BÖLÜM 13- *ÇOK YAKIN ÇOK UZAK

90 4 0
                                    

BÖLÜM ŞARKISI: JingleTv-Allah Aşkına Beni Azad Et

Kulağıma, kırmızı renkteki kulaklıklarımı geçiriyorum. Kulaklığın ucunu telefonuma bağlıyorum ve en sevdiğim müziği açarak rahatlama dersime başlamış bulunuyorum. Gözlerimi kapatıyorum ve müziği en derinimde hissediyorum. Yolda yürürken kendimi ritmin kollarına bırakmış bir halde buluyorum kendimi. Gözlerimi hızla açıp etrafa bakıyorum. Neyseki kimsenin dikkatini çekmemişim diyorum içimden kendime. Boğazımı temizliyorum ve normal bir şekilde yürüyorum. Sırtımdaki çantayı düzeltip bu tarafa doğru gelen taksiye işaret ediyorum. Taksi, yanımda duruyor. Hızla arka kapısını açıyorum ve biniyorum.

*

Taksiciye parasını verip, taksiden iniyorum. Hiç beklemeden hızlı adımlarımla binaya giriyorum. Telefonumu cebimden çıkarıyorum ve tuş kilidini açıp dinlediğim şarkıyı maalesef kapatıyorum. Merdivenlerden aşağı indiğimde kulağımdaki kulaklığımı da çıkarıyorum.

"Hoşgeldin Nazlı"

"Hoşbuldum Alev Hocam"

Hafif bir tebessüm ediyor. Aynı şekilde karşılık veriyorum. Sırtımdaki çantayı sağ omzumdan çıkarıyorum ve fermuarını açıp içine telefonumla kulaklığımı koyuyorum.

"Herkes burda mı?"

"Evet"

Çantayı tekrar takıyorum. Alev Hocaya tebessüm edip bizim takımın odasına ilerliyorum. Kapıyı açıp içeri dalıyorum.

"Selam!"

Sesimi neşeli çıkarmaya özen gösteriyorum. Mutlu görünmem gerek. En azından öyle bir izlenim bırakmak.

"Selam"

Bana tek karşılık veren kişi Ozan oluyor. Nedenini bilmiyorum ama herkesin yüzünden düşen bin parça.

"Bir sorun mu var?"

"Evet"

Soğuk ve düz çıkan sesin sahibine bakıyorum anında. Ali'ye cevap verme gereği duymuyorum. Gözlerimi devirip, boğazımı temizliyorum ve Çiğdem'e dönüyorum.

"Ne oldu?"

"Kaybettik"

İç çekiyor. Gözlerim şaşkınlıkla açılıyor. Çiğdem'in yanına gidip, ona sarılıyorum. Üzülmüştüm, derken odada bir kahkaha sesi yankılanıyor. Hemen Efe'ye bakıyorum. Sonra diğerleri de gülmeye başlıyorlar. Çiğdem'den ayrılıyorum. O da gülüyor.

"Ne oluyor ya?"

"Sana şaka yaptık!"

Elif'in şen şakrak sesi odada yankı yapıyor.

"Nasıl? Kazandınız mı?"

"2. Olduk, bu da kazanmak sayılır"

Ozan'ın çocuksu sesi gülmeme neden oluyor. Ayağa kalkıyorum ve hepsine çakma sinirli bakışlar gönderiyorum.

"Çok kötüsünüz!"

Ayağımı yere vuruyorum. Kollarımı göğsümde birleştiriyorum ve dudak büzüp, kaşlarımı çatıyorum. Şuan Ozan'dan farksız olduğumu söylüyor o an iç sesim.

"Neyse ya ben gidiyorum"

"Nereye Efe?"

"Cafeye Çiğdem, yemek yiyeceğim. Acıktım"

VS-KamufleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin