Barmaid ● Clifford

0.3

O günden sonra Cuma'ya kadar konuşmamıştık.Ama ne yazıkki Cuma günü kafalarını dağıtmak için bizim barı seçmişlerdi.Kesinlikle tesadüf olmalıydı.

"Sikeyim,altıma yapmak üzereyim çekil şuradan!" beni iterek tuvalete giren adam yüzünden sendelerken beni Jack tutmuştu.

"Sen ne arıyorsun burada?" kolumu elinden belirtmemeye çalışsamda korkuyla çektim."Bağırırım ve seni buradan atarlar" saçma tehditlerime devam ederken ufak bir kahkaha attı.

"Sence barın en zengin adamını kim dışarı atmak ister?" yüzündeki pis sırıtışa tükürmek istiyordum.İçi sadece ego doluydu."Merak etme,sadece yarım bırakmak zorunda kaldığım bir işi tamamlayacağım.Yani seni..."

"Yani onu?" diye araya Calum girdiğinde kurtarıcım olduğunu düşündüm.Jack'i omzundan iterek benden iyice uzaklaştırdı.Jack ise sadece sırıtarak sesini çıkarmıyor ve Calum'ın onu itmesine izin veriyordu.Diğer çocuklarda geldiğinde bir an Jack'i dövecekler zannettim ama onu sadece kovdular.

Jack "O zaman çıkmadan önce son bir kaç şey demek istiyorum.Öncelikle bu iş burada bitmedi beyler.Benim bir şey yapmış olmamam sizin kazandığınızı göstermez." bana döndü ve seksi olduğunu düşündüğü bir bakış attı.Kulağıma eğildi "Michael'dan hoşlandığını biliyorum ama inan bana sana ondan bin kat daha zevk veririm.Bunu bir düşün." ve bu beni dehşete düşüren sözleri söyledi.O Michael'dan hoşlandığımı nereden biliyordu?Ben kendime bile itiraf edememişken.Ayrıca zevk vermekten bahsetmişti.Michael'la yatmak istediğimimi düşünüyordu?Ben neden öyle bir şey isteyebilirdimki?Michael sadece bazı anlarda seksilikten aşırı seksiliğe yükseken gökkuşağı kafalı biriydi.

"Hey!Sen iyimisin?Ne dedi o piçte kaç dakikadır düşünüyorsun?" Calum sorularını sıralarken Michael sadece bana sinirlice bakıyordu.Çok sinirlice.Ama nefes kesiciydi.Her zaman konuyu Michael'a getiriyordum.Tanrım!!

"Bir şey yok.B-ben sadece dinlenmek istiyorum.Teşekkürler çocuklar" diyip bardaki görevli odasına yürüdüm.Odada bir yatak,ufak bir banyo ve ufak bir buz dolabı vardı.Kendimi yatağa atmaya hazırlanırken biri beni omzundan duvara itti.

"M-Michael" ince bir çığlık kopardım."Burada ne arıyorsun?" diyip onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım çünkü çok yakın duruyorduk."Asıl sen o siktiğimin çocuğunun yanında ne arıyordun?" sinirle tıslarken iyice üzerime geldi ve sırtım duvara deydi.

"O benim yanıma geldi.Sana göre bir sürtük olabilirim ama kendime tecavüz ettirecek kadar sürtük değil Michael Clifford" sinirle bağırdığımda onu ittim."Bana karışamazsın.İstersem gider onla yatarım.Sanane?Diğer çocuklar hayatlarına devam ediyorken sen neden edemiyorsun?Bırakta şurada tek başıma oturup ağlayayım." sinirden bağırırken düşünceli gözüküyordu.

"Çünkü..." bir bahane bulamıyor gibiydi."Ah,siktir et" diyip dudaklarıma eğildiğinde bir an bayılacağım zannettim.Çünkü dudakları o kadar yumuşaktıki.İnsan pamuk şekerin üzerinde yuvarlanıyormuş gibi hissediyordu.Alt dudağımı ısırdığında inlememek için kendimi zor tuttum.Ama bir dakika bu yanlıştı.Onu kendimden zorlada olsa ittiğimde ikimizde nefes nefeseydik.

Bana son bir kez baktı ve dudakları dudaklarımın üzerine bir buse kondurup geri çekildi.Bana göz kırptı ve arkasını dönüp gitti.

Yanlız ufak bir nokta vardı.

SİKTİR O ÇOK YAKIŞIKLIYDI.