Multi;Eylül Ekin 'in nikahının olduğu gün evde iken..
Eylül'den..
Hayat bazen gerçekten de süprizler ile dolu olabiliyor. Ekim 'in uyanması ile Umutla beraber yanına gittik. Ona bakıp sımsıcak gülümsedim. Ekim öz olmasa bile kardeşimdi benim. Ve bir çok sefer ölümden dönmüştü. Sahile benim peşimden geldiği için kaza yapmıştı. Belkide peşime takılmasa kaza olmazdı. Ekim şuan odasında biraz durmak zorundaydı. İğne yapmışlardı ve uyuyacaktı. Umuta sarıldım.
Ey:Umut Ekim iyileşti ya artık birşey istemem.
Umut:Vay be dostluk bu olsa gerek.
Ey:Kardeşlik .
Dedim gülümseyerek var Umuta sarılmayı bıraktım. Hastanede adımın yankılanması ile o tarafa doğru dönmemle küçük çaplı bir şok geçirdim. Ekin "Eylüüül! "Diye bağırıyordu. İçmişti her halinden belliydi. Eren kolunu omzuna atmış buraya getirmişti. Onu bu halde görünce içim acıdı. Göz göze geldiğimizde ağlamaya başladı.
"Affet be Eylüll"diyordu. Bir hemşire ile Eren başka bir odaya girince bakışlarımı başka yöne çevirdim. İçimden öyle çok ağlamak geliyordu ki ama nedense olmuyordu. Umuta baktığımda kızgın gözlerle Ekinin girdiği odaya bakıyordu. Bana baktığında ise bakışları yumuşadı ve bana sıkıca sarıldı.
Ey:Sen niye üzüldün ki Umut bu kadar?
Umut:Boşver be Eylül herkesin derdi kendine.
Dedi. Söylediklerinde çok haklıydı. Herkesin bir derdi vardı ve herkesin derdi kendisi kadardı. İnsan ne kadar sever değer verirse canıda o kadar yanıyordu. Güven.. Güven kelimesi ise bazı zamanlarda yetersiz kalarak sadece bir sözcükten başka birşey olmuyordu. Sevdiğiniz kırdığı kalbi başka birisi tamir edemezdi. Ama artık ona güvenemiyor iseniz ve onunla konışmanız bile artık imkansız ise siz sadece acı çekerek geçmesini istersiniz..
Eren..
Tam hastaneye geliyordum ki telefonum çaldı. Ekin?
Eren:"Ekin? "
-:"Ben sahilde bankta oturuyordum kardeş. Bu arkadaş çok içmiş. Beni çağırdı ve telefonu verdi. Eylül ü ara diyordu ama kardeşim diye kayıtlı olan seni aradım. "
Eren:"Saolasın. Tamam geliyorum ben. "
Ah be Ekin..
Ekini zar zor arabaya oturttuktan sonra hastaneye sürdüm. Ekini girişe kadar taşıdıktan sonra Ekim i sordum. Şuan durumunun iyi olduğunu öğrendiğimde içime bir rahatlamaya geldi. Ekin i hemşirenin yönlendirdiği odaya doğru götürürken Eylül ve Umut u gördük. Ekim orada olmalıydı. Ekin 'Eylül! "Diye bağırmaya başlayınca adımlarımı hızlandırdım ve odaya girdik. Ekinin sedyer oturmasını sağlayınca hemşire birşeyler söyledi ve bende odadan çıktım. Eylüllerin yanına geldim.
Eylül gelip bana sarıldı. Bende kollarımı ona sardım. Ekime baktığımda uyuyordu meleğim..
Umut'a baktığımda ne düşündüğünü anlayamıyordum. Eylül biraz hava alacağını söyleyip yanımızda gitti.
Umut sinirli gibi duruyordu ama neden olduğunu çözemiyordum.
Eren:"Bir derdin mi var kardeşim? "
Umut:"Ekin in yaptığı bir dert değilss yok kardeşim"
Kaşlarımı çattım.
