Merhaba~ Bu hikayeyi çoğu kişi biliyordur çünkü bu hikaye Zeynep ve benim eski efsanemiz. Biz bile çok özledik~~ Ve geri yayınlamaya karar verdik. Bu sefer farklı bir hesaptan~ Bilgilendirme yapayım, Dream kısımları bana, Jeremy kısımları Zeynep'e ait. Sen kimsin demeyinaanznmxcj
Keyifli okumalar~
Hoop! Çıkıyorum, çıkıyorum, çıkıyorum! Bear denen ve kendini her saat başı kedi kumunun içinde bulan güzel kedi son kez gerindi ve kendimi dışarıda buldum. Dışarıya çıkmak gerçekten çok farklıydı. Gözlerimi açtığımda ilk önce kedinin beyaz tüylerini gördüm. Gururla gerindim. " Ah, merhaba Dünya! Merhaba! Burada olmak gerçekten çok hoş. " Beni kimsenin anlamadığını fark edince omuz silktim. Arkadaşlarım burada olsaydılar belki her şey daha farklı olurdu. Belki, Dünya'yı ele bile geçirebilirdik.
Dünya'yı ele geçirme hayallerim devam ederken güçlü bir çığlık,olmayan kulaklarımı kanattı. " Bear, ne yaptığını sanıyorsun sen!? Kedi kumun varken neden orası?" Bear hızla koşup uzaklaşırken güçlü bir şekilde miyavladı. Gerçekten güzel miyavlıyordu. Ayaklarım olmasını dilerdim, hemen peşinden giderdim.
Bear kaçarken kız bağırdı. " Benim adım Dream'se bunun cezasını çekeceksin Bear! Kaçmaya devam et!" Sonra gözleri bana kaydı. " Sende şu sıçmık kedinin poposundan düşecek zamanı buldun. "
" Aa, çok ayıp. Hem çirkin, hem ağzı bozuk , hemde beni bu Dünya'ya getiren şanlı kediye laf ediyor. Çok ayıp. Senin popondan çıkanların benim kardeşim olduklarına inanmak çok zor. " Diye terslendim.
Ama maalesef ki insanlar bizim dilimizden anlamıyordu. Evet, ben bir kakayım. Bu hikayede ne işim var bilmiyorum ama burayı sevdim.
" Eldiven almalıyım.. Tanrım. " Diyerek içeriye gitti Dream denen çirkin kız. O gidince Bear geldi. Korkuyla yüzümü buruşturdum. Beni.. temizleyecek miydi?
Bu kız tam anlamıyla kıskanç. Beni çekemiyor. Kıskançlığından beni öldürecek. Tanrım, biri şu haini öldürsün. Biri şu haini öldürsün! İnsanlar gerçekten nankörler. Ye, ye , ye ve sonra fısst. Sifon sesi. 💩
Dream elinde eldivenle döndüğünde gözlerimi kapattım. Geliyor, geliyor.. Beni temizleyecek..Bir kaç dakika bekledim ama hala gelmeyince gözlerimi açtım. Pencerenin önünde hülyalı hülyalı bir yere bakıyordu.
" Bu.. Nereye bakıyor?"
"Jeremy..." Diyerek yaklaştı bana Bear.
Meraklı bir şekilde gözlerimi pörtlettim. Jeremy'de kimdi? Bu kıskanç kız neden böyle bakıyordu ona? Ah Dünya'ya gelmeyeli buralar çok değişmiş çok. Baktığı kişiye şimdiden acıdım.
" Bir kaç ay önce karşı binaya taşındı. Sevimsiz, kısa boylu çocuğun biri. Dream onu gözetliyor şu anda. Sapık gibi görünen bir sahibim var ama Jeremy'de onu gözetlediği için durum nötürleniyor. Tabi bunların birbirinden haberi yok daha..."
" Bunları nereden öğrendin Bear?" Diye sordum. Neticede o turuncu ve beyaz tüyleri olan, gözleri büyük, biraz şişko ve miskin bir kediydi.
Omo! Yoksa Kedi Garfield'ın akrabası falan mı?
" Ben süper kediyim!" Diyerek yumruk yaptığı patisini havaya uzattı. İlk başta 3 patisiyle ayakta durduğu için düşecek gibi oldu ama sonra zar zor dengesini yakaladı.
" Ya da sadece sakar bir kedisin." Diyerek gerçekleri yönelttim.
Her ne kadar Dream denilen kızdan gıcık kapıp saçını başını yolmak istesem de hikayenin geri kalanını merak etmiştim.
" Bear~ masanın üstüne çıkıp neler olduğuna bakar mısın?"
Bear homurdanarak koca poposunu kaldırdı ve penceresinin yanına ilişti,
" Dostum..."Dostum mu? Dost mu?
Ben seni kaderim bilmişken sen bana dostum mu diyorsun Bear?
Üzdün..
" Sanırım ikisi de yakalandı." Diyerek gülmeye başladı.
" Ne? Ne diyorsun ?"
Bear ilk önce sesimi duyduğunda o güzel gözlerini açtı sonrada şaşkınlığını atıp konuşmaya başladı. Şaşkınken bile güzel. Ah..
" Şu anda ikiside inek boku gören şehirli gibi birbirlerine bakıyorlar..." Kıkırdamaya başladı.
Bok mu?
" Ayıp oluyor ama...soyuma kötü itamlarda bulunma!"
Bana sinsi sinsi baktı ve sonrada gözünü pencereye götürdü.
" Omo!" Patisini ağzına götüren şaşırmış bir kedi, çok severim.
" Sorun ne?"
" Sorun mu fiyasko mu anlamadım ama.. şu anda Jeremy göbeğini örtmeye çalışıyor! Hemde perde ile! Cidden akılsız çocuk! Anlamıyorum ki Dream bunda ne buluyor? Benim gibi bıyıklı nahoş bir kedi varken ona neden bakıyor ki?" Bear gururlu bir şekilde göğsünü kabarttı.
Ben sana bakarım sevgilim.
" HAHAAAAAHHAAAA~" Şarkıcılara taş çıkaracak sesiyle gülmeye başladı. Yada miyavladı, bilemiyorum.
" Ne oldu gene?"
" Jeremy yere düştü! Perdeyi çekeyim derken başına perde düştü ve kendisini yerde buldu! Sakar şey! Az buçuk nöronları kalmıştı onuda öldürdü yavrucağız."
Anlamsızca sevgili olma adayıma bakarken Dream geri geri gitmeye başladı. Her adımlarında Hulk gelip beni ezecek gibi hissediyordum.
Bana doğru mu geliyor?
Hayır, hayır, hayır! Buraya gelme seni pis cins!
Yoksa üstüne kaka tükürürüm! Vücudumun bir parçasının ortadan kaybolması sorun olmaz! Bu savaştan tek beden çıkmaya bilirim ama tek yürek çıkacağım! Gazi olsam..sorun olmaz!
Hücüm askerler! Dream'ı engelleyin!
BOM!
Daha savaş başlamadan düşman askerler üstüme bir adet popo bombası attı.
Ah...hayır!
Dream...neden üstüme düştün?
Sanırım...
Dream'ın poposunun altında nefessiz kalıp ezilmek yerine,
Eldivenle temizlenmeyi tercih ederdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Insensible
FanfictionJeremy ve Dream klasik tesadüf sonucunda doğan bir hikaye yaşamadılar. İkisinin de sapıklık yönlerinden doğan saçma, komik bir hikaye bu. Dream'i kolayca kandırabilen bir adet Jeremy ve her dediğine kanıp onu azarlayan aptal Dream. Ne klasik bir hik...