"Kız kalk artık sabah oldu sabah,daha temizlik yapıcaz."
Diye diğer odadan bağıran annem iki dakika sonra yine söylenmeye başladı.
"Bak beni dinliyo mu oraya getirtme beni sen hala uyuyo musun ? Geberticem seni."
Dedi sinirleri tepesine çıkmış olan annem,sabah sabah temizlik için kaldırıyordu n'olurdu az daha uyusam. Odamın kapısını son hızla açan annem yorganın üzerimden yere fırlattı ve tepeme dikilip
"Bak hala yatıyo bak ,babana söylicem seni kalk daha işler duruyo,vitrine para koydum al onları markete git temizlik malzemeleri al hadi çabuk ol"
"Anne az daha lütfen 1 saat sonra söz ben kendim kalkıcam."
"Çarparım sanada saatine de,kalk hadi daha işler duruyo"
"Uff tamam anne tamam,çık anne tamam elimi yüzümü yıkayıp gidiyorum."
"Bak bide uff diyo,kalk anneye uff denmez"
"Tamam anne tamam"
Annem zafer kazanmış bir edayla odadan ayrılırken yastığımın altında bulunan telefonumu aldım hemen bildirim var mı diye kontrol etmek için ekranı açtım ve sadece oyun bildirimi vardı,umutsuz vaka gibi telefona bakarken annem geldi odaya birden
"Kız sana kalk diyorum sen telefonla oynuyosun bu işler ne zaman bitcek,bak telefonunu aldırma elinden hem sen n'apıyosun ? Biriyle mi mesajlaşıyorsun yoksa,bacaklarını kırarım senin."
İşte paranoyak,çılgın ve temizlik hastası annem ona alışsanız iyi edersiniz.
"Hayır anne kimseyle mesajlaşmıyorum sadece saate baktım o kadar ."
"Beni deli etme hadi kalk al şu malzemeleri daha çook işimiz var hadi."
Dediği gibi kolumdan tuttu ve elime para sıkıştırarak kapının önüne getirdi.
"Anne dur bi dakika ya bari yüzümü yıkayayayım ne bu acele zaten senin yüzünden pijamalarım kirlenecek."
"Başlatma pijamana yüzünü yıka git hemen."
Koşarak banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım.Aynada yansımama baktığımda ise dün akşamdan kalan ev topuzu bozulmuş yerine kuş yuvası gelmişti.Tokayı standart kahverengi saçlarımdan güç bela kurtarıp tekrar ev topuzu yaptım.
"Sen hala evde misin ? Hadisene. "
"Tamam anne çıkıyorum şimdi ve anne bişey dicem karpuz alabilir miyim? Lütfen zaten sabah sabah markete yolluyosun bari karpuz alayım."
"Tamam al ama fazla oyalanma. Ahmet Abi yede selam söyle ."
"Söylerim ."
Hızlı adımlarla banyodan çıktım annemin az önce elime tutuşturduğu paraları tekrar aldım.Kapıdan koşarak çıktım,merdivenlerden tavşan misali zıplayarak indim. Şimdi diyosunuz ki koskoca binada asansör yokmu?Tabiki var ama ben arada merdivenlerden iniyorum eğlenceli oluyor.
Ahmet amcanın dükkanına geldiğimde karpuzların yanına hücum ettim.Ahmet amca bu halime gülümserken bi anda da selam verdi.İyisini seçmek için karpuzlara vurmaya başladım ve tada yine mükemmel seçim.Karpuzu elime alıp kasaya doğru yürürken benim yaşlarımda yada en fazla iki yaş büyük olan çocuk elindeki karpuzla kasaya gidiyordu. Kendime hakim olamayıp elimdeki karpuzla kasaya koştum kendi karpuzumu köşeye bırakarak çocuğun karpuzunu elime aldım ve vurmaya başladım. Tabi bunlar 4- 5 saniye içinde olunca çocuk bön bön bana baktı. Karpuza gelecek olursak kötü olmasada çok kötü bir karpuz seçmişti.
"Karpuz öyle mi seçilir be?!!"
Kendi karpuzumu alıp çocuğun eline tutuşturdum.
"Diğer sefere karpuz seçmeyi öğrende gel. Bi karpuz bide tavsiye buda benden sana hediye."
Bu dediğime bende şaşırmıştım. Kendimi toplamak için karpuzların arasına döndüm.Tekrar kendim için iyi bi karpuz aldım etrafıma baktığım da çocuk yoktu, Ahmet amcaya annemin selamı olduğunu söyleyip çıktım.🍉🍉🍉
Elimde poşetlerle binanın önünde durdum ve kendime kızmaya başladım niye önce markete gidip sonra karpuzcuya gitmemiştim ki neyse deyip merdivenleri çıkmaya başladım.
🍉🍉🍉
"Yerini biptiğimin bipinin bipi!"
Neden böyle dediğimi sorarsanız ; Annemin mutfak fayanslarını yeni sildiğini unutmuştum ve ilk adımımı attığım an mutfak kapısından balkon kapısına uçarak giriş yaptım. Popomu ovuşturarak ayağa kalkarken annemin o müthiş bağırışını duydum.
"Balkonu 20 dakika içinde temizlersen Azra'lara gitmene izin veririm."
