Bu bizim küçük sırrımız olucak

55 0 0
                                    

Multi: Efe Çınar

******

Ege'nin beni getirdiği yere inanamıyordum.
"Ege burası süper!" Dedim heycanla
"Biliyorum. Burayı seviceni zaten düşünmüştüm. Ayrıca burda şarkı söyleyebilirsin sizin okuldan kimse gelmez buraya."
"Ciddi mis- bi saniye ben şarkı söyleye-"
"Arya biliyorum. Onlar seni kabul ederken araştırmadılar çünkü şirketinin adı var ama ben seni araştırdım ve hakkındaki her şeyi biliyorum"
"Her şeyi derken?"
"Ailenden ayrı yaşadığını,Arya hariç tüm isimleri kullandığını Ada,Melissa,Doğa..., adını verip bulunmak istememeni,yıllardır UNV müzik şirketiyle anlaşma yapmaya çalıştığını,hatta onlarla irtibata geçtiğini,dams edebildiğini,şarkı yaz-"
"Pekala tamam hakkımdaki her şeyi biliyosun ama-"
"Üzüntünü görebiliyordum. Onlar şarkı söylerken senin onları izleyişini gördüm"

Ege'nin sözünü ona sarılarak kestim. "Çok teşekkür ederim. Seni seviyorum" fısıldamıştım. O da bana sarıldı ve "Ben de seni" diye fısıldadı. Beni dünyanın en mutlu insanı yapmıştı. Sanki hayatımın en güzel gününü yaşıyordum.

"Hadi sahneye prenses" gülümsedim ve koşarak sahnenin oraya gittim.
"Selam" dedim orada gitarla uğraşan çocuğa.
"Selam" dedi gitarcı çocuk. "Şey izin verirsen şarkı söyleyebilir miyim"
"Haha benim iznime gerek yok ki sahne boşsa sen bana söyyosun ben de çalmaya başlıyorum. Sen yenisin sanırım"
"Evet öyle" dedim gülümsedim.
"Alp ben" dedi ve elini uzattı. Uzun boyluydu. Esmerdi ve bal rengi gözleri vardı. Ben de elimi uzatarak "Arya" dedim.
"Kimle geldin?" Diye sordu.
"Ege" dedim kısaca.
"Ee kanka ne çalıyoruz bu güzel bayan için" bu ses arkadan geldi. Sesin geldiği yöne baktığımda iki tane daha erkek bize doğru geliyordu.
"Bu Cenk" dedi "Davulu o çlıyo" Cenk uzun boyluydu. Ela gözlü ve kaslıydı. "Bu da Kerem" "Oda benim gibi gitar çalıyo" Kerem de uzun boyluydu. Herkes uzun boyluydu!
Mavi gözleri vardı ve kumraldı.
"Memnun oldum" dedim gülümseyerek. "Arya ben" dedim. "Biz de memnun olduk" aahah aynanda konuşmuşlardı.
"Pekala geç bakalım sahneye" dedi. Hızlıca merdivenleri çıktım.

Şarkı başlamadan Ege'ye baktığımda elleri cebinde bana bakıp gülümsüyordu. Çok mutluydum çok!! (Şarkı multidee!)

I need a gangsta
To love me better
Than all the others do
To always forgive me
Ride or die with me
That's just what gangsters do

I'm fucked up, I'm black and blue
I'm built for it, all the abuse
I got secrets, that nobody, nobody knows
I'm good on, that pussy shit
I don't want, what I can get
I want someone, with secrets
That nobody, nobody, nobody knows...

EFE

Bu gün burası fazlasıyla kalabalıktı. Yada herkes sahnenin önünde diye bana öyle geliyordu. Bizimkiler buraya çok gelmese de ben gelirdim. Şarkı söylemek için harika bir yerdi. Bu arada söylenen şarkı en sevdiğimdi. Ayrıca kızın sesi şimdiye kadar duyduğum en en en güzel sesti. Ayrıca azıcık tanıdık geliyordu.

Sahneye yaklaşmaya başladığımda sahnedeki kişiyi görmemle hayatımın en büyük şokunu yaşadım diyebilirim.
Bu Arya'ydı! Saçlarını boyamıştı. Ve şarkı söylüyordu. Ayrıca o kadar bütünleşmişti ki şarkıyla vucudunu ritme göre hareket ettirebiliyordu. Şimdi diceksiniz sen ne anlarsın. Ben konservatuar öğrencisiyim ve diğerlerinden daha başarılıyım çünkü abim ve annem de müzisyen. Ayrıca baya tanınmışlar. Hayatım onların şarkıları vr şovlarıyla geçti. Bu yüzden diğerlerinden çok daha iyiyim bu konuda.

