Sabah olduğunda yanımda yatan kişiyi inceliyordum. Uyurken bile mükemmeldi onu uyandırmamaya çalışarak yataktan kalkmaya çalıştım ama elimi çok sıkı tutuyordu. Onun elinden kurtulmaya çalışırken Sunggyu odaya girdi bizi öyle görünce biraz sinirlendi.
"Siz ne yapıyorsunuz"diye bağırdı ve Dongwoo uyandı.
"Sessiz ol"dedim.
"Burada Dongwoo nun ne işi var ve neden aynı yataktasınız yoksa"
"Saçmala Sunggyu"dedi Dongwoo.
"Onun burada yatmasını ben istedim"dedim.
"önce otur sana bir şey diyeceğim"dedi Dongwoo.
"Okula gitmeliyiz Min Hee üzerini giyin aşağıda herkes sizi bekliyor"dedi Sunggyu. Tamam anlamında başımı salladım kıyafetlerimi alıp banyoya gittim. Üzerimi giyinip çıktım Dongwoo ve Sunggyu konuşmuşlardı Sunggyu daha rahat gözüküyordu şimdi. Aşağı indiğimizde yemek bile yiyemeden çıkmak zorunda kaldık. Konuşmadan arabayı okula sürdüm.
"Size bir şey söylemem lazım"dedi Sunggyu. Hepimiz ona döndük.
"Evet"dedi Hoya.
"Benim biricik kuzenim ve Dongwoo çıkıyorlar"
"Ya Kim Sunggyu sen öldün"dedim ve onu kovalamaya başladım. Sonunda ikimiz de pes etmiştik doğrusu gülerek elini omuzuma attı.
"Neden söyledin"dedim koluna vurarak.
"Çünkü siz söylemiyecektiniz ben sizin yerinize söyledim"
"Nereden biliyorsun"dedim ve çocukların yanına gelmiştik konuyu kapattık.
"Bunun olacağını zaten biliyorduk"dedi Woohyun.
"Tebrikler"dedi Myungsoo bana sarılarak. Bu sefer bizi ayıran Dongwoo olmuştu.
"İşte benden sonra Min Hee sana emanet dostum"dedi Sunggyu gülerek.
"Artık içeri girelim"dedim. Utanarak önden sınıfa ben girdim ama girdiğimde masamda kocaman güller vardı.
"Bunlar neden benim masamda"dedim sınıftan birine.
"Bilmiyorum ben geldiğimde masadaydı"
"Kim koyduğunu da görmediniz"
"Evet"dedi. Masadaki güllere baktım üzerine not yazıyordu.
"Sen sadece benimsin ve bana aitsin Dongwoo seni çok üzecek eninde sonunda beni fark edeceksin" bu kimdi şimdi. Dongwoo görmeden çöpe attım yanıma gelip oturdu.
"Ne oldu moralin bozuk gibi"
"Sunggyu sinirlendim"dedim ilk defa yalan söylüyordum. Anlamısa benziyordu yalan konuştuğumu ama ne olduğunu tekrar sormadı.
"Ben yiyecek birşeyler alacağım"dedi Woohyun.
"Bekle bizde gelelim yeni sevgilileri baş başa bırakalım"dedi Hoya.
"Sende mi Hoya"ded gözlerimi devirerek. Hepsi sınıftan çıktığında baş başa kalmıştık. Ona yalan söylemek istemiyorum sabah neler olduğunu anlatacağım.
"Dongwoo sana bir şey söylemem lazım"
"Ne oldu tatlım"
"Sey-y sabah masamda bir sürü gül vardı ve saçma sapan bir not vardı kimin koyduğunu bilmiyorum ve sen görmeden çöpe attım"dedim rahatlamıştım ve şaşkındım bana tatlım demişti.
"Notta ne yazıyordu"dedi
" Sen sadece benimsin ve bana aitsin Dongwoo seni çok üzecek eninde sonunda beni fark edeceksin aynen bunlar yazıyordu"dedim notu göstererek.
"Bu nasıl bir saçmalık"
"Bilmiyorum"dedim.
"Sen üzülme ben halledeceğim"dedi ve bana sarıldı bende ona sarıldım. Çocuklar geldiğinde hepimiz karnımızı doyurduk. Dongwoo nottan kimseye bahsetmemisti. Okul bittiğinde hemen eve gitmiştik. İştahım olmadığı için yemek yemedim hemen odama çıktım. Üzerimi değiştirip yatağa girdim. Kapı tıklatıldı ve içeri Dongwoo girdi.
"Neden yemek yemedin"
"Aç değilim"
"İyi misin"
"Evet"
"Ben her zaman yanındayım"dedi ve bana sarıldı. Bende ona sıkıca sarıldım. Bedenlerimiz ayrıldıktan sonra başımı kaldırıp dudaklarını dudaklarıma değdirdi ilk başta sasırsamda bende ona karşılık verdim.Bu hikayeye erken final yapıp başka bir hikaye yazabilirim ne olacağını şuan bende biliyorum 😂😂😂