"Ama sabah erken çağırmak yok.Tamam mı?"
"Sus kız ayrıntıları Selma'yla konuşuruz."
Daha fazla vakit kaybetmemek adına balkona koşacaktım ki tekrar düşmemek için yavaş ve emin adımlarla balkona giriş yaptım,balkona giriş yaptığımda temizlik malzemelerini yanıma almadığını farkettim ve ufak sinir krizi geçirdikten sonra anneme döndüm
"Anne temizlik malzemelerini getirir misin?"
"Ben senden bişey istiyomuyum,kalk kendin al."🍉🍉🍉
Sonunda temizlik bitmişti,Azra'lara gitmek için çantamı hazırladım ve koşarak evden çıktım.Zaten karşı Binamız olduğu için kısa sürede evlerine gelmiştim.Azra ile kapıda birbirimize bakarken Azra şaşırmış surat ifadesiyle
"Hayırdır elindeki çanta ne?böyle yatıya gelmiş gibi he?"
Arkadan Selma Teyze bana gülümsedi ve konuşmaya başladı.
"Gir kızım gir, sen Azra'ya bakma ben ona temizlikten dolayı söylemeyi unuttum."
"Anne sen bunu nasıl unutursun ben daha çikolatalarımı saklıycaktım yaa!"
"Aşk olsun Azra benden bi çikolatayımı esirgiyosun."
"Evet.Senin bi çikolata dediğin elli çikolata oluyor."
"Aman çikolata kalmadım bana karpuz var mı onu söyle."
Selma Teyze konuşmamızdan sıkılmış olmalı ki kimi kandırıyorum tabi ki sıkıldı ve araya girip.
"İlkim içeri girin öyle tartışmaya devam edin."
"Aynen çekil kız,pis gavur zaten temizlik yapıp gelmişim sen beni ayakta tutuyosun, ayıp ayıp."
"Tek temizlik yapan sen değilsin farkındaysan."
Azra'yla daha fazla ayakta durmayıp onun odasına geçtik.🍉🍉🍉
"Peki yakışıklı mıydı?"
Sabah ki olayları Azra'ya anlatmıştım ve ilk sorusu buydu.
"Cidden mi? "
"Ne var ya! ne diyim."
"Uff boşver yüzüne bakmadım kalk bana karpuz getir."
"Kalk kendin al ."
"Hayır sen getir."
"Hayır sen."
"Hayır sen."
"Hayır sen."
Seslerimiz gittikçe yükselirken Selma Teyze elinde karpuzla odaya girdi ve karpuzu önümüze koydu.Odadan çıkacağı zaman Azra annesine bakarak.
"Eee çikolata??!!"
"Kalk kendin al."
Diyerek odadan kapıyı kapatarak çıktı.
Azra'ya pis pis gülerken yanağına hissettiğim sızıyla gözlerimi sonuna kadar açarak baktım ve bende ona bi tane yapıştırdım.Birbirimizin bu haline gülerken tükürüğüm soluk boruma kaçtı.O bu halime daha fazla gülerken ben can çekişiyordum olacak şey değil,sonunda kendime geldiğimde kapı tekrar açıldı ve içeri Çağkan girdi.Çağkan Azra'nın iki yaş küçük kardeşi oluyor.Dikkatimi Çağkan'a çevirdiğimde elindeki telefonu işaret edip.
"Abim telefonda Azra seninle konuşacakmış."
Telefonu Azra'ya fırlatarak odadan ayrıldı.
Azra heyecanla telefonu kulağına götürdü neredeyse ağlayacaktı.
"Abicim nasılsın?"
Azra telefonla daha rahat konuşabilmesi için yanından ayrıldım ve mutfağa su içmeye gittim.🍉🍉🍉
Yaklaşık 15 dakikadır mutfaktayım ve sıkılmıştım odaya hızlı bir şekilde girdiğimden kapı duvara çarptı.Ama Azra hala abisiyle konuşuyodu.
"Abi 8 ayın kaldı dimi ?"
Azra'nın abisi yani Batuhan abi askerdeydi ve 8 ayı kalmıştı Azra bu yüzden üzgündü.
Abisiyle ilişkileri çok güzeldi,birbirlerini çok seviyorlardı.🍉🍉🍉
Saate bakmak için telefonu elime alıp baktığımda saatin 03:18 di bu saate kadar Azra ile üniversitede n'apacağımızı konuştuk.LYS sonuçları 2 gün sonra açıklanıcaktı.İkimizde heyecandan 1 haftadır doğru düzgün uyuyamamıştık artık uykuya ihtiyacımız vardı ve bugünde temizlikten dolayı bi hayli yorulmuştuk.
Daha fazla dayanamayarak ikimizde uykunun güzel kollarına kendimizi salıverdik.Tabi Azra'nın horlamalarıyla beraber.🚫🚫🚫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLKİM
Teen FictionİLKİM'İN DÜNYASINDA NE Mİ VAR ? Ne yok ki eğlence,kahkaha,dostluk,macera kısacası herşey var.Sizde gelin ve bu dünyada bir yer edinin. •Durun ya gitmeyin daha karpuz kesecektik.(İlkim) •Ben diyeceğimi zaten kitapta dedim. (Azra) •Benden uzak durun y...