-24-

748 62 26
                                    

Bir sonraki bölüm Kanato fanları için olacak.
Romantizmi geri getirmeyi planlıyorum artık.
Uzun zamandır bir şey yaşamamışlardı. Bu yüzden bu bölümü sıkıcı bulursanız üzgünüm. Festivali anlattım.
Ama 25. bölüm için aklımda güzel bir Kanato x Yui kurgusu var.

-multimedyada animenin açılış şarkısı var.-
İyi okumalar!

~~
Subaru'nun Ağzından;
"Neko-Chan! Dur, ahahah yapma!"
Nerden geldiğini anlamadığım bir kedi Laito'ya su atıyordu.
Kısacası kedi suyun içine düşmüştü ve Laito'dan kaçıyordu.
Nasıl yüzüyor onu da anlamadım.
Bu arada bugün Çarşamba. Çoğu şey bitti. Cumartesinden itibaren festivalimiz başlıyor.
Bu festivale isteyen herkes gelecek. Yani seneye akademimize daha fazla öğrenci kazandırmaya çalışıyoruz.
"Kaslı vücudundan süzülen damlalara bakın!"
Kızlar ağızlarının suyu akarak Laito'ya bakarken gözlerimi devirip işime döndüm.
"Neko-chan, dur artık! Ahahah!"
Dikkatleri üstüne çekmeyi ne kadar seven bir abim var.
Tam örnek olunmalık değil mi?
"Subaru-kun'u da böyle görmek isterdim."

"Ama açıkça çenemizi kapatmamızı söyledi ya..."
"Aynen. Daha fazla konuşmayalım şu çocukla."
Bu seferde insanlar benimle bir daha konuşmama kararı aldı!
Bende bir sorun mu var yoksa herkese göre normal miyim?
"Git bakalım Neko-Chan."
Kediyi yere bıraktığı anda kedi Laito'ya tıslayıp kaçmıştı.
~
"Kendini en iyi tutabilen öğrenci sensin Ginti. Bir vampire saldırmayı nasıl düşündün?"

"Kanı tamamiyle insan kokusuydu... Uzun zamandır böyle bir insan kokusu hissetmemiştim..."
"Diğerleri hiç tepki göstermedi ama?"

"İşlerine çok yoğunlaşmışlardı. Yui, elini sıktığı için elinin kanadığını farkettiklerini sanmıyorum bile..."
"Peki, Serokawa denen çocuk? Ginti senin iyi olduğuna eminiz değil mi?"
"O çocuk hakkında bir fikrim yok işte..."
~
~Perşembe.~
Yui'nin Ağzından;

"Yui!"
Kanato bana bağırınca başımı ona çevirdim.
"Efendim?"

"Bir dakika gelebilir misin?"

"Tamam..."
Kostümüne yardım ettiğim arkadaşımın yanından kalktım.
"Ryou-kun hemen geliyorum."
Başını salladığında Kanato'nun yanına ilerledim.
"Önemli bir şey mi oldu?"

"Aslında hayır."
Elimden tutup beni çekiştirmeye başladı.
"Beni böyle çekiştirme."
Homurdandım.
"Bırakacağım şimdi."
Merdivenlerden çıkmaya başladık.
"Hmph..."
Biraz sonra terasa geldiğimiz anda beni omzumdan tutup duvara yasladı.
"Ne oldu?"
Hafifçe gülümsemiş, ayrıca yanakları kızarmıştı.
"Ahhh!"

"Ne?"

"Yui! Kendimi o kadar zor tuttum ki, Yui!"

"Dinlenirken birden burnuma gelen o kan kokusunun senin güzel kokunla birleşmesi... Beni o kadar zorladı ki!"
"Öbür vampirleri de etkilemiş olmalı..."
Yüzünü, burunlarımız birbirine değecek kadar benim yüzüme yakınlaştırdı ve dudağıma hafifçe dokundu.
"Mmmh..."
Dudağını dudağıma bastırıp uzunca bir süre beni öptükten boynuma indi.
"Çok, ama çok güzel kokuyorsun..."
Boynumu yaladığında kolunu tuttum.
"Kanato şu an okuldayız. Saçmalama."
Bana bakıp tekrar beni öptü.
"Seni öpmek çok hoşuma gidiyor..."
Daha sonra gömleğimin bir kaç düğmesini açtı.
Bu hareketi ile elini ittirip bağırdım;
"Gerçekten saçmalama!"
Geri çekildi.
"Hmph. Pardon. Haklısın... Şu an okulda olduğumuz için bir şey yapmayacağım ama eve gidince devam edeceğim, anlaşıldı mı?"
Elini bana uzatınca daha deminki soğuk halimden çıkıp güldüm.
"Üzgünüm. Bir kaç gün evde olmadığını unuttun sanırım."
~
Kanato'nun Ağzından;
"Yui bugün de mi akşama kadar okulda?"
Shuu merdivenlerden inerken yanıma geldi.
"Evet... Fakat o bu şekilde güvende değil. Mukamiler her an tekrar harekete geçebilir. Kurtların avını kendi ellerimizle onlara veriyoruz gibi hissediyorum."
Ellerini cebine koydu.
"Öyle hissetmekte haklısın. Her an herşey olabilir. Ama endişe etmene gerek olduğunu düşünmüyorum. Mukami ailesinin aynı insanı 2. kez kaçıracak düzeyde olduklarını sanmıyorum çünkü. Böyle bir şeye kalkışırlarsa gerçekten aptallardır."
Shuu yanımdan geçip giderken yavaşça merdivenleri inmeye devam ettim.
"Kanato-kun!"
Bana mı sesleniyorlar? Hiç sanmıyorum.
Bu okulda arkadaşım yok.
"Kanato-kun! Dursana, Tanrı'm!"
Kolumda bir el hissettiğimde arkamı döndüm.
Bir kız kolumu tutmuş, hızlı şekilde nefes alıp veriyordu.
"Seni tanımıyorum."
Başını kaldırdı.
"Aynı sınıftayız ya... Herneyse, çantanı unutmuşsun sınıfta. Sana yetişmeye çalıştım. Bağırdım ama arkanı bile dönmedin."

Diabolik Lovers Yui Değişti?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin