Okuldan geldiğim gibi kendimi odama attım. Hıçkırıklı ve nefret dolu ağlama seansımdan sonra annemin sesiyle hayata döndüm.
"Kat hadi ama, Marco az sonra gelir bizi almaya!"
Marco... Annemin yeni sevgilisi. Babamdan sonra kaç sevgili edindi kendine sayamadım ama senede iki sevgili değiştirdiği kesin. Onu anlamıyorum. Babamdan sonra nasıl başka bir adama baba gözüyle bakmamı bekleyebiliyor? Kendisi bile sevgililerine altı ay dayanamazken... Neyse. Bu sevgilisi de gelip geçecek. Biraz sabır. Evet Katherine Charlotte Evans. Bunu yapabilirsin.
Marco, onunla tanışmam için lüks bir restoranda rezervasyon yaptırmış. Tanrım ne sinir bozucu. Bir de bununla uğraşacağım. Lüks bir restoran. Yani abartılı kıyafet, abartılı makyaj, abartılı saç ve her neyse işte.
Bir saatin sonunda hazırlanmıştım. Üzerime 17 yaşındaki genç bir kıza uygun fakir kol, şarap kırmızısı kadife bir elbise geçirdim. Etek kısmı belden aşağısı hafif pileli, dizlerimin hemen üstüne geliyordu. Hemen siyah renk deri Dr. Martens botlarımı giydim. Biraz uyumsuz veya spor kaçabilir ama umrumda değil. Ela gözlerimi daha canlı gösterecek, kahverengi saçlarımla uyumlu kahverengi bir far sürdüm hafifçe. Uzun dalgalı saçlarımı mısır örgüsü yaparak bir araya getirdim. Saçlarımın kulağımın üstüne gelen kısmından omzuma değecek şekilde birkaç teli serbest bıraktım. Son olarak da, botlarıma uyum sağlayan küçük, siyah deri kol çantamı taktım. Evet, nihayet hazırdım. Gerçi lüks bir restoran için hafif kaçabilir bu görüntüm ama bana göre bu bile abartılı.
Dışarıdan gelen korna sesiyle irkildim. Pencereden evimizin araç yolundaki siyah Mercedes'e hayranlıkla baktım. Bu Marco olmalıydı.
"KAT NEREDE KALDIN?!"
Annemin seslenmesiyle, çalışma masamdaki hala taksiti bitmemiş, pek kıymetli beyaz iPhone'umu aldım ve odadan fırladım. Evden çıktığımda annemin çoktan dışarıya çıkmış olduğunu gördüm. Pek kıymetli Marco'muzu bekletir mi hiç? Her neyse. Sonunda görebileceğiz şu en fazla altı aylık sevgilinin yüzünü.
Ben bu düşüncelerle merdivenden inip araç yoluna ulaşırken arabanın sürücü kapısından özel tasarım olduğu her halinden belli siyah takım elbiseli, saçları dalgalı şık bir adam çıktı. Arabanın etrafından dolaşırken gözlerimiz birbirini buldu. Gözlerinin maviliği hem çok derindi, hem de geceyi aydınlatacak kadar parlak. Uzun boylu, geniş omuzlu, kaslı, tahminen 35 yaşlarındaki adam nefes kesici kokusuyla -bahse girerim Hugo Boss- tam karşımda duruyordu.
Tanrım bu Marco'ydu.
Devamının gelmesini istiyorsanız lütfen votelayın ve yorum yapın. Sizi seviyorum :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNETİN YOLU
RomanceArabanın sürücü kapısından özel tasarım olduğu her halinden belli siyah takım elbiseli, saçları dalgalı şık bir adam çıktı. Arabanın etrafından dolaşırken gözlerimiz birbirini buldu. Gözlerinin maviliği hem çok derindi, hem de geceyi aydınlatacak ka...