Multimedya BarkınSADECE SEVDİĞİN İÇİN BÜTÜN BU İŞKENCEYE İTAAT EDER MİYDİN?
Ağzımın kıyısındaki kanı elimin tersi ile sildim. Daracık koridordan loş ışıkların altından hızlı adımlarla Barkın'ın odasına gidiyordum. Patronum ve aynı zamanda aşık olduğum adam. Burada zorla da dursam sırf onu için karşı gelmiyordum.
Elimde ki kanlanmış eldivenleri yavaş yavaş çıkarmaya başladım. Sonunda odanın önüne geldiğimde kapıyı çalma ihtiyacı duymadan sinirle açtım kapıyı.
"Sen hangi akla hizmet onu buraya getirirsin he!!?" gözlerimden çıkan ateş ve çok fazla bağırmam onu sinirlendirmişe benziyordu.
"Burada patron benim istediğimi dövüşe çıkarırım sen bana bağırma hakkını nerden buluyorsun?"
"Bak eğer Rana bir daha bu dövüş salonuna gelirse ben giderim."
"Bana bak gelişmemiş burda kuralları ben koyarım sen sadece burda bir kölemsin." alayla güldüm. Bana hep gelişmemiş diyor. Bu lafın beni sinir etiğini biliyor.
"Öyle mi? Bu salonda bir daha gördüğüm zaman kimin üstün olduğunu anlıcaksın."dedim.
Derin mavi gözlerini üzerim de gezdirdi. Koyu sarı saçları ortamın loş olmasından kaynaklı koyu kahverengi gibi duruyordu. Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.
"Bak gelişmemiş sen uzun zamandır burdasın ve beni iyi tanıyorsun burda zorluk çıkarmak yerine işini güzelce yapsan da ben kazandığın her dövüş için gece yanına seni ödüllendirmeye gelsem."dedi şaşırtıcı bir sakinlikle.
Önüme düşen saçlarımdan bir tutam aldı ve kulağımın arkasına sıkıştırdı. Ona olan zaafımı kullanıyordu. Bu hareketi beni yumuşatmaya başladı ki hemen toparlandım.
"Rana'yı bir daha burda görürsem bana ödüllendirmeye gelmeden önce onu gömmek zorunda kalırsın." dedim ve hızla kapıdan çıktım. Kendi odama doğru ilerlemeye başladım. Siyah üzerinde kendi adım yazan "DEVRİM ÇAĞLAR" yazılı odaya girdim. İçerde menajerim sayılan aslında burda ki ayak işlerimi yapan Kerem vardı.
"Hayırdır kız ne bu sinir?" dedi şaşkınca bense yerimde oturamıyordum resmen.
"Rakibim kimdi biliyor musun sen? Rana yine gelmiş ama bu sefer Barkın'ı ona yedirmicem onu gerekirse öldürücem ama Barkın'ı o sürtüğe bırakmıcam." diye bağırdığım da kerem oldukça şaşkın ve korkmuş bir şekilde sustu.
Sakince odadan çıktı muhtemelen Barkın'ın yanına buradakileri olanları yumurtlamaya gidiyordur.Sakinleşmeye çalışarak 2'li koltuğa oturdum gözlerimi kapattım ve sakince başımın ağrısının geçmesini bekledim.
Gözlerimi açtığımda uyuyakaldığımı anladım. Olduğum yerden kalkıp odamdaki banyoya girdim. Soğuk bir duşun altından üzerime atlet gibi duran uzun bir body giydim. Alt kısmımı biraz kapattığı için altıma bir şey giyme gereği duymadım.Gözlüğümü takıp odadan çıktım.
Salondan hızlı adımlarla çıktım. Telefonu cebimden çıkardım. Keremin numarasını tuşladım.
"Derhal kahvaltı yaptığımız cafeye gel!"dedim cevap vermesini beklemeden suratına kapattım. Cafeye girip cam kenarında bir masaya oturdum çok geçmeden Kerem'de geldi karşıma oturdu.
"Öt bakalım." dedim gelen garsona siparişleri verdik.
"Neyi öteyim." dedi sınırlarımı zorlamasa iyi olurdu.
"Bak akşam gizlice kaçtın biliyorum Barkın'ın yanına gittin. Ne dedi anlat hem de evet." dedim dişlerimin arasından tıslayarak konuşmuştum adeta.
