20.Bölüm-Karışık

30 6 2
                                    


Herkese iyi gecelerr....

Medya:Bölümden
Şarkı:Model-antidepresan gülümsemesi

Üzerimdeki ayak ile güne hiç olmadığım kadar güzel başladım, zaten açlıktan güçsüz kalmış vücudum Merve'nin gece attığı tekmeleri sayesinde uyurken bile daha kötü olmuştu.Suratıma çarpan el ile sıçrayıp Merve'yi attım, bir çığlık atıp kafasını kaşıyarak kafasını yatağa yasladı,doğal sarı saçları birbirine geçmiş, akşam ki ışıl ışıl ela gözlerinden eser kalmamış bir biçimde, "Hasiktir... Mükemmel kalçam kırıldı, bunu ödeyeceksin küçük hanım!" dedi şakayla karışık öfkeyle. Gözlerimi ovuşturup, "Kızım bütün gece hamile bir kadın gibi tekmelerini çektim, sus yeniden doğurmayayım seni!" diye çirkefleşirken kapı çaldı, Merve'yi yerde bırakıp kapıyı açmaya gittim.
"Cemre, günaydın komşuların en kabızı. "deyip sırıtarak içeriye daldı, zaten utanıyordum, böyle konuşarak beni iyice itin münasip yerlerine sokmuştu. Kapıyı kapatıp arkasından,"İçeri geçebilirsin Meriç ya, sorun değil müsaitim, geç valla geç,kırma beni!" dedim en itici ses tonumla. Meriç bir kahkaha atıp, "Dolabım bozulmuş gece, herşey kokmuş."dedi, dudağını büzerek, gözlerimi devirip," Yani hasta bir kızın evine kahvaltı yapmaya geldin,hemde kızın hazırlanmasını bekliyorsun. "dedim kaşlarımı kaldırıp, Meriç tam ağzını açıp savunmayan geçecekti ki çığlıklarıyla salonun girişinden içeri depara kalkan Merve'ye ışıldayan gözlerle baka kaldı.Arkamı dönüp," Kızım dokuzuncu kocan mı öldü, bu ne çığlık?"dedim piç gülümsememle, önce bana baktı, sonra Meriç'in de evde olduğunu görünce utançtan yanakları kıpkırmızı oldu. Tırnaklarını parmaklarıyla aşındırdığını görebiliyordum, kafasını kaldırdı, en güzel gülümsemesini takınıp, "Ben... Başvurduğum iş... Beni kabul etmişler." dedi,heyecandan kelimeler diline dolanıyordu, bende bir çığlık koparıp zıplayarak Merve'nin boynuna atladım, mutlu mutlu salonda zıplarken Meriç, "Hasta kıza da bak sen, evi yıkacak."dedi, görmese de gözlerimi devirip zıplamaya devam ettim, durduğumuzda Meriç ayağa kalkıp,"Hayırlı olsun yeni işin, nerede çalışacaksın?" dedi Merve'ye yaklaşırken, inkar etseler de ikisinin arasında bir şeyler vardı,flörtleşmelerini sıkkınlıkla izlerken, "Artık en sevdiğiniz hasta arkadaşınıza bir kahvaltı hazırlarsınız." dedim, sinsi gülüşümle ikisini de mutfağa itelerken. İkisi de kuzu kuzu mutfağa giderken saate baktım, daha iki saat vardı işe gitmeme, kendimi koltuğa atıp televizyonu karıştırmaya başladım...

°°°°°°°Merve'den°°°°°°°

Meriç gittikten sonra Cemre'yi çamaşır suyunda bekletip, münasip yerlerini tuz ruhuyla birleştirmeye karar verdim, ben hain planlarımı yaparken birden Meriç'in durup arkasını dönmesi ve benim onun göğsüne çarpmamla kendime geldim, kafamı panikle kaldırdığımda neredeyse burunlarımız değecekti, gözlerim ister istemez dudaklarına kaydı, gözlerinin içine bakmayı ölesiye istiyordum, ama bir türlü başaramadım,nefes alış verişlerimin hızını düzenleyemezken gözlerimi zorla da olsa gözlerine çıkardım, onun da dudaklarına baktığını fark ettiğimde kalbim saniyede yüz kilometre hızla vücudumu dolaşmaya başladı. Saniyeler sonra kendimi geri çektim, önce ikimiz de afalladık, sonra Meriç dolabı açıp kekeleyerek, "B-Ben yumurta yapayım." dedi dolaba arkasını dönerken, bende şapşal gibi ortalıkta dönüp ne yapacağımızı şaşırdım, Meriç halimi kıkırdasa da sonra ciddileşip omlete devam etti,birlikte kahvaltıyı hazırlamaya devam ettik...

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Kanalları dolaşmayı bırakıp mutfağa gitmeye karar verdim, Merve'nin eseri olan sırt ağrım ile birlikte ilerledim, muhteşem sofrayı görünce önce mutlu oldum, sonra "Çilekli sütüm nerede lan?" diye çıkıştım, ikisi de beklemediği için gözlerini büyüttüler, Merve, "Kız hala süt diyor!" dedi Meriç'e dönerek, gözlerimi devirdim, Meriç elleriyle yanaklarıma basınç uygularken, "Bizim minik kızımız yine kabız olmak mı istiyor?" dedi, utançtan yanaklarım yanmaya başladı, neden herkes bunu yüzüme vuruyor ki!

Erasmus #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin