Bir varmış, bir yokmuş. Şebnem isminde güzeller güzeli bir kız vardı. Kız küçüklüğünden beri hep hayaller kurar, bunların hepsinin teker-teker gerçekleşeceğine inanırdı. Hatta öyle olduda denile bilir. Şebnem diğer kızlardan farkı olarak, okula başladığında hanım-hanımcık, çok temiz ve düz bir kız olmayı hayal ederdi. Annesi Meryem buna hak versede, hep kızının okulda sus-pus kalmasını istemez, arkadaşlarıyla samimi olmasını istiyordu. Babası Arda'da karısı Meryem'e hak verirdi. Sonuçta kim evladının yalnız kalmasını isterdiki? Artık yıllar-seneler geçmişti, Şebnem hayaller kurarak büyümüştü. Artık üniversiteyi neredeyse bitirmek üzereydi. Küçüklüğünde kurduğu hayali gerçekleştirmesi için aylar kalmıştı. Şebnem bir gün dersten çıkarken koridorda Selim adında bir gençle çarpıştı ve elindeki tüm kitaplar yere fırlamıştı. Şebnem ilk görüşte aşık olmuşdu. Aynı şekilde ona çarpan Selimde. Şebnem ve Selim üniversiteden mezun oldular. Şebnem hep istediyi gibi, hayalini kurduğu şekilde oyuncu olmuştu, ama hayalinde kurduğunun tek farkıyla sırıl-sıklam aşık olduğu Selim'le birlikte mezun oldu. Kadermiş, biri-birilerini hiç fark edememişler.
Artık işler ciddiye alınmıştı. Selim Şebnem'e evlenme teklifi etmişti ve tabiykide Şebnem bunu bağırarak, yakırarak "evet" diye cevaplamıştı. Lakin 2 gün sonra çok kötü bir tahliksizlik oldu. Selim'in annesi Ela araba kazası geçirerek vefat etmişdi. Selim gerçekten kötü bir haldeydi, Şebnem'de aynı şekilde. Herşey bu kadar güzelken, yolundayken olası bir işmiydi?! Zaman geçti, Selim'in acısı hiç kapanamadı. Şebnem'de bu acıya eşlik etti. Ama hayatlarına son veremezdiler. Selim Şebnem'min aylesiyle tanışmaya karar verdi. Şebnem'de onu uygun bir zaman için evlerine davet etti, ama nedense Şebnem çok huzursuzdu, sanki bişey ters gidicekti. Artık tanışma günü geldi. Herşey çok güzeldi. Şebnem içindeki hissin sadece heyecan olduğunu düşünüyordu, fakat yalnış düşünüyordu. İçindeki his tamamen doğruydu. Şebnem'in babası Arda Selimin aylesini sordu, fakat Selimde soylu bir ayleden olduğu için Arda Selim'in annesinin vefat ettiğini biliyordu. Selim: "babam Engin her-halde biliyorsunuzdur." Arda: "Peki, ya annen?" Selim sesi titrek titrek bu soruya: "Vefat etti.."- diye cevap verdi. Meryem:"başınız sağ olsun..." Şelim:"dostlar sağ olsun" Arda:"Mevzuyu uzatmaya gerek yok. Bak evladım, Şebnem'le siz biri-birinize uygun değilsiniz. Şebnem aylesi yerinde olan, düz bir çocukla evlenicek! İlişkinizi burda bitirin!" Şebnem yıkılmışdı, hayallerinin sonunun böyle olucağına inanmıyordu.......