"Tamam ama benden duymadın."dedi dedikoducu tavırları canımı sıksa da işime yarıyordu. Başımı olumlu anlamda sallayıp gelen siparişlerimizden portakal suyunu içmeye başladım.
"Senin sınırlarını zorlucağını söyledi. Bir de Rana'yla daha sık görüşmeye başlamışlar ama onun nedenini söylemedi. Sanırım onu patronunu çıldırtmak için yapıyor bunu." dedi
"Rana'nın patronuyla aralarında ne geçti. Ne için bu inat."
"Rana'nın patronu Demir Dağ yani Barkın Dağ'ın kuzeni birbirlerine rakip."
"Onu biliyoruz be"diye bağırarak çemkirdim. Bu hareketimle ürktü.
"Tamam be Demir Barkın'ın nişanlısıyla yatmış." demesiyle ağzımda ki portakal suyunu suratına püskürttüm.
"Şaka mısın?" dedim
"Yavaş kızım ya kirlettin üstümü."
"Sende Demir'in numarası var mı?"
"Akşam üstü getiririm odana şimdi git şüphelenmesinler."Baş sallayıp hızla kalkıp salona doğru ilerledim.
Salona girdiğimde etrafta bu kulüpte çalışan dövüşlerin hazırlık için antremana gidiyorlardı. Ben katılmazdım. Zaten genellikle burdan çıkmam bile yasaktı. Barkın'ın odasına kapıyı tıklattım ve girdim. İçeride kahvesi ve sigarasıyla tek başınaydı.
"Sonunda siniri geçti demek bizim gelişmemişin." alayla güldü.
"Gelişmemiş dediğin kişi için geçen gece yalvarıyordun." onun taklidini yaparak " Devrim nolursun biraz daha kal. Devrim sana çok ihtiyacım var. Devrim seni özledim bana gidelim mi?" karşısında ki koltuğa oturdum.
"Kendini fazla önemseme" dedi istifini bozmadan.Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Elleriyle yüzümü avuçları arasına aldı.Yüzüme sıcak nefesini üfledi.
"Çok güzelsin." dedi kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Yutkunup devam etti.
"Ama tipim değilsin." dedi alayla güldü ve geri çekildi. Bir hışımla ayağa kalktım.
"Senin tipin sürtükler ben fazla gelirim sana" dedim ve odadan çıktım. Ben ağlamazdım çünkü alışıktım.
Odama ilerledim. Kapıyı gördüğümde bişeylerin normal olmadığını farkettim. Kapı sarı renge boyanmış üstelik ismim de yazmıyordu. Kapıyı açtığımda gördüğü kişi ile bütün sinirim baştan sona kadar ayağa kalkmıştı yine.
Bu sefer koşar adımlarla Barkın'ın odasına gittim.
"SEN NE YAPTIĞINI NE YAPTIĞINI ZANNEDİYORSUN HE!! BENİM ODAMDA O SÜRTÜĞÜN NE İŞİ VAR! " dediğim anda saçıma yapışan elleri tuttum.Canımı çok yakıyordu ama bu onun umrunda değildi.
"Burda patron benim ben ne dersem o olur bana itaat etmek zorundasın." saçlarımı iyice çekip geriye doğru ittirdi. Ben de yaklaşıp suratının ortasına bir yumruk attım atmamla kalbimden bir parça koptu sanki. İlk defa ağlıyordum ama ona vurduğum için ağlıyordum. O ise yumruk attığım yüzünü tutarak inliyordu.
Koşarak çıktım kulüpten. Tam kapıda Kerem'le çarpıştım. Duraksayıp
"Para ver bana çabuk." Kapıya doğru baktım gelen var mı diye.Cebinden çıkardığı 4 tane 100lüğü bana uzattı.Hepsini çekip koşmaya başladım.Az ilerden taksiye bindim. Son kez gelen var mı diye baktım. Kimse gelmiyordu. Bunu intikamını çok pis alıcaktım. Taksiciye dönüp
"Demir Klüp'e .....
YENİ HİKAYEM UMARIM BEĞENİRSİNİZ. LÜTFEN YORUM VE VOTE YAPMAYI UNUTMAYIN..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLU #Wattys2016 #JustWriteIt
Teen FictionTek bir şansın vardır. Ya itaat edip yaşarsın ya da karşı gelip savaşırsın.