13.BÖLÜM

266 14 19
                                    

"Neyi merak ediyorum biliyor musun?.."
"Neyi ediyorsunuz acaba yine pislik Güney beyefendisi.."
Güney başını pencereden çevirip Songül'e döndü..yutkunup burnunu çekti,yani anlayacağınız bi şey söylemeye hazırlanıyor gibiydi..
"Songül..."
Songül cevap vermeden Güneye baktı..
"Bak,söylemek çok zor..fazla zor,ama çok önemli.."
"N'oluyor Güney?!"
"Şey,canım efsane şekilde köfte ekmek çekti..beni köfte ekmek yemeye götürür müsün?"
Songülün yüzünün aldığı ifade,sanki Güney'i kesecek gibiydi.."Güneeyy!Hayvan herif!Pisliksin sen,pislik!Bi şey oldu sandım hayvan!"
Güney hunharca sırıtıyordu.."N'olcak kızım,tabi bana aşıksın..çıkma teklifi bekliyorsun da-"
Songül Güney'e vurmaya başlamıştı.."Sus pislik hayvan sus!Kaşınma sus!."
"Aa aa vurma acıyor vurma!"
Songül bağırıp vurmayı kesmişti,ama Güneye hala sinirle bakıyordu.
"Eee,götüreceksin dimi?."
"Sen bi taburcu ol da,bakıcaz.."
Güney gülümsedi,"azıcık bile hoşlanmıyor musun benden?"
Songül sinirinden artık Güney'i camdan aşağı atacaktı."Hayır diyorum sana hayır!Yeter!"
Güney durumun ciddileştiğini gördüğünde biraz üzüldü,bozmadı ama üzüldü.."Tamam ya sakin ol,şaka yaptım."
"Bana böyle şaka yapma!"
"Tamam.."
Songül sonradan hatasını fark etmişti,"Tamam özür dilerim çok sert çıktım.."
Güney de içten içe sevinse de hala kırgındı.."Tamam özrün kabul."
***
Songül Güney'e odada çorbasını beslerken odaya Güney'in annesi girdi.."Pardon,şey Güney..."
"Senin ne işin var senin lan burda?!"
Güney bağırırken sesi biraz gür çıkmıştı,Songül de korkmuştu.
"Oğlum,bana kızgın olabilirsin..ama sen benim evladımsın.."
"Tamam,iyi olduğumu gördüğüne göre artık gidebilirsiniz Selin Hanım..."
Güney başını annesinden pencereye çevirmişti,kadın da irdelemedi,çıktı gitti..

"Güney,annene neden böyle davranıyorsun?.."
Güney sinirle Songül'e döndü,"Nedenini sana anlattığımı hatırlıyorum."
***
Güney'in taburcu olacağı gün gelmişti,herkeste normalden biraz daha heyecan vardı..
"Haydi Güney beyefendisi,gidiyoruz!"
Güney gülümsedi.."Tamam Songül de,sanki birazcık yürüyemeyecek gibiyim..koluna girebilir miyim?" Diyerek ellerini birleştirip şirince gülümsedi..
"Fırsatçısın!"
"Aaa nerden anladın?"
"Tamam çok zevzeklik yapma da kalk.."

