Hayal kurmak zor değildi.Önemli olan hayallerin gerçeklerle çarpıştığında yok olmamasıydı.Ben,hayallerimi umut suyuna batırıp,gerçeklere karşı bir kalkan örerek koruyordum.Hayalleri umut kırıntılarıyla süslemek,insanı reel dünyanın acımasızlığından koruyordu.
İnsan azmedince birçok zorluğa göğüs gerebilecek güce sahipti.Fakat azim için yüksek bir hedef belirlemek gerekti.İşte ben,hedefimi çektiğim tüm zorluklara rağmen koya bilmiştim ve bu yolda emin adımlarla ilerliyordum.Bitiş çizgisine yakındım.Benim hedefim bitiş çizgisine birinci olarak ulaşmaktı.
Aylardır,belkide yıllardır hayallerim için çizdiğim bu yolda bir adım daha atabilmek için çabalıyordum.Attığım her kulaç beni hedefime daha çok yaklaştırıyordu.
Yüreğim hırs ateşiyle delicesine tutuşurken antrenörümü pür dikkat dinliyordum,"Merih,biliyorsun bu son antrenmanımız.İki gün sonra büyük gün.Tüm emeklerimizin meyvelerini yemenin zamanı geldi.Sen bu aşamaya kadar kendin geldin.Tüm zorluklara tek başına göğüs gerdin.Ben sadece sana yol gösterdim.Başaracağına sonuna kadar inanıyorum."bir elini omzuma koydu.Karşısında dikilmiş,gözleri aracılığıyla tüm mesajları beynime yüklemeye çalışıyordum,"Şimdi,süreyi başlatıyorum ve sen bir kez daha kendini gösteriyorsun!Anlaştık mı?"Gözlerini kaplayan hırs bulaşıcıydı.Tüm hücrelerime kadar bu duyguyu hissediyordum.
"Anlaştık!"sorusunu cevaplarken hiç olmadığım kadar kendimden emindim.
"Haydi o zaman,göster kendini!"sesini,beni daha çok gaza getirmek adına yükselterek konuşmuştu.Omzuma koyduğu eliyle beni havuzun başlangıcına yönlendirdi ve elini omzumdan çekti.
Attığım her bir adım yeri titretecek kadar kuvvetliydi.Kendime sonuna kadar güveniyordum.Şimdi olacağı gibi Rio'da da kendimi gösterecektim.Bana ve hayallerime inanmayan,başta annem olmak üzere tüm dünyaya kendimi kanıtlayacaktım.Benim hayallerime olan inancım herkese yetecek kadar büyüktü.Ben suyun içinde kanat çırpabileceğime inanmıştım,ben kulaçlarımın birer kanat olabileceğine inanmıştım.Öyle de olacaktı!
Havuzun başlangıç noktasına vardığımda güven dalgasının vücudumu ele geçirmesine izin verdim.
Sonuna kadar güveniyordum!
Gözlerimi kapatıp,ciğerlerimi tıka basa doldurabilecek koca bir nefes aldım.Başarmalıydım;kendim için,hayallerim için başarmalıydım.Bir kez daha başarmalıydım.
"Haydi Merih,üçe kadar sayıp süreyi başlatacağım."sesiyle gözlerimi açtım.Gözlerimden çıkan ateş,önümde duran havuzun suyunu bile ortadan kaldırabilecek güce sahipti.
"Bir,"havuza biraz daha yakınlaştım,"iki."ellerimi ve vücudumu uygun pozisyona getirdim,"üç!"antrenörümün verdiği komutla suya dalış yaptım.Su bedenimle buluştuğunda,tenimde ufak bir karıncalanma hissettim.Fakat umurumda değildi.Kollarım bana ait değilmişcesine kulaç atıyordum.Tüm gücümle,tüm tecrübemle!
Kulaçlarımı ve ayaklarımı aynı tempoda,hızla hareket ettirirken sanki uçuyordum,sanki gökyüzünün sonsuz maviliğinde uçuyordum.
Kafamı kaldırıp saniyelik bir hızla nefes alırken suyu kulaçlamaya devam ettim.Son dört kulaç,üç,iki ve bir.
Kulaklarımı dolduran düdük sesiyle doğruldum ve havuzun kenarlarından destek alarak dışarı çıktım.
Antrenörüm,gözlerinden dahi anlaşılabilecek büyük bir heyecanla bana yaklaştı.Arada,inanamayan gözlerle kronometresine bakıyordu,"Tek kelime ile müthiştin!Bu,bu şu ana kadarkilerin en iyisiydi.Resmen saniyelerle yarıştın."kronometreyi bana uzattı.İkimizde şaşkındık.Fazla şaşkın..Bu,söylediği gibi şu ana kadarkilerin en iyisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SULARDA KANAT ÇIRPMAK #YAZMAGÜNLERİAĞUSTOS
General FictionKulaçlarıma biraz umut,birkaç azim serpistirşek göğsümü kaplayan baskı ve içimi kemiren sorumluluk duygusu ortadan kalkar mıydı? Kulaçlarım kanatlarım oluverir, bir kuş misali uçurur muydu beni masmavi gökyüzünde? Gökyüzü kabül eder miydi beni tüm b...