#SONER AVCU // SEN YOKKEN#
Selin'in Ağzından
Ali bir süre daha bana gülümseyerek baktıktan sonra kaşlarını çattı.
-Hayal misin sen?Az önceki dediklerimden dolayı yüzüm alev almıştı. Hatta tüm vücudum. Beynim uyuşmuştu. Konuşamıyordum bile. Dilim adeta tutulmuş gibiydi. Ikimizde sarhoş olduğumuzdan büyük ihtimalle sabah hatırlamayacaktık bu olanları. En azından bu sarhoşlukla Ali'nin kesin unutacağı belliydi. "Ben ne dedim az önce?!" diye sayıklamaya başladım içimden. Endişemi dışarı yansıtmamaya çalışırken istemsizce
-Hı hı!
Diyebildim sadece. Ve arkamı dönüp oradan uzaklaştım.-Selin'in hayali! Gitme.
Diye birşeyler mırıldandı Ali arkamdan.Arkama son birkez dönüp baktığımda Ali'nin bana gülümseyerek baktığını gördüm. Gerçekten hayal olduğuma inanmış gibiydi, en azından bakışları öyleydi. Ve son duyduğum cümle;
-Bari sen beni bırakıp gitme Selin'in hayali.Gözlerim yaşardı. Çaktırmamaya çalışıp zorla gülümseyerek elimi salladım ve önüme dönüp evime doğru adımlarımı hızlandırdım. Aha la düşüyodum. Başım mı dönüyordu yoksa dünya mı? Bu ne berbat bi his ya.. Geri toparlanıp bu defa adımlarımı daha emin atmaya başladım.
Onu orda öylece bırakmak istemezdim. Ama bırakın hayal olarak bilsin beni. Bu dediklerimi hatırlamasın bile hatta...Yazarın Ağzından
O gece Ali eve girdiğinde ışıkları kapalı buldu, herkes uyuşmuştu. Usulca odasına çıktı. Çok sarhoştu ayakta dahi zor duruyordu. Odasına girer girmez yatağına attı kendini. Kendisinin Selin'in hayali zannettiği ama aslında gerçekten Selin olan kişinin söylediği cümleleri düşündü. Gülümsedi. Çok geçmeden uykuya daldı.Kerem'in Ağzından
Uyandığımda kalkıp direkt okul için hazırlanmaya başladım. Bugün büyük gündü. Bugün Zeynep'le el ele okula girip o Aksel denen herifin suratını görecektim. Aramızda bir iddia geçmişti okulun başlarında. Tabi ben Zeynep'e aşık değildim o zaman intikam peşindeydik. Şu Aksel'e sinirlenip Zeynep'e patladığım günü hatırlıyorsunuzdur. Hani sonrasında otobüs durağına gidip Zeynep'i almıştım ya o gün.Flashback~
Yazardan:
Gün boyunca Aksel Kerem'e laf sokup durmuştu. Zeynep ve Selin'in o gün Kerem ve Ali'nin yanına oturması Aksel'in kuyruk acısına sebep olmuştu. Sondan bir önceki ders sırasında Akselin önüne buruşturulmuş kağıt düştü. Kaşlarını çatıp etrafına bakındı. Kerem'in kendisine ters ters baktığını görünce elini çabuk tutup hızla açtı buruşturulmuş kağıdı."Fazla kaşınma. Tenefüste spor salonunda olacağım. Ne yapman gerektiğini anladın sen!"
Tenefüste ikiside yanlarında arkadaşlarıyla birlikte spor salonuna gittiler. Karşı karşıya geldiklerinde Kerem konuşmaya başladı.
-Derdin ne?
-Birşeylere maydonoz olmak ne biliyim işte pislik yapmak.
Diyip konuyu cıvıttı Aksel.Kerem
-Lan ben şimdi seni...
Diyip üstüne yürüyordu ki Ali tuttu. Ali de oradaydı tabii.-Hiiş sakin ol ağır abi. Noldu damarına mı bastım?
-Sen benim damarıma basamazsın olum. Bence biz sizin damarınıza bastık da böyle davranıyorsun.
Diyip bir Emre'ye bir Aksel'e baktı gülerek.-Şu yeni kızlar konusunu diyorsan... Önümüzdeki günlere bakacağız daha hiçbirşey belli değil.
-Görcez bakalım..
-Hadi bakalım.
Dedikten sonra birkaç adım attı ve Kerem'in kulağına yaklaştı Aksel. Sessizce
-Bu bir nevi iddia biliyorsun değil mi? Aşmasın seni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret Aşkı (ZeyKer&AlSel)
Fanfictionİnsan hiç kalbini kıran birine aşık olur mu? Ona bağlanabilir mi delicesine? Ya bende onun kalbini kırdıysam? Ya o da benim ondan nefret ettiğim kadar nefret ediyorsa benden? Ne farkeder ki... Ben onu artık çok seviyorum. Acaba o da beni sevecek mi...