koyuydu ama ten rengi benimkinden daha açıktı. Beyaz tenine siyah saçları çok yakışmış duruyordu bence, gayet de bakımlıydı.
Makyajını da azcık fazlaya kaçmış buldum, fondaten mondaten, daha 17-18 yaşında kızlara yakıştırmıyorum ben. Tazecik cilt varken üstünü kapatıp yaşlı gösteriyor.
Kız bana dönmüş "Hı?" Diye soruyla bakıyordu.
"Efendim?" dedim. Gözlerim kocaman açıldı. Kızı da ne kestim be farketmemiştir umarım diyeceğim ama, Işıl'a gelene kadar Atakan durur mu farketmeden? O atladı. 😧
"Daldı bu kız gene yaa, daldı daldı" deyip kahkaha attı.
Gülümsedim ve bana uzanmış elinden sorunun ne olduğunu anladım. "Duru ben de :)"
Akşam ders çıkışına kadar 1 teneffüste daha yanımıza gelen Işıl tatlı da bir kıza benziyorken neden onu pek sevmedim, anlamış değilim ama 😶
~~~
Dersane bittiğinde arkadaşlarımdan ayrılıp kimseyi beklemeden koştura koştura gittim metroya. Akşam katılacağımız bir düğün vardı ve bu gidişle de anca yetişecektik.
Eve geldiğimde babam da bugün öylesine uğradığı iş yerinden erkence gelmiş, açlık şekeri olduğundan düğün yemeğine kadar dayanabilmek için bir şeyler atıştırıyordu.
Beni görünce şöyle bir süzdü. "Oooo~ Hoşgeldin güzellik, de sen sabah bu kıyafetle mi gitmiştin dersaneye?" Şortumu işaret ediyordu.
"Haa..." dedim kafasının karışmasını anlayarak. "Sabah belime bir gömlek bağlamıştım da onu çıkarınca şimdi farklı durmuş baba ya ondan"
Annem içeriden bağırdı "Tamam hoşgeldin de e hadi oyalanma giyin artık zaten makyaj yapman bile yıllar sürüyor geç kalırsak vallahi külahları değişiriz bak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz
ChickLitSevdigi kisiyle mi birlikte olmali; birlikte oldugu kisiyi mi sevmeli. Bu genc kizimiz kendini cook mu cok sorgulayacagi bir ask ikileminde...