Eren:"Sen nereden biliyorsun? "
Umut:"Nerden bildiğimi ne yapacaksın? Yazık değil mi Eylül e? "
Eren:"Öyle tabi ama bir hataymış. Fazla içmiş. "
Umut alay edermiş gibi güldü ve başını salladı. Birşeyler mırıldandı ama önemsemedim ve Ekimi izlemeye başladım.
Umut..
Bende bir döveceğim Ekin i hataydı diyeceğim sonra. Eren Ekime bakarken bende aşağı indim. Eylül banka oturmuş ağlıyordu. Yanına gittim.Umut:"Olanları biliyorum. Ve Ekine en az senin kadar kızgınım. "
Eylül:"Ben kızgın olmaktan çok kırgınım be Umut. "
Başımı salladım. Haklıydı. Kırgındık Ayça ya..
Eylüle sarıldım ve kalktım. Eren de geldiğine göre gidebilirdim artık buradan. Birdaha Ekinle karşılaşırsam hiç iyi şeyler olmayabilirdi yoksa..
Giray..
İki gün için şehir dışına çıkmıştım ama hala dönememiştim. Ekim in babası hakkında haber almıştım ve onu bulmaya çalışıyordum. Ölmüştür belkide.. Adamlar ile konuştuğumda bana bir hastanenin kayıtlarında adına rastladıklarını söylediler. Oraya gittiğimde bir adamımı koymuştum. Üç gün olmuştu ve ben daha bugün öğrenmiştim. Adam beş yıl önce ölmüş. Kanserdi zaten. Tedavi yanıt vermeye başlamış ancak beklenmedik bir biçimde ölmüş. Bunu araştıracaktım. En azından bunu borçluydum Ekim'e..
Eylül..
Yukarı çıktığımda Eren Ekimin odasındaydı. Bugün burada kalacaktı ama yarın eve götürecektik. Eren beni eve yolladığında eve geldim ve bir duş aldım. Üzerime rahat birşeyler giydikten sonra yemek yedim. Salona geçip televizyonu açtım. Gözüm orada olsada aklım başka yerdeydi ve bir sürü düşünce doldurmuştu kafamın içini. Canım hiç yanmadığı kadar yanıyordu. Ben.. Ekin ile bir gelecek düşünürken.. Onunla olacak çocuklarımızın hayalini kuruyorken şimdi başkası gerçekleştirecekti hayallerimi.. Başkası ile oturacaktı o nikah masasına.. Gözyaşlarımı daha fazla tutamadığımda ağlamaya başlamıştım..Tam birşeyler yoluna girecekken hep başka birşey çıkıyordu.. Tam mutlu olacağımız zaman hayat bize siz mutlu olamazsınız diyordu sanki.. Sanki bir oyunun içindeydik ve birileri bizi oynatıyordu.. Televizyonu kapattım ve odama gidip yatağa yattım. Örtüyü üzerime örttükten sonra uyumaya çalıştım..
Ekim..
Gözlerimi açtığımda yanımda Eren vardı. Ellerimi tuttu ve bana sımsıcak olan gülümsemesini gönderdi. Eylül geldiğinde Eren Eylülü eve gönderdi. Ve ben onun kokusunu içime çekerek gözlerimi kapattım..
Ekin..
Kendime geldiğimde karşı odada uyuyan Ekim ve Eren'i gördüm. Ekim neden buradaydı??
Uyandırmak istemedim ve hastaneden çıktım. Eve gidip bir duş aldım. Yatağıma yattım ve olanları düşünmeye başladım. Ahh Eylül beni hiç affetmeyecekti.. Ayça ile evlenmem lazımdı.. Gözümden akan yaşla uyumam gerektiğini anladım. Güçlü olmam lazımdı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş
Teen FictionArtık yeni bir başlangıç yapmalı.Ne de olsa geçmiş geride kalmıştır.Acılar unutulmuştur.Ve sen sadece ileriye bakmak zorundasındır. Ama geçmiş seni asla bırakmaz...