Evet! İşte başlıyoruz ... Şu an nereye mi gidiyorum ? Hikayemin tam olarak başladığı yere..Zamanla sizde anlayacaksınız ne kadar masum olduğumu.. Herkes anlayacak...Ha! O zamanlar ne mi oldu ? İşte yanıtı..
(NOT: EĞER BUNU OKUYORSANIZ HER ŞEY İÇİN ÇOK GEÇ DEMEKTİR)Biri beni bu boğuk yerden kurtarmalı ... Evet tam olarak hergün saatlerce sayıkladığım bu cümlenin , son harfindeyim.. Çünkü , birazdan derin bir uykuya dalıp hiç uyanmamayı dileyeceğim.. Evet intihar etmek için henüz çok gencim .. 18 yaşında bir kızın burada olmasını kimse istemez değil mi? Babam hariç... Bulunduğum yeri sizlere anlatacak olursam karanlık , soğuk ve oldukça ürkütücü her gün getirildiğim bu oda sadece 3 kelimeden ibaret ... Dünya?
Peki, dünya kaç kelimeden ibaret ? Bunun yanıtını sizlere vereyim... Sadece 1, evet evet sadece bir .. Ölüm. Ölüm bazen çok şey anlatabilir insana ... Sizi bilmem fakat benim için sadece bir şeyi anlatıyor .. Kurtuluş.. Bu hayattan kurtulmamın tek çaresi ölüm .. Peki? Hayatımın kurtuluş noktası ölüm mü olacak yada bir kahraman mı?
Hayatta ki mucizelere inanın.. Çünkü mucizeler bir dönüm noktasıdır.. Benim mucizem ise bundan sonra başlıyor.. Bir kahramanla .. Evet , yanlış duymadınız bir kahraman .. Peki kahramanlar hep güçlü müdür yada bu hikaye mutlu sonsuz?(...)
Saat 12.00 ve ben yeni uyanmaktayım.. Vücudumu zor bir şekilde hareketlendirip ayağa kalktım.. Şuan tek derdim canımın acıması olup okula geç kalmam umrumda dahi değil.. Odama girip hızlıca banyoya girdim.. Tabirince temizlendikten sonra hızlıca üstümü giyinip kendimi dışarı attım.. Her zaman ki gibi sokak sokak gezip iş ilanlarına bakacaktım tabikii.. İleride bir kafe görmem üzere hızla yakınlaştım ve garsonluk işi ayrıntıları için bir çalışana seslendim.
Bir an önce iş aramamın sebebi babamdı aslında.. Kumar borcu , alkol parası vs. şeyleri ödemek zorunda olup onun tacizlerine mağdur kalmak bu hayatı yaşanılacak kılmıyordu. Kısa bir süre çalışan konuşup beni müdür odasına yönlendirdiğinde biraz gergin olsamda içeri girmeyi başarabilmiştim.. Karşımda orta yaşlı bir adam bulunuyordu .. İş ilanı için geldiğimi söylediğimde buyrun diyerek eliyle oturmamı gösterdi... Bir sürü sorudan sonra işe alındığımı ve pazartesi başlayabileceğimi söyledi .. Teşekkür ettim ve kafeden çıktım.5 SAAT SONRA !
Evet şuan evde bulunup boş boş duvara bakınmaktayım.. Neden mi? Çünkü az sonra karakol da şikayette bulunduğum babamı (!) almaya geleceklerdir.. O gittikten sonra ne mi olacak ... Hiçbişey.. Sadece kurtulduğum tacizlerden , borçlardan ve vücudumdaki o izlerden kurtulacağım..
(..)
