Londra'dan çok uzun bir zaman uzaklaşmış bir genç kız. Bir zamanlar şehir efsanesi olan bu genç kızı, en sevdiği şehirden ne uzaklaştırır? Aklınıza direk bu soru geldiyse eğer dostlarım, üzgünüm doğru soru bu değildi. Bir zamanlar şehir efsanesi ola...
Multimedia'da çiftlerin kıyafetleri ve dinleyeceğiniz müzik bulunuyor. One Direction - Strong. Biterse başa sarın, bölümün sonu için önemli!
-Düğün Sabahı-
Elbisemin eteklerini düzelterek aynada son kez kendime baktım. Atkuyruğu yaptığım saçlarım ve makyajım oldukça güzel duruyordu. Zayn elbiseme burun kıvırsada giyinmem konusunda sıkıntı çıkartmamıştı.
"Hazır mısın güzelim?" Kapıdan giren sevgilime baktım. Normal takım elbiselerden biraz farklıydı. Onu, o yapanda buydu zaten. Asla klasik olmazdı. Nefes kesen bir görüntüsü vardı. Saçlarını ben yapmıştım ve oldukça yakışıklı olmuştu. Bozma isteği vücudumu sarmıştı. Sağ kulağına ince, halka bir küpe takmıştı ve sakalları benim favorim olan şeklindeydi.
"Görünüşe göre fazlasıyla hazırsın" Ses tonundan anlaşılıyordu ki, beğenmişti. Yüzüne bir gülümseme yerleşti. Parlayan ela gözleri gözlerimi buldu. Elini belime sarıp beni kendisine çekti. "Çok güzelsin" Dedi fısıldayarak. Gülümsemesi banada bulaşırken fısıldadım. "Sende çok yakışıklısın"
Telefonu çalınca küfür etti. Ellerini belimden çekerken kıkırdadım. Bana bakıp oda güldü ve aramayı cevapladı. "Efendim anne?" Trisha ve kızlar, bu sabah gelmişlerdi. Aileler ortak evdeydi. Çocuklar ve kızlar ise düğün alanında hazırlanıyorlardı. "Evet, biz direk düğün yerine geçeceğiz. Tamam, bende seni seviyorum, görüşürüz" Dedikten sonra gülerek telefonu kapattı. "Seni görmek için sabırsızlanıyorlar" Dedi hala gülerken. Heyecanlanmıştım. Trisha ve kızları çok seviyordum. Ayrılmamıza çok üzülmüşlerdi.
"Bende onları görmek için sabırsızlanıyorum. Çok özledim hepsini" Gülerek ellerimizi birbirine kenetledi ve yeni aldığı Porche 911 Carrera arabasının anahtarını cebine koydu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çantamı aldığımda evden çıktık. Arabaya binip düğün alanına gitmeye başladık. "Miranda çok heyecanlıdır şimdi" Diyerek güldüm. Onu çok iyi anlıyordum. Herkesin gözünün senin üzerinde olması, gelen her davetliye gülümsemek oldukça zordu. Belkide bu etkenler, insanın en güzel gününün oldukça gergin geçmesine neden oluyordu.
"Harry'i düşünemiyorum" Dedi gülerek. Vitesi kemikli parmaklarıyla değiştirip gaza yüklendi. Araba, şehrin içerisinde yılan gibi süzülüyordu. Sağa ve sola geçişlerde çok hafif bir sallanma oluyordu ve motorun sesi geçtiği her yolu inletiyordu. Oldukça güzel bir arabaydı. Favori rengi olan siyahı kullanmıştı. Mat siyah.
Bir süre sonra mor ve beyaz çiçeklerle süslenmiş alana gelmiştik. Girişteki demir kapının etrafı beyaz tüllerle donatılmıştı ve büyük bahçenin yerlerine mor - beyaz renklerdeki balonlar serpiştirilmişti. Zayn ile el ele içeri girdiğimiz sırada bir çok davetlinin gelmiş olduğunu gördüm. Perrie ile göz göze gelmem ise cabasıydı.
Elimi bırakıp belimden tuttu ve beni kendine yaklaştırdı. Anlaşılan oda Josh'ı görmüştü. "Sikicem bunu bir gün" Diye tısladı. Gülerek ona döndüm ve durdurdum. Ellerimle çenesini kavrayıp dudaklarına yönelip tutkulu bir öpücük verdim. "Sakin olmamız gerekiyor. Harry ve Miranda'nın en güzel günleri ve bizimde öyle. Bugünü kimsenin mahvetmesine izin vermeyeceğiz. Gerilirsen veya bir şeylerden rahatsız olursan yanıma gel ve bana sarıl. Emin ol benimde sana ihtiyacım olacaktır" Sözlerimle gülümsedi. Boynuma öpücük kondurup geri çekildi. Etkileyici parfümü etrafımı sarmıştı.
