Bölüm 2

6 0 0
                                    

Fotoğraftaki siyah tişörtlü ben yanımdaki  Ceylin

Sabah telefon sesi ile uyandım. Arkadaşım Ceylin arıyordu. Dün buluştuğumuz da beni uyandırmasını istemiştim ve oda o yüzden aramıştı. Teşekkür ettikten sonra yüzümü yıkayıp ne giyeceğimi düşünüyordum. Dizi yırtık pantolonumu giyip üzerime de en sevdiğim mavi T-shortümü geçirdim. Üzerime bolca parfüm sıkıp odamdan çıktım. Hava bugün çok fazla sıcaktı. Sabah olmasına rağmen güneş yakıyordu. Saçımı dağınık örüp siyah bilekliklerimi taktım ve dün hazırladığım çantamı alıp babamın yanına gittim ve para istedim. Parayı alıp siyah en rahat sporumu giyip çıktım. Kulaklığı kulağıma takıp Ceylin gile doğru yürümeye başladım. Birlikte yazılmıştık dershaneye bilerek. Çünkü onunla vakit geçirmek, bir arada olmak birbirimize iyi geliyordu.  Bir ara aramıza mesafe girmesine ragmen eskisinden daha iyiydik şimdi. Ve bundan sonra da öyle olmaya karar verdik. Zaten sürekli bir aradaydık. Evlerine yaklaştığında arayıp yaklaştığımı ve çıkmasını söyledim. Biraz bekledikten sonra oda gelmişti zaten. Kulaklığı çıkarıp çantama koydum. Ceylin le konuşmak iyi gelebilirdi çünkü bunu biliyordum. Dün olanları anlattığım da birden durdu ve bana bakıp hiç bişey demeden sarıldı ve bu bana ne yapmam gerektiğini söylemesinden daha iyiydi. Bende sarılmasına karşılık verdim ve gözümden gelen bir damla yaşa engel olamadım. Görmemesi için hemen silip yalanda olsa yüzüme yalandan bir gülümse kondurdum hemen. Kardeşim gibi olsada güçsüz görünmek istemem ben kimseye karşı. Daha sonra gidene kadar hiç konuşmadık. Giderken kolundan tutup hemen sandviç, patatesli sigara böreği ve küçük pohaçalar dan aldık ve tabiki yanında meyve suyu. Aldıklarımızın parasını ödedikten sonra dershaneye doğru yürümeye devam ettik. Ve sonunda 1 senemizin geçeceği dershaneye gelmiştik. Kapıdan içeri girerken birbirimize bakıp gülümsedik. Çünkü burda çok fazla şey yaşayacağımızı ikimizde çok iyi biliyorduk. Hangi sınıfta olduğumuzu bilmediğimiz için gidip bir hocaya sorduk. Mezun olduğumuz için sınıflar şuan için karışıktı. Yani hangi sınıfta yer varsa oraya gidip oturabilirdik. Ben direk hocanın masasının en arka sırasına oturdum. Ceylin ise orta sıranın en arkasına. Aslında yanyana otururduk ama malesef herkes tek tek oturmasını gerektiğini söylemeyi unutmadı hocamız. Herkes önündeki testi çözüyordu bende çantamdan test kitaplarımı çıkartıp telefonumu sessize aldım. Türkçe testini çözerken bir söz dikkatimi çekti " HERŞEY ER YA DA GEÇ UNUTULUYOR" . Gerçekten öyle miydi?  Aslına bakarsanız bu sözün ne kadar doğru olduğunu biliyordum. Çünkü onca şey yaşamıştım ve halada yaşamaya devam ediyordum. Ve hiç biri ilk zaman ki kadar üzerimde etkisi kalmamıştı. Belki de bu yaşadıklarımda bigün bitecekti ama şuan bana imkansız olarak gözüküyordu. Bunları düşünürken sınıfa 3 erkek girdi. Bi tanesini direk dikkatimi çekti. Üzerinde kareli mavi siyah bir gömlek ve altında koy bir pantolonu vardı. Sakalları kısa olmasına rağmen çok sıktı ve simsiyahtı. Normalde sarışınlar dikkatimi çekerdi ama tek o dikkatimi çekmişti. Sonradan Ceylin e baktım oda uzun boylu beyaz T-short altına ise kot pantolon ve beyaz spor ayakkabı giyen çocuğa bakıyordu. Ona bakıp gülerken beni farketti ve hemen yan gülerek  önüne döndü. Belli ki o çocuk Ceylini etkilemişti. Nerden anladığımı soracak olursanız arada ona baktığımda çocuğu kesiyordu ve benim ona baktığımı görünce hiç birşey olmamış gibi önüne dönüp testini çözüyordu. Ama ben şimdiden bu çocuklarla çok vakit geçireceğimizi biliyordum ve bunu da istiyordum açıkçası.

Teneffüs olunca Ceylin:
"Buğlem hadi kalk kantine gidelim. " dedi.
Ben de sabah kahvaltı yapmadığım için itiraz etmeden yerimden kalktım ve yanına gittim. Ona"  Sende mi kahvaltı yapmadın. " diyerek güldüğümde sence der gibi baktığında pes eder gibi kollarımı havaya kaldırdım oda buna gülerek elini omzuma atıp gülerek sınıftan dışarı çıktık. Kantinin yerini bulduğumuz da direk Ceylin e bakarak " Sakın unuttuğunu söyleme "dedim ciddi olmaya çalışarak.  Ama o kahkaha atarak " Ne yani ben mi unuttum " dedi. Ona ciddi misin der gibi bakarken " Neyse affettim hadi al da gel "dediğimde kaşlarını kaldırarak bana baktığını farkettim. Açıklaması ise " Canım arkadaşım şimdi içerde o çocuklar varken ben tek başıma gidip almam. "demişti. Bense buna 1 dakika boyunca gülmüştüm o bana manyakmışım bakarken. O öyle baktıkça ben hala gülmeye devam ediyordum. Daha sonra gülmemi kesmeye çalışırken "  Ne o seni tek görünce sıkıştırıyor mu? " dediğimde oda ciddi bir şekilde" çok komiksin ama sen! "demişti. Ben de daha fazla aç kalmamak için susup gidip aldılarımızı sınıftan almak için kapıyı açtığımda direk o hafif sakallı çocuk ile çarpıştım. Arkadaşları ile şakalaşırken beni fark etmemişti ama çarpışınca birden bana dönerek"  Özür dilerim fark etmedim " dediğinde bense nedensiz sert bişekilde " fark etmediğinizi fark ettim ama önemli değil " deyip poşeti alarak sınıftan çıktım. Arkadaşları bağıra bağıra gülerken o öylece bana bakıyordu. Bende Ceylinin yanına gidip al şunları deyip hızlı bir şekilde masanın üzerine koydum Ve Ceylin in karşısına oturdum. Ve ne olduğunu anlamaya çalışan suratı ile bakan Ceylini umursamadan poşette olanları çıkartıp masanın üzerine koydum ve yemeye başladım aldıklarımı. Ceylin hala bir açıklama bekliyor gibi bakıyordu. Aslında bende kendime anlam verememiştim. Neden öyle bir tepki verdim çözmeye çalışıyordum.

Sana Dair Herşey Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin