BÖLÜM-1
Gökyüzü her zaman olduğu gibi bu sabah da kara bulutlarla çevrilmişti.Bu kara bulutlar yağmurun geleceğinin habercisiydi.Birazdan gelecek olan sağnak yağmuru sabırsızlık içerisinde bekliyordum.Camın pervazına yaptığım oturağımdan kalkarak dolabıma yöneldim.Dolabın kapağını açtığımda kulağıma rahatsız edici bir ses geliyordu.Bu eski ahşap dolabın yağlanmaya ihtiyacı vardı.Aslında antika sayılabilecek kadar eski olduğu için değiştirmem gerekiyordu lakin yeni bir dolap için harcayacak param yoktu.Çalıştığım kitapçının sahibi yaşlı bir amcaydı ve onun durumunun da iyi olduğu söylenemezdi.Bu yüzden zam isteyemiyordum. Karın tokluğuna çalışmak bu olsa gerekti.Eskiden varlık içerisinde yüzen ben şimdi bir ekmek kırıntısı ile mutlu oluyordum.Anne ve babamın vefatı üzerine akrabalarımızdan uzaklaşmıştım.Dedem ile aramı açmış tüm mal varlığını bırakıp evi terk etmiştim.Ve şuan örümcek ağlarının kapladığı bu ev dışında hiçbir şeyim yoktu.Bir devlet lisesine geçip okulumu dondurmuştum.Bir sene içerisinde paramı biriktirip okumaya devam edecektim ama şuan için okulu düşünemezdim.Yaşlı amcaya kıyamadığım için onu bırakıp gidemiyordum.Dükkanına bakacak kimsesi kalmamıştı ve kendisi de dükkana bakamıyordu.Hem ona yardım edip hem de iyi maaşlı bir işte çalışmam gerekiyordu.Şuan öğle arası olduğundan dükkanı kapatmıştık.Bunu fırsat bilerek eve gelmiş biraz dinlenmiştim.Ama hazırlanıp iş aramam gerekiyordu. Yağmurluğumu alarak dışarı çıktım. Dış kapıya geldiğimde Reyhan teyze şemsiyesini bana uzattı. Bu yaptığı jeste karşılık ona teşekkür ettim fakat yağmurda yürümeyi çok seven biri olarak ona eşlik edemeyeceğimi söyledim.Yağmur bir kuğu gibi süzülüyordu .Damlalar uyum içerisinde yere iniyordu.Her damla birer profesyonel dansçı gibiydi.Kollarımı iki yanıma açıp uçan bir kuş edasıyla kendi etrafımda döndüm.Benim için mutluluk buydu.Sıcak bir yaz gününde havuza girmek bana mutluluk vermezdi.Yağmurda ıslanmak daha güzeldi.Her damlayı hissetmek,kokusunu almak,sesini duymak...Başımın döndüğünü hissettiğimde dönmeyi kestim ve çantamdan müzik çalarımı çıkardım.Kulaklığımı takarak nereye gittiğimi bilmeden yürümeye başladım.Hiç bilmediğim sokaklara gelmiştim .İş bulmanın zorluğunu yeni yeni anlıyordum. Sonunda yorulduğumda soluklanmak için duraksadım .Üzerime baktığımda sırılsıklam olmuştum.Etrafıma baktığımda modern binaların olduğu bir caddeye gelmiştim. İş yeri olduğunu düşündüğüm büyük bir binanın girişinde grafiker aradıklarına dair bir takım zırvalıklar yazıyordu. Grafiker kısmından sonrası beni pek ilgilendirmemişti.Çizime yeteneğim olduğunu biliyordum.Evde boş kaldığım zamanlarda çokça çizim yapardım.Belki beni bu işe uygun görebilirlerdi. Şirketin dönen kapısından içeri girdim.Güvenlik beni güler yüzle selamladı.Çantamı kontrol ettiğinde nihayet içerideydim.Karşımda büyük ofis masalarının başında oturmuş , işlerini büyük bir ciddiyetle yapan , güzel ve şık görünümlü insanlar duruyordu.Büyük bir yer olduğundan olsa gerek "Hangi katta ne var ?" temalı tabelalar vardı.Tabelalara göz attığımda iş görüşmesini yapacağım odanın bundan iki kat yukarıda olduğunu fark etmemle asansör aramam bir oldu.Asansöre vardığımda birkaç dakika gelmesini bekledim ve içeri girdim.Asansörün içinin benim odamdan daha güzel göründüğünü söyleyebilirdim.İkinci kata vardığımı belirten asansörün tuhaf sesi kulağıma ulaştı.Tabelalar yardımıyla odayı bulduğumda saygıdan dolayı kapıyı çaldım.İçeri girdiğimde masa başında oturan adam eliyle oturmam için koltukları işaret etti.Başımla onaylayıp gösterdiği yere oturdum.İş görüşmesi için geldiğimi söyledim ve bana bir test yapacağını söyledi.Şirketin ismi ile bir logo tasarımı yapmamı söyledi.Gayet kaliteli olan çizim kalemleri ve boyaların benim telefonumdan daha pahalı olduğuna kalıbımı basabilirdim.Önceden çantama atmış olduğum kulaklığımı çıkardım ve kulağıma taktım.Şarkının kulaklarıma dolmasıyla elime kalemlerden birini seçip aldım .Kendimi müziğe kaptırmıştım önümdeki kağıdı özgürce karaladım.En son sayfayı elime alıp baktığımda ortaya harika bir logo çıkmıştı.Kağıdı adama uzattım.Adamın yüzündeki tebessümü gördüğüm an içimden başardığım için çığlıklar atıyordum evet sanırım işe alınmıştım.Adam ayağa kalktı ve çok sıradışı bir logo tasarladığımı böyle ilginç kişilikte grafikerlere her zaman açık olduğunu ve işe kabul edildiğimi söyledi.Bende gülümseyerek elini sıktım.Yarın işe başlamak üzere oradan ayrıldım.Bir an önce dükkana gidip bu güzel haberi Ahmet amca ile paylaşmak istiyordum.Eminim o da benim adıma çok sevinecekti.Beni kendi torunu gibi görür ,çok severdi .Kitapçıya vardığımda içeri tam girecekken bir ses duymamla kafamı o yöne çevirdim. Yokuş aşağı inen bir motorun kaza yaptığını gördüm.Koşarak yanına gittim. Yerde yatmış dururken öncelikle kafasındaki kaskı çıkardım.
- "İyi misin ? "
Soruma cevap alamamıştım.Sadece gözlerimin içine bakıyordu.Bu giderek rahatsız edici bir hal almaya başlamıştı.Başımıza insanlar toplanıyordu. Ayağa kalkıp gideceğim sırada bileğimden tutarak beni durdurdu.
- "GİTME !!!" dedi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU !
Teen FictionBirbirine iki zıt karakter... Farklı hayalleri, farklı yaşam tarzları ve farklı düşünceleri var... Peki bunlar bir noktada kesişirlerse... HELE BU ÇOCUK KIZI TAKINTI HALİNE GETİRİRSE Okumaktan kendinizi alamayacağınız bir hikaye sizlerle...