Doğru zamanda,doğru adamın hayatını kurtaran bir bayanın hikayesi..
Merhaba, ben Zümra...
İngiltere'de nasıl bir yaşam hayal ederdim bilemiyorum, peki siz ?
Cambridge üniversitesinde okuduğum sıralarda sade bir hayattan başka bir hayalim yoktu. Kade...
Sıradan bir yağmurlu günde, işten eve dönerken gördüğü kalabalık dikkatini çekmişti Zümranın. Aldırmadan evine doğru yürümeye devam etmişti ki, hem kalabalık hem ses arttığı için endişelenmeye başladı.
Evinin önünde annesinin gazetecilerin ortasında kaldığını gördü. Tuttuğu şemsiyesini indirdi ve koşarak annesinin yanına gitti. Gözlerini gazetecilerden ayırmayarak annesinin koluna girip
''Anne Allah aşkına ne oluyor? ''
Gazeteciler Zümra'yı görünce,kendi aralarında;
''Aaa bu o?!''
''Bu galiba bayan Yıldız?''
''Prens bununla mı evlenecekmiş?''
Zümra son duyduğu cümleye takılıp kaldı ve kendi duyabileceği bir sesle,
Kraliçe Grace ve Prens James ,Kraliyet aile üyelerinden birinin gelmesi en az muhtemel kafeye oturmuşlardı. Masaları bira bardakları ile dolu olan bu kafe,kraliçe için oldukça iticiydi. Ancak gelenekselleşmiş bu gizli buluşmalar her ay düzenlenir ve halkın içinde normal bir gün geçirirlerdi. Bu ay daha çok İngiltere'nin yoksul kısmını bulunduran Frome'ye gelmişlerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ancak kraliçe hayatında geldiği bu en vasat kafeden kalktıklarında ve saraya döndüklerinde hemen yardımcıları Danny ve Charlie'ye hesap soracaktı. Fakat şu an için James ile olan gününü bozmak istemiyordu. Prens James bu sırada küçük bir aynadan girdiği kılığın nasıl gözüktüğünü kontrol ediyordu.Saçlarına sürdüğü ağır jöle ve dudağının üstünde ki sahte benine alışmaya çalışıyordu.Aslında çirkin gözüküyordu. Daha fazla dış görününşü hakkında düşünmeyip çayından bir yudum aldı.
Ve bir aydır konuşup yapmak istedikleri hakkında büyükannesini ikna etmeye çalışacaktı.
Kraliçeye düşüncelerini söylemek istiyordu ama hayatta en çok büyükannesinden ve tepkisinden korkuyordu. Kraliçe bunu fark edip;
''Ee anlat bakalım. Fransa yolculuğun nasıl geçti?''
Büyükannesinden gelen bu ani soru kafasında dönüp duran cevapsız soruları susturmuştu.
''İyi.''
''Yine leydi Abella sana ilgisini çok belli etti mi?''
James yüksek sesle bir off çekti.
''İstersen bir daha ki sefere eşinle gidebilirsin. Mesela Mrs. Turner.Hmm gerçekten iyi bir eş adayı''
James sinirle parmaklarını saçlarına geçirdi ve söylemek istediklerini aniden söylemeye karar verdi;
