BÖLÜM ŞARKISI: Sıla-Kafa
Motoru evin önüne park edip kaskımı çıkardım. Belimi sıkıca saran kollat gevşedi. Gözlerimi saniyeliğine kapatıp iç çektim ve omzumun üstünden Selin'e baktım. Kaskını çıkarıp motordan indi ve dağılan saçlarını düzenlemeye koyuldu.
"Burası senin evin mi?"
"Evet"
Motordan inip kaskları motorun üzerine koydum ve cebimden evin anahtarını çıkardım.
Selin evi incelerken ben kapıyı açmıştım bile.
"Tek mi yaşıyorsun?"
Eve girip montumu çıkardım ve askılığa astım. Arkamdan Selin'de içeri girdi. Dikkatle bana baktı.
"Evet"
"Ciddi olamazsın"
"Neden?"
Onu arkamda bırakıp salona gittim. Hemen kendimi koltuğa attım ve başımı arkaya yasladim.
"Bu kadar büyük bir evde niye yalnız yaşıyorsun ki?"
Selin, tam karşımdaki koltuğa oturdu ve evi incelemeye devam etti.
Etrafta hiçbir ses yoktu. Sesler kaybolmuştu. Sessizlik hakimiyetini sürdürüyordu.
Tam emin değilim ama 10 dakika kadar öylece kaldık sanırım.
"Anlatmayacak mısın?"
Veee....Işte!
O muazzam sessizliğin bozulduğu an.
Derin bir nefes alıp verdim ve başımı yasladığım yerden kaldırıp Selin'e baktım.
"Neyi?"
"Neden sinirlendiğini"
"Niye bu kadar merak ediyorsun?"
"Arkadaşım değil misin?"
"Bununla ne alakası var?"
"Buraya bunun için geldik. Ayrıca senin icin dersi de ektim ben. Haftaya Doruk Hocadan azar yiyeceğim"
"Seni zorlayan olmadı. Gelmeyebilirdin"
"Savaş, sen iyi misin?"
"Evet. Neden ki?"
"Tuhaf davranmaya başladın"
"Hadi ya!"
Ani bir şekilde ayağa kalktım ve salonda tur atmaya başladım.
"Sen beni ne kadar taniyorsun ki daha? Beni ne zaman normal gördün sen?!"
Selin, benim aksime yavaş hareketlerle ayağa kalktı.
"Savaş bak iyi değilsin"
"Buna sen mi karar veriyorsun?"
"Ben gördüğümü söylüyorum"
"Burayı görebiliyor musun peki?"
Elimi kalbimin üstüne koydum ve Selin'e baktım dikkatle.
"Hayır ama..."
"Ama ne?"
Gözleri dolmaya başladı. Buna anlam veremedim.
"Cevap bekliyorum Selin"
Başını aşağı eğdi. Sustu.
"Bende öyle düşünmüştüm"
"Ben senin normal halini gördüm"
"Ne?"
Egdigi başını kaldırdı ve kendinden emin ama hala dolu olan gözleriyle bana yaklaştı. Tam önümde durdu.
"Sen Nazlı'yı görmeden önce normaldin"
"Nerden geldik şimdi Nazlı'ya?"
"Sen neden durgunlaştın?"
"Ne ima ettiğini anladım Selin ama sınırı aşmaya başladın"
Selin, histerik bir kahkaha attı.
"Aslında biliyorum,"
Kaşlarım çatıldı.
"Neden sinirlendigini biliyorum ben. Ali ve Nazlı'yı tam öpüşecekleri sırada gördün değil mi? Sen Nazlı'ya aşık olmuşsun"
"Ben asla aşık olmadım, olmam da"
"Herşeyin bir ilki var"
"Sacmalamayi kes artık"
"Bu sacmalamak değil. Bu, gerçek!"
"Selin, yeter!"
Selin, ağlamaya başlayıp başını öne eğdi. Koltuğa bıraktığı çantasını alıp tam yanımda durdu.
"Ben yaptım"
"Ne?"
"Herşeyi ben yaptım. Nazlı ve Ali'yi odaya ben kilitledim. Senin Nazlı'ya aşık olduğunu bildiğim için de sen oradayken kapıyı açtım. Onları gördün ve sinirlenerek gittin. Ama içini rahatlatayim, öyle birşey olmadı. Nazlı izin vermez. Neden biliyor musun? Çünkü o da sana aşık. Seni seviyor. Ilk gördüğü andan beri. Belli etmiyor ama öyle."
Koşarak yanımdan geçip gitti ve kapıyı çarparak evden çıktı.
Gözlerimi kapatıp iç çektim. Nedeni bilinmez ama mutlu olmuştum. Nazlı beni seviyordu. Ama Ali de ona aşıktı. Her ne olursa olsun içim rahat değildi. Rahatlamam gerekiyordu. Hızlı adımlarla yukarı kata çıkıp spor yaptığım odaya girdim. Kum torbasının önüne geçip yumruklamaya başladım. Bu bana hep iyi gelmişti. Hala da öyleydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VS-Kamufle
FanfictionKafandaki herşeyi unutup, dans etmeye ne dersin? SEZON FİNALİNDE!!!