Yanımdaki saçma alarmın sesiyle güne başlamak kesinlikle iğrenç.. Ama biraz daha yatarsam geç kalacağım.. Banyodaki işlerimi hızlıca halledip dolabımdaki bir kaç parça kıyafete göz gezdirdim.. Okulumuzun serbest kıyafet düşüncesini sevmiyordum .. Okul formamız olsaydı eğer daha az rezil olabilirdim.. Üstümü giyinip aynadan bakınca güzel olduğumu gördüm.. Size biraz kendimden bahsedeyim.. Ben Sanem , uzun kahverengi saçlarım ve mavi gözlerim kumral tenimle uyum sağlıyordu. Evden çıkıp durağa doğru yürümeye başladım. Durağa geldiğimde aynı okulda olduğum birkaç çocuğun beni izlediğini farkettiğimde gelen dolmuş'a hızlıca binip arkadaki boş koltuğa oturdum..
10-15 dakika sonra okula geldiğimde kimseyi takmadan sınıfa girip her zamanki yerime ,en arkaya, oturup dersin başlamasını bekledim.. Bu okulda hiç arkadaşım olmayıp benimle defalarca arkadaş olmak isteyen berk'i tanıyordum sadece.. Onunla da pek fazla konuşmazdım zaten..
Sınıfa hocanın girmesiyle dersin başlaması bir oldu.. Bugün her zaman ki gibi sıkıcı geçecekti..
2 saat sonra
Şuan matematik dersinden çıkmış ölü bir şekilde kantinde oturup yemek yiyorum..
Bir de yeni farkettiğim bir çocuk var tabii..
Karşımda oturuyor ve içimde sürekli ona bakma isteği uyanıyor bu cool çocuğa...
Size anlatacak olursam sert yapısı sakalları ve elmacık kemikleriyle oldukça büyük durmakla kalmıyor yakışıklılığıyla fazlasıyla dikkat çekiyordu.. Onu gören her kız kesinlikle aşık olurdu. Ben hariç!
Doğru duydunuz ben aşık olmam.. Olamam. Çünkü aşka inanmıyorum.. Bugüne kadar kimse de çıkmadı karşıma
Çocuğu dakikalardır izliyor olacağım ki kafasını kaldırdı.. Yüzünde şaşkın bir ifade olup bir kaç saniye sonra bana göz kırpıp hızla kantinde çıktı.. Bunu beklemiyordum , en azından kantinden koşarak çıkmasını. Bir süre sonra daha fazla kantinde durmayıp derse girdim.. Dersleri kaçırmıyordum.. Çünkü bu yıl üniversite sınavına gireceğim. Son sınıf olmak oldukça zor .. Dersi dinliyemiyor o çocuğu düşünüyorum.. Aklımdan çıkmıyor.. Onu bir kez de olsa görmek istiyorum sebepsizce ..OKUL ÇIKIŞI:
Etrafıma bakınıp o çocuğu arıyorum.. Dakikalardır onu bulamamanın siniriyle kapıya doğru yürüdüm.. Çıktığım biriyle çarpışıp yere düştüğümde çarpan kişi ,- Özür dilerim Sanem dediğinde hızla kafamı kaldırdım çünkü bu okulda beni tanıyan yoktu...
Karşımda o çocuk duruyordu.. Evet evet, kantinde ki o çocuk...
Kıpırdayamıyorum.. Yanımdan uzaklaşıyorken kendime gelip arkasından koşmaya başladım bir yönden de ona sesleniyordum :- Hey , bakarsana İsmimi nerden biliyorsun? Sana diyorum!
Yerden bir taş alıp kafasına fırlattım.. Bana dönerken sert sesiyle bana bağırdı..
-NE YAPIYORSUN SEN!
Birkaç adım ona yaklaşıp :
- İsmimi nerden biliyorsun ?
Dediğimde yanındaki arkadaşıyla sorumu dinlemeyip arabaya bindi ve oradan uzaklaştı...
Yarın onu bulacak ve bu konuyu konuşacaktım...
SELAAAAMMMM ❤ YENİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM..
VOTE ATMAYI UNUTMAYINN.. GELECEK BÖLÜM HAKKINDAKİ FİKİRLERİNİZİ YORUMA YAZABİLİRSİNİZ...
TAKİP EDEN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM..
❤❤YAZARINIZDAN SEVGİLERR😘