Gülüşmeler sayesinde gördüğüm kabustan kan ter içinde uyanmıştım. Kendime gelmek için bir kaç defa gözlerimi kırpıştırdım. Kendime geldikten sonra yataktan doğruldum. Şu son günlerde fazlasıyla kabus görüyordum. Her defasında karanlığın içinde boğuluyordum...
Cam tarafına baktığımda oda arkadaşlarımın toplanmış, konuştuklarını ve bir o kadar da gülüştüğünü gördüm. Beni fark ettiklerinde bir an konuşmayı durdurdular ve sonra yine hiç bir şey olmamış gibi konuşmalarına devam ettiler. Yine ben yokmuşum gibi davranarak...
Yataktan uyuşuk bir şekilde kalkıp banyoya yöneldim.
Benim adım Bae Su Ji. 18 yaşıma bugün gireceğim. Soğuk, sessiz ve ifadesiz bir kızım. Ailem yok, ben kendimi bildim bileli bu yetim hanedeyim. Ya beni terk etmişlerdir ya da ölmüşlerdir. Her zaman yalnız başıma olmuşumdur. Odamı paylaştığım kızlarla pek bir ilişkim yok. Gerçek şu ki onların beni tanıdığından bile emin değilim.
Fakat bu kadar soğuk olmama rağmen sevgilim var. Adı Jason yakışıklı biri, benim aksime oldukca sosyal ve cana yakın biridir. 1 aya yakın çıkıyoruz. Birden karşıma çıkıp en güzel gülümsemesini sunup bana çıkma teklifi edince afallamıştım, ağzımdan birden 'evet' kelimesi döküldü.
Normalde gülen bir tip değilim en son ne zaman kendimce eğlenerek güldüğümü bile hatırlamıyorum. Fakat sevgili Jason'a ayıp olmasın diye zorla gülümsediğim bile oluyor. Ama başardığımdan şüpheliyim.
Saate baktığımda 6:30'du, banyoya gidip yüzümü soğuk suyla bir kaç defa yıkadım. Banyo da işim bitince içeriye geçtim. Bu sefer kızların hazırlandığını gördüm. Ben de kıytırık eski dolabımın önüne geçtim. Siyah pantolonumla, siyah kapşonlu hırkamı giydim. Siyahı seviyorum. Siyah renklerin en güzeli. Siyah beni yansıtıyor bende kendi siyahımda boğuluyorum ve görülmüyorum.
Giyinme işim bitince saçımı açık bıraktım. Çantamı alıp hızla odadan çıktım.
Yetimhane 2 bloktan oluşuyor diğer blok okul, benim kaldığım blok ise yetimhane bölümü. Bu zamana kadar masraflarımı devlet karşılıyor.Benim gibi bir çok yetim var. Fakat sınıfta sırf yetimler yok. Dışarıdan gelen öğrencilerde var.Uzun eski koridoru yavaş adımlarla yürümeye başladım. Koridorun eski duvarlarında asılı duran tablolar çok ilgi çekiciydi. Gözlerim teker teker tabloların üzerinde gezindi, gerçekten ilginç tablolardı. Bir adam kadının açık boynuna kana susamış şekilde bakıyordu. Diğer tabloda ise yatağa beyaz elbise içinde yatmış kadını, pencere köşesinde siyahlara bürünmüş bir adam izliyordu. Bunun gibi bir çok tablo vardı. İki zıt çiftin birbirlerine olan anlaşılmaz aşkı anlatıyordu...Sanırım.
Tablolar güzel olmasına rağmen bir o kadar da ürkütücüydü. Hergün bu tabloları görmek zorundayım bu uzun koridor beni gerçekten korkutuyor.
Uzun koridorun sonunda sağa dönünce bir karartı önümden geçip kayboldu. Olduğum yere çivilendim. O'da neydi öyle? Kalbim deli gibi çırpınırken şoktan kurtulmaya çalıştım. Ben dışardan cesur ve korkusuz gibi görünsemde aslında hiçte öyle değilim. Tam bir korkağın tekiyim. Kendime gelmeye çalışıp bu sefer hızlı adımlarla koridoru geçtim.
(***)Oturduğum sıramda sınıfı tarıyordum. Yine her zaman ki gibi bağırışlar, şakalaşmalar ve birbirlerine ağız dolusu küfür savuruyorlardı. Tipik lise öğrencileri işte. Kızlar bütün gün makyaj, kıyafet ve mükemmel (!) sevgililerinden bahsedip duruyorlar. Onları gördükçe iğreniyorum. Gözlerimi devirip boş bakışlarımı cama doğru çevirdim. Bugün hava sisliydi...
Jason, doğum günüm için beni ormana davet etti (!). Şahsen çok saçmalık, Neden orman?
Millet sevgilisinin doğum gününü kutlamak için restorana veya evine davet eder. Benim ki beni ormana davet ediyor. İkimiz başbaşa kutlayacakmışız. Ve bana önemli bir şey söyleyecekmiş. Aslında 18 yaşımda bakireliğime elveda da demek istemiyorum...
Hoca denilen kadın sınıfa girince selamlaştık. Kadın vakit kaybetmeden dersini anlatmaya koyuldu. Ben ise yine bakışlarımı cama doğru çevirdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Köşk
Short StorySiyah örtü yine kaplamıştı gökyüzünü. Siyah gökyüzünü bir tek bulutlar arasındaki dolunay güzelleştiriyordu. Dolunayın ışığı ormanın derinliklerinden rahat bir şekilde gözüküyordu. Karanlık ve boş orman! Orman çok sessiz ve sisliydi. Ormanın sessizl...