Konudan saptım yine. Bu kız şarkı söyleyemediğini söylemişti bize.
"Napıyosun burda!" Kolumu tutup beni köşeye çeken kişiye döndüğümde Ege'ydi.
"Bırak lan kolumu"
"Sana bi soru sordum ne işin var burda!" Sinirleniyordu ve Arya'ya bakıyordu arada.
"Sen biliyosun"
"Neden onu buraya getirdim sanıyosun"
"Ama nasıl?"
"Siz aptallar Arya hakkında her şeyi bildiğinizi sanıyorsunuz ama o sizn tanıdığınız Arya değil ve eğer bunu birine söylersen yüzünü dağıtırım" dedi.

"Efe" bu Arya'ydı. "Hiç birinin buraya gelmediğini söylemiştin" dedi Ege'ye bakarak. Sesinde çok büyük bi hayal kırıklığı vardı. Yüzündeki gibi. Ona üzülmüştüm.
"Hiç bi şey söylemicek" dedi dişlerinin arasından Ege bana bakarak.
"Orda dur bi dakika. Bana neler olduğunu tek tek anlatana dek buna kesin bi cevap demem" dedim. Her şeyi bilmem gerekirdi ve tabiki Arya istemediği sürece kimseye bi şey söylemezdim ama öyle dersem atlayarak anlatırlardı.
"Pekala her şeyi anlayıcam" dedi umutsuz bir şekilde.

Bir masaya geçtik. "Şardı söyleyemediğini sesinin çok kötü olduğunu sanıyordum ama demin ortalığı sarstın. Kötü hali bu mu?" Diye laf sokarak sordum. Hakketmişti çünkü.

"Pekala ben viliyosun hiç bi zaman şirket kutlamalarına,toplantılarına,kolteyllere gelmedim. Bu yüzden nasıl göründüğümü hiç biriniz bilmiyordunuz. Çünkü ben istemiyordum bunu. Zamanla ailemin bana olan sevgisi benim müzik sevdam yüzünden bitti. Bense onların sevgisizliği yüzünden müziğe daha çok bağlandım. Ülke ülke gezdim. Buraya gelmeden önce Londra'daydım. Bazen konserlere çıkıyordum. Bir iki yerde müzik yapıyordum. Daha sonra bi gün ailem aradı. Evlenmek zorunda olduğumu söyledi. Yapmazsa arkadaşlarımın işini rek tek bitiriceni söyledi. Pek arkadaşım yoktur aslında. İki üç tane. Onlar ailem gibiydiler. Onlar için kabul ettim bunu. Ama ailem beni öyle sevmiyolardı. Öyle olmam müzik aşığı olmam dans etmem-"

"Dans ta mı edebiliyosun" lafını böldüm evet eme buna şaşırmıştım.
Gülümsedi "Evet" diye cevap verdi.
"Peki bize yalan söylediğin kısım?"
"Evet ailem öyle olmamın utanç verici olduğunu söyledi ve buradaki yeni hayatımda bunlardan uzak durmam gerektiğini söyledi. Eğer durmazsam"
"Tüm arkadaşlarının hayatı mahvolucaktı" diye tamamladım. "Ama bu çok gaddarca. Müzik sevdası nasıl olur çok iyi biliyorum. Ben de öyle büyüdüm çünkü."

Üzgünce başını salladı sadece. "Lütfen kimseye bi şey söyleme bunu halledicem ve hepsine söylücem söz veriyorum." Dedi gözlerime bakarak. Oturduğum yerden kalktım ve ona sarıldım. "Kimseye bi şey söylemicem. Bu bizim küçük sırrımız olarak kalıcak" diye fısıldadım. O da bana sımdıkı sarıldı.

"Ooo demek bizden gizli manitanla buluşmaya geliyodun" Mert miydi bu?

ARYA

Ahaha Saçlarımı boyamıştım ve arkam dönük bi şekilde Efe'ye sarılıyordum. Efe'de saçlarımı okşuyodu.

Mert'e döndüğümde ağzı kocaman bir O harfini anımsatıyordu. Arkasındada Uygar vardı ve yine kasılmıştı. Bazen çocuğun normal hali bu diye düşünüyordum.

"Kızım Afet olmuşsun!!!!" diye bağıran Mert'i onu itip önüne geçerek susturan Ece oldu.
"Üf tüm yolu kapadın!" "Kızım harika olmuşsun!"
"Teşekkür ederim" dedim ve Uygar'a baktım. Bi şey söylemesini bekliyordum. Ama hiç bi şey demeden göz devirdi. Uyuz!
"Doruk yok mu?"
"Yok" lafımın üstüne hemen cevabı veren Uygar oldu. "Sen niye burdasın?" Diye sordu umursamazca.
"Ege'yle geldik ve Efe'yle karşılaştı"
"Niye Ege'yle buraya geldin söyleseydin bizle gelirdin"
"Sen yoksun ya başımı dinlemek istedim ama yine geldin bu yüzden gidiyorum" dedim ve ceketimi alıp onun önünden geçerek herkese hoşçakal dedim. Ege'de gülüp arkamdan geldi.
Uygar'a bakmadım ama kesin yine kasılmıştır. Ve kıpkırmızı olmuştur,sinirden köpürüyordur! Kesinlikle iç ses.

Evcilik Oyunu (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin