[15 temmuz 2015]
Saat yedi olur olmaz Edis'lerin kapısına dayanmıştım bile. Hava ılıktı bugün ama görüş mesafesi 50 metre kadardı, Levent'te inanılmaz bir sis yükseliyordu. Motorumdan indim, uzaklaşırken her zamanki gibi ona havadan bir öpücük yolladım. Motorumu üniversiteye ilk başladığım sene babama zorla aldırmıştım. O benim biriciğim Yamaha YZF R1imdi. Onu seçmeye gittiğimizde görünüşüne bayılmıştım, aldıktan sonra zaten sınıfımdaki erkeklerin de ilgi odağı oldu. O yüzden, özellikle üstüne titrerim iki buçuk senedir, ufacık bir çizik bile bulunmaz motorumun o metalik grisinde.
Apartmana adım attım, aslında mesajımda bahsettiğim saat bu kadar erken değildi. Ama gece doğru düzgün uyuyamamıştım. Bu yüzden sabah olur olmaz evden fırladım.Zaten Edis'in ne söyleyeceği tüm gece aklımı kurcalamıştı. Eskiden beri ne zaman Edis'le aram kötü olsa o gün uyku haram olurdu bana. Bu günlerde 3-4 saat deliksiz uyuyabilsem kendimi şanslı sayardım.
İşte dün gecede bu günlerden biriydi,
Ve sanırım en şanssızı; gözlerimi kapatıp yarım yamalak uykuya daldığım dakikaları toplasam yarım saat bile etmezdi. Zaten o yüzden daima yüzüme yer etmiş göz altı morluklarım iki kat belirgindi bugün, bu sisli günde güneş gözlüğü takma sebebim de bundandı.
Merdivenleri kullanıp üst kata çıktım, zili çaldım. 10 saniye geçti ama içeriden ses gelmiyordu, Edis'i aradım.
-Azelya?
Edis, neredesin? Mesajımı görmedin mı? Dedim.
Sinirlenmiştim, neredeydi bu çocuk.
-Evet; gördüm ama acil çıkmam gerekti, özür dilerim.
Bu kadar mıydı yani? önce dün yaptıkları, şimdi de haber bile vermeden çıkıp gitmesi.
Edis sen ne dediğinin farkında mısın? dün benimle buluşmak için geldiğinde perişan haldeydin, benimle konuşmak istemiyor muydun? İşte, ben buradayım.
-Azelya şuan kapatmam gerekiyor seni tekrar arayacağım.
-Edis, bak beni üzmeye başlıyorsun, bana neden böyle davrandığına dair hiçbir fikrim yok bu yüzden hemen bir açıklama istiyorum senden.
Susmamla zaten hattın çoktan kesilmiş olduğunu anladım. Yüzüme kapatmıştı.
.....
[15 ekim 2014]Odama göz attığımda, Edis'in bana ne kadar çok hediye almış olduğunu hatırladım. Çıkmaya başlayalı daha 2 ay olmamıştı bile ama gözlerimi hangi tarafa çevirsem Edis'ten bir parça vardı. Yatağımda, yumuşacık pamuklu bir ayıcık, tombul bir köpek ve yine tombul bir kaplumbağa vardı; masamın üzerinde bir kalemlik ve DVD izlemeyi sevdiğimi bildiğinden şık görünümlü bir cdlik vardı. Aldığı 20 çeşidi aşkın parfüm tam karşımdaki dolaptaydı. Ayrıca odanın her köşesi birbirimize yazdığımız mektuplarla doluydu. Onun bana yazdığı tek bir mektubu bile kaybetmemiştim şuana dek. O mektuplara birşey olursa bize de olacakmış gibi bir korkum vardı.
Edis'i seviyordum.
Ne olmuştu da bu çocuğa aşık olmuştum ben, elimi alnıma vurdum ve kendime güldüm.
Hemen hazırlanmalıydım yarım saat sonra Edis beni almaya gelecekti, birlikte kahvaltı etmeye Çamlıca Tepesine gidecektik.Burası ne kadar güzel dedim, defalarca "Çamlıca tepesi " ismini duymama rağmen bir türlü gelmeye fırsatım olmamıştı. Ve şimdi buradaydık,
Edis ve ben baş başa. Etraf yemyeşildi, tam önümüzde inanılmaz kokular yayan bir ıhlamur ağacı vardı, ve tabi ayaklarımız altında da bizim şehrimiz. Eskiden, birlikte tepelere çıkar ve bu tepelerde "İstanbul "diye bağırırdık, sen benimsin derdik şehrimize bakarak.
İşte şimdi de Edis'le göz göze gelir gelmez aklımıza aynı şey gelmişti, koşarak gördüğümüz ilk kayanın üzerine çıkıp, bağırdık. "İstanbul"
Ve bu sefer ikinci cümleyi birbirimize bakarak tekrarladık. Sen benimsin.Edis parmaklarını parmaklarıma doladı ve kahvaltı yapılan kafe bölümüne yürüdük. Hafta içi olduğu için sakindi, ikimiz de kalabalığı sevmezdik zaten, isabet olmuştu. Garson siparişlerimizi almak için gelene kadar sadece birbirimize baktık, tek bir kelime bile etmeden. İkimiz de tam anlamıyla mahcup aşıktık. Siparişleri verdikten sonra yine sessizleşmiştik.
Sessizliği bozan Edis oldu.
- Azelya'm?
-Sevgilim?
-Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?
-Biliyorum.
-Güzel, o zaman beni ne olursa olsun bırakma olur mu?
Asla, asla bırakmam diyecektim ki, kahvaltılarımız geldi. Hayat o zamandan belli etmiş sanırım,onu bir noktada bırakmak zorunda kalacağımı. Bunu biraz geç anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daima
ChickLitHiç bir beşeri olayın sonsuza dek sürmeyeceğinin bilincindeyim. Ben çok sevdim, ben aşık oldum. Ama aşk bile sonsuza dek sürmez farkındayım. Bu yüzden korkuyorum, onu kaybetmekten onu sonsuzdan bir an olsun erken kaybetmekten korkuyorum. Genel...