Songül,Burak ve Güney eve gittiklerinde içerisi mis gibi kekler,börekler kokuyordu..Cemre..
"Kanka,hayırdır sen güzel yemek yapamazdın,ne bu koku?"
Cemre güzel gülüşüyle cevap verdi,"bir kaç video izledim,orda dediklerini yaptım..Hoşgeldin Güney bu arada!Hadi geçin oturun.."
Güney ve Burak oturduğunda Songül de mutfağa Cemre'nin yanına gitmişti.
"Kanka,bi şey dicem..kendi evlerinde misafir oldular resmen."
Cemre gülümsedi.."Bir günlük de öyle oluversin,gün gelir devran döner..sonuçta herşey karşılıklı"
Songül şaşırarak cevap verdi.."Anormal bir şey söylemedin dimi len?!"
"Saçmalama Songül,bir gün birimizden birisi hastalanırsa tanıdığımız tek komşularımız onlar..Fesatsın!"
Songül cevap vermeden yemeklerden kemirmeye başladı..
"Yeme yeme bekle."
***
"Haydi o zaman biz kaçar!"
Güney'in yüzü düşmüştü,"Ne güzel film izliyorduk Songül,nereye?"
Cemre de Songül'e katıldı,"Aynen aynen kaçalım biz,baya rahatsızlık verdik zaten.."
Bu sefer de Burak araya girdi,"Yok canım ne rahatsızlığı da,zorlamayalım tabi."
Burak'ın böyle demesiyle kızlar ayaklandı,Burak da onları kapıya kadar geçirdi..
"Dikkat edin!"
Cemre arkasını dönüp gülümseyerek cevap verdi,"Ahahah,şurası zaten Burak." Diyerek eliyle ileriyi gösterdi.
"İyi hadi,iyi geceler!" Diyerek elini salladı,Songül ve Cemre de aynı şekilde..

Burak kapıyı kapattığında Güney kanalları geziyordu.
"Eee kardeşim,kendini çok yorma hadi yat sende.."
Güney Burak'a döndü ve ciddi bir şekilde burnunu çekip konuşmaya başladı,"Burak ben ölüyor muyum?..Songül bana kötü davrandığında direk özür diliyor,Cemre kekler börekler yapmış,ki yapabilecek tip göremedim Cemre'de,sen yorulma falan diyorsun..Lan taburcu oldum ben bi' rahat bırakın."
Burak gülümsedi,"iyi taam ben balkondayım."

Burak balkondayken telefonu çaldı..Arayan Songül'dü.
"Alo Songül,n'oldu?"
"Burak..şimdi Güney benim hayatımı kurtarmış gibi mi oldu?"
Burak gülümsedi.."Hayır,hayatını kurtarmış gibi olmadı..hayatını kurtardı Songül."
"Ben,özür dileyemem insanlardan,gerçekten özür dileyemiyorum..iletir misin,özür dilediğimi.."
Burak'ın aklına bir fikir geldi,telefonun sesini kapatıp Güney'in yanına gitti ve oturdu..
"Ne dedin Songül,bi hatlar karıştı sanki ses gelmedi.."
Diyerek hoparlörü açtı..
"Bak şimdi,ben insanlardan özür dileyemiyorum ama Güney benim hayatımı kurtardı özür diliyorum ondan.."
"Galiba söylememe gerek kalmadı,çünkü iletildi.."
"Ne?!"
"Ver telefonu bana ver Burak!"
Burak telefonu Güney'e verdi.."Özrün bir kez daha kabul edildi bıcırık hatun."
Burak ise şaşkınca Güney'i izliyordu..
"Burak'ı versene sen bi bana!"
Güney telefonu Burak'a uzattı,"Seni istiyor.." Deyip sırıttı..
"İnsan kandırmak bu,ayıp!" Deyip telefonu Burak'ın yüzüne kapattı.
"Kapattı."
Güney gülmeye başlamıştı.."Gülme lan gülme..vay anasını."
***
"Sooongüüüüüül!"
Songül salona koştu,"Nooolduuuu?!?!?!"
Cemre arkasında bir şey saklayarak Songül'e suçluymuşçasına baktı.."Şey,ben senin beyaz tişörtünü yaktım..ütülerken..."
Songül Cemre'nin arkasından tişörtünü alıp baktı,"Aklın nerelerde acaba?!..neyse önemli değil,sorun etmem kıyafetleri."
Cemre gülümsedi.
"Dur telefon çalıyor,ben bakarım."
Songül girişe yürüyüp telefonu açtı...
...
"Oooohooo,hastaneden daha yeni çıktık n'oluyo böyle..git şeytan git."
-----
Bu bölüm bol Güney Ertürk şebeklikleri okuduk,nasıl beğendiniz mi..ayrıca Burak da bana çok tatlı geldi :)
Bu bölümü de,1.Yılımı bitirdiğim canım arkadaşım,sırdaşıma ithaf ediyorum 💜 Sencak

SONGÜN:FARKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin