Sabah uyandığımda başımın ucunda 3 şişe bira duruyordu. Biri yan yatmış içinde kalan biralar damlamış halıya iz yapmıştı. Başım çatlıyordu. Akşam/geceye ait hiçbir şey hatırlamıyordum. Yatakta yalnız olmadığımı fark ettiğimde kalbim yerinden fırlayacaktı. Yanımda kıvırcık sarı saçlı tatlı biri vardı. Bu oydu gözlerime inanamıyordum ‘Bartu’. Daha dün tanışmıştık. Aslında buna tanışma denemezdi ama. Yoldan geçerken kesmişti beni bende bakmıştım ne yalan söyleyeyim yakışıklı çocuk. Selam verdi bende nezaketen gülümsedim adımı ve numaramı sordu bende söyledim bende söylemiştim. İşin buraya kadar geleceğini nerden bileyim. Vay be. Acaba neden hatırlamıyorum. Yoksa uyuşturucumu içirdi bana… Neden olmasın daha çocuğu tanımadan onla beraber olmuşum ne ayıp. Çok ayıp Hale; Kendinden utanmalısın. ‘Günaydın’ deyip yanağıma bir buse kondurdu. Hoşuma gitmedi de değil. ‘Günaydın!’ dedim hoş bir gülücük attım. Sevildiğimi gerçekten hissedebiliyordum. Bunu ilk kez hissediyorum. Biri benden hoşlanıyordu. Rüyada mıydım yoksa. Telefona baktığımda aylardan kasım olduğunu fark ettim. Benim size anlattığım tanışma olayı dün olmamıştı. İnanamıyorum hafızamı mı kaybettim yoksa. Bartu elinde bir tepsi ile yanıma oturdu
-Günaydın aşkım.
-Günaydın bitanem, bunu ben mi demiştim daha tanımadığım birine bunu nasıl söylerdim.
-kahvaltı hazırladım.
-ne gerek vardı?
-senin için herşeyi yaparım ben kahvaltı ne ki?
-bu anı bozmak istemezdim ama biz ne ara böyle yakın olduk ben sadece telefon numaramı ilk aldığın günü hatırlıyorum.
-biz tam 8 aydır sevgiliyiz Hale, dedi Bartu. Duyduklarıma inanamıyorum neden hatırlayamıyorum?
-Sen iyi misin? Dedi Bartu. ‘değilim’ demek istedim bir an ama gözlerinin içindeki korkuyu görüp;
-Şakaa .. diye bağırdım.
-Beni korkuttun şapşal. Seni seviyorum, deyip sarıldı Bartu. Parfümü çok güzel kokuyordu. Çokta tarz biriydi nasıl benimle olmuştu??
İçimde biran o hissi hissettim. ..boğazımda takılan bir düğüm, midemde uçuşan kelebekler. Bunları internette de görmüştüm. Sanırım ben ÂŞIKTIM. Bunu ilk kez yaşıyordum bugün ikinci ilkim hem biri bana hem de ben ona âşıktım. Bunları düşünürken aynı anda kahvaltımıda yapıyordum acaba neredeydim.
-Neredeyiz biz bitanem? , diye sordum
-Bendeyiz , gayet normal bir ses tonuyla.
-Annem?
-Haberi var. Gerçekten iyi misin tatlım?
-Yok yok bir şeyim yok, dedim ve telefonumu alıp lavaboya girdim en yakın arkadaşım Aylin’i aradım bana olan biteni anlattı. Annem de babam da Bartu’yla iyi anlaşıyorlarmış. Dalga geçiyor olmalısın babam sevgili olaylarına girmemi sevmezdi biz Bartu’yla sevişmişiz. Ve bizimkilerin haberi var. İnanılmaz.
DEVAMI VARRR...!!!
Bartu
Beni hatırlamıyordu. Sevgilimin gözlerinin içine bakarken kaybolurdum. şaka yaptım dese de unuttuğunu görebiliyorum. Kolundan tutup
-Kalk doktora gidiyoruz, dedim.
-neden Bartu bir şey mi oldu?
-Gözlerinin içinde, hak ettiğim yerde değilim.
-Haklısın sabah söylediğim şeyde ciddiydim, dedi hale. İnanamıyorum bu nasıl olur? Beni, o geçirdiğimiz güzel yazı nasıl unutur? O geçirdiğimiz 8 ayı, ilk 3 ay nasıl gizli gizli buluştuğumuzu. Abisiyle tanışırken ki o heyecanımı, o anki boncuk boncuk terlerimi, anlatıp anlatıp gülerdi. Sevgilimi kayıp mı edecektim yoksa. Böyle bir şeyi göze alamazdım. Araba sürerken bunları düşünmekten yorulup ona baktım saf saf yola bakıyordu. Ne kadarda güzel bir kız. Hayatıma girdiği anda değişmiştim. Ben hayatımda ilk kez âşık olmuştum. Daha öncesinde günde 4 kızla beraber çıkardım şimdi ise caddede önüme sadece önüme bakıp onu düşünüyorum. Beni değiştiren saatlerce tavana bakıp kendisini düşündüren tek kız. Aşık olduğum tek kız. Hastaneye vardığımızda hemen doktorun yanına girdik. Bir kaç test yaptı bir şeyi yok deyip yolladı. Sinirden boğazına yapışacaktım ki hale tuttu. Alkoldendir, dedi geçer. Bok geçer. Anlamadığım tek şey nasıl olurda unutur. Kafasını bir yere de çarpmadı, her akşamki kadardan fazla da içmemiştik. Allah allah. Korkuyordum. Eve dönerken tek kelime bile etmedi. Eve geldiğimizde tek söylediği şey ‘annemler burda olduğumu biliyormu?’ oldu. ’tabi ki de şapşal’ dedim. Saat gece 12 yi geçiyordu şöminenin önüne oturduk çok yakındık;
-Hani şu yazın havuza el ele atlayıp içinden de öpüşerek çıkmıştık hatırlıyor musun aşkım?
-hayır, oha ama çok güzel olmalı.
-güzeldi de zaten. Seni çok seviyorum.
-Bende seni, dedi isteksizce.
-yapma, dedim
-neyi?
-kendini bunu söylemek için zorlama.
-ama zorlamıyorum, dedi yaklaştı tam öpecektim ki uzaklaştı;
-ben susadım, dedi Halem
-ben getireyim, dedim.
-Yok, ben alırım sen yorulma, dedi. İçim gidiyordu eski Hale olsa hiç kaçırır mı? Hemen oda yapışırdı dudağıma uzun süre; tüm gece sevişirdik. Şömine başında. Daha bir gün olmadı özledim eski sevgilimi; eski Halemi özledim. Dayanamazdım. Tüm gece devam ettim anlatmaya/hatırlatmaya eski güzel anılarımızı. Biraz daha hoşlanmaya başladı sanki hatırlamaya, beni hatırlamaya başladı. Hissedebiliyordum. Ama yine de arasındaki mesafeyi korumaya devam ediyordu. Namuslu sevgilim benim. Hep böyle ol. Ama bana karşı değil sana yavşayan başka erkeklere karşı bana değil be sevgilim